Kırkından sonra insan; hizaya!

Kırkından sonra insan; bir, iki, üç giderken içerideyse dışarıya çıkmalı, dışarıdaysa içeriye girmeli.

Bol bol soru sormalı.

Ruh haline göre çorba içmeli, sebzenin ve meyvenin peşine düşmeli, yok yok, dana eti, kuzu yemeli, içmeli; kırmızı, beyaz, pembe…

Köşeyi dönmeli.

Eğer kırkından önce köşeyi dönmüşse, bir daha dönmeli, yapıya göre; geri veya ileri. Gülmeli; hakkını vererek basmalı kahkahayı.

Kendini koyvermeli.

Kırkıma kadar tutacağım kadar tuttum kendimi, demeli ve salmalı doğaya kendini. Kalanlarla bağırmalı güneşe, aya, yıldızlara ve hepsinin sahibine.

Aşk’a ve Şiir’e sarılmalı.

Yazmalı. Eğer daha önce yazılmışsa, bütün yazılanlar yakılmalı. Yeniden başlamalı yazmaya, yanı okumaya, yanı düşünmeye.

1. Not: Şarkı söylemeli bağıra bağıra, hem usulca; öncesi sonrası müzikte kalmalı, müzik olmalı.

2. Not:

Kırkından sonra insan

hizaya çekmeli;

otuzları,

yirmileri,

onları,

ve öncesini,

önceyi

ona sorarak,

veya sormadan,

sonrayı.

Ş.Y.