Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

20 Nisan '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kırlangıçlar da Döndü

Bilmek istemiyorum artık hiç bir şeyi. Bildiklerim hep ağrı getiriyor başıma. Kırlangıçlar uçuyordu bu akşam saatleri umutla doldum. Bunlar da hayatın akışını sürdürmek için döndüler diye. Mutluluğu anlatırlardı eskiden sesleriyle birlikte. Yuva kurarlardı evimizin kapısının üzerine, taa o günleri anımsadım, babam ölmeden önceki zamanlar...

 

Babamı düşünürken, ana-baba tarafından tüm ölüler doldular ortalığa. Çok çaba harcayanlar, hep çalışıp biriktirenler, hiç bir şeyi dert etmeyenler, hayatı kendinden bile sakınanlar, hayatı kendi etrafında döndürmeye çalışanlar, varken bile yok diyenler, şikayet edenler, hep şükredenler,... Hepsinden birer parça bulaşmış bana da. Öyle ya da böyle, kendilerince bildikleri gibi yaşamış gitmişler. Yarımlar tamamlanmış da mı gitmişler yoksa hayat zaten hep yarım mı bilemedim şimdi.

 

Onlar gittikten sonra ardında kalanlara kaydı aklım bu sefer. Sağlıklarında kendilerine bile kıyamayanların kazandıklarını, yolda bulmuş gibi harcayıp tüketenler... Hiç bir şey kalmayanların akıl yoluyla edindikleri. Herkes kendi dilinde anlatır hayatı, herkes kendi bildiğince yaşar, bildiğince ölür.

 

Kiminin sayılmayacak kadar çoktur parası geride, kimi hep iyilikle anılır. Kimi işinde gücünde kiminin beceriksizlikleri gülerek anlatılır,... Hayattan ne alırsan değil ne öğrenirsen onunla anılırsın. Herkesler tek tek anıldı teraziye konulmadan, teraziyi tutan el yapsın hesapları ben ona karışmam.

 

Düğün değil bu sanki aile arası bir nişan. Hangisi kırlangıç gelin diye bakıyorum dikkatle. Çıkaramıyorum. Akşamın kızıllığı, turuncudan mora renk değiştiriyor batıdan, uzun bir mesafede gidip geldim ama yorulmuyorum, düşüncelerimde kötü şeyler yok,  belirsizlikler biraz fazla uzadı gibi. Kendi adıma değil kaygılarım. Kendimden sonra kalanlar ne yaparlar diye. Kimler geldi kimler geçti oysa ve hiç birinin gidişiyle bitmedi yaşam. Yine de zannediyorsun ki biraz daha kolaylaşacakmış gibi sen yaşadığınca. Elbette bu da akşamın kızıllığında sadece yanıltıcı bir yansıma. İnsan kendini beğenmezse çatlarmış ya onun gibi bu da.

 

Boş saatler keyif vermiyor artık. Ölülerimi de toplasam başıma, içimdeki çocuğa da sarılsam bir şeylerin anlatımı eksik. İnsan konuştuklarını anlayan bir can arıyor yanına. Araf benim evimin çatısına kurulmuş bu akşam ve ben korkmuyorum. Hatta gülümsüyorum düşündüklerime. İnsan isterse ışık hızında geçse de düşünceleri sıraya koyabiliyormuş. Hayallerini de ekleyerek aralarına üstelik. Küçük boşluklarımı geçmiş ve gelecek güzellikleriyle dolduruyorum, o boşluklardan hayat cereyan yapmasın diye.

 

Parazitleri ayıklayıp limon ağacımda açan çiçeklerin üzerine koyuyorum kokusunun güzelliklerinden kaybolsunlar düşüncesiyle. İyice yaklaşıp derin bir nefes çekiyorum içime ve galiba ben kayboluyorum zamanın içinde.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..