Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '07

 
Kategori
Gelenekler
 

Kırk yıllık hatır

Kırk yıllık hatır
 

Fransız devrimi'nin en renkli simalarından Talleyrand demiş ki,
Şeytan kadar kara,
Melek kadar saf,
Cehennem kadar sıcak.
Aşk kadar tatlı...!!!!

Kahve için daha güzel bir tanımlama düşünemiyorum.

Yalnızlığın en iyi dostudur kahve. Parlak kırmızı kahve meyvesinin içindeki yeşil tohumların, fincanlarımıza kadar süren macerası oldukça uzun ve meşakkatli bir yolculuktur. Bir ağacın, ortalama beş yıllık bir aşamadan geçtikten sonra verebileceği kahve meyvesi en fazla yarım kiloyu geçmemektedir. Bu yüzden kırk yıllık hatırı var herhalde.

Kahvenin tarihi de lezzeti kadar zengindir denir. Kızıldeniz'in Afrika kıyılarında yetişen kahve bitkisinin çekirdeklerini, Doğu Afrikalı kabilelerin, öğüttükten sonra hayvansal yağlarla karıştırarak yuvarlayıp top biçimi verdikten sonra, savaşçılara enerji vermek için kullanıldığı söylenir. 11. yüzyıl civarında Etiyopyalıların kurutulmuş kahve çekirdeklerini suda mayalandırarak bir tür şarap ürettiklride bilinir. Aynı zamanda Arap Yarımadası'nda da yetişen kahve, aynı dönemde ilk kez orada sıcak içecek olarak kullanıldı. Arabistan'ın Yemen bölgesi, uzun süre dünyanın en önemli kahve üreticisi oldu. Ardından İpek yolu tacirleri aracılığı ile Hindistan ve Venedik, 17 yy.dan sonra ticarete egmen olan Hollandalıların, sömürgeleri olan Endonezya'nın Java, Sumatra, Sulawesi ve Bali adalarında büyük ölçekli kahve yetiştiriciliğine başlaması ile Avrupa da da yaygınlaşmaya başladı. Kahvenin Latin Amerika'yla tanışması ise bundan bir süre sonra Fransızların Martinik'e bir kahve tesisi getirmesiyle mümkün oldu. On dokuzuncu yüzyılın ortalarında Güneydoğu Asya'nın kahve tarlalarını kasıp kavuran bir hastalık buradaki kahvenin sonunu getirince, Brezilya dünyanın en büyük kahve üreticisi konumuna yükseldi. Bu konumunu bugün de elinde bulundurmaktadır. (Kaynak:Starbucks Coffee Türkiye )

Her gün mutlaka bir fincan içmeden bizi kendimize getirmeyen dostumuz kahvenin binbir çeşidi olduğu tartışılmaz. Kırk yıl hatırı olan, gönül sohbet isteyince bahane olan, Türk Kahvesinden bahsetmek asıl amaç bu yazında. Telvesi ile ikram edilen tek kahvedir türk kahvesi. Hazırlanışı, pişirilmesi, sunumu ile tamamiyle kendine özgüdür. Köpüklü olmazsa makbul değildir. Cezve adı verilen çok modern bir makinada pişirilir. :)

En çok bilinen marka, Kuru Kahveci Mehmet Efendi Mahdumlarıdır. Gelecekten haber veren tek kahve türüdür Türk Kahvesi. Terapisttir, umut kapısıdır. Kız istemeye gidildiğinde muhakkak görücülere ikram edilmesi gerekmektedir. Bir rivayete göre istenen kız kahveye tuz atarsa "Evlenmek istemiyorum!" anamına gelir. Damadın o tuzlu kahveyi sonuna kadar içmesi ise "Ne olursa olsun ben seni alacağım!" anlamına gelir.

Önce her fincan için iki çay kaşığı kahveyi koyarsınız. Kahvenizi nasıl alırsınız? sorusuna " Sade" cevabını almışsanız hiç şeker koymadan kaç fincan kahve yapacaksanız, cezveye ölçü alacağınız fincanla fincan sayısı kadar su koyarsınız. Eğer "Orta şekerli" cevabını almışsanız fincan sayısının yarısı kadar şeker, "Şekerli" cevabı amışsanız fincan sayısı kadar şeker ilave eder ve kahve köpürünceye kadar kısık ateşte pişirirsiniz. Kahve köpürmeye başladığında taşmadan ocaktan almak durumundasınız çünkü taşırırsanız bayağı iş açacaktır başınıza. Sonra yarımşar yarımşar köpüğü fincanlara dağıtıp , geride kalan yarım cezve kahveyi bir taşımlık daha kaynatıp tekrar fincanlara dağıtırsanız köpük tek fincanda kalmamış olur.

Kahveyi sunarken yanında muhakkak su ikram etmek kahve sunumunun bir parçasıdır.Suyun ağzı kahve lezzetine hazirlamak ve geleneklerdeki rituellik dışındanda, sağlık acısındanda faydaları vardir. Kahvenin icindeki koffein idrar sökücü olmakla birlikte böbrekleri sussuz birakir. Kahveden sonra icilecek bir bardak su ise bunu telafi eder.

Bekar beyler malum devir değişti. Artık hanımlar kapınıza dayanabilir izdivaç için. Hani gerekirse diye bu tarif özellikle sizler için verildi. Evli beyler, belki siz de hanımlarınıza sürpriz yapmak istersiniz. Kırk yıllk hatır almak ne hoş olur değil mi? Dostlukların kahve tadında ve kahve hatırında olması dileği ile...

Afiyet Olsun!!!!

 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..