Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '13

 
Kategori
Kuş Gözlem
 

Kırlangıçların dünyası

Kırlangıçların dünyası
 

Bir kırlanğıç güzeli


Bugün sizlere kırlangıçlar hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Sakın kırlangıç deyip geçmeyiniz. Bunların ayrı bir dünyası vardır. Onları çoğu zaman havada uçarken izleriz. Pek şurada, burada ağaç dallarında veya yerde pineklediklerini görmüyoruz. Havada ileri, geri uçarlarken böcek avlarlar. Böceklerin biricik düşmanlarıdırlar.

Genel olarak boyları 10–24 cm, ağırlıkları ise 10–60 gr arasında değişir. Kanatlarında dokuzar tane, kuyrukta ise genellikle 12 tane ana kuş tüyü yer alır. Erkeklerin kuyrukları genelde daha uzundur. Yere konmaz, yüksekliklere tünerler. Ön ayak parmakları kökte birleştiği için, badi badi yürüyor gibi görünürler. Çoğunlukla sürüler halinde yaşarlar. Tüyleri parlak koyu mavi renkli olabileceği gibi, üstü yeşil ve alt bölümleri beyaz veya pas rengi tüylerle kaplı da olabilir.

Kırlangıçlar havada uçan kuşların en ustası sayılırlar. Kırlangıçları havada veya dikey yüzeylerde görmek olasıdır. Ancak yuva yaparken onları yerde görebiliriz. Yerde yürürlerken pek rahat yürümezler. Kırlangıçlar çok sevilen hayvanlardır. Halk ardasında baharın müjdecisi olarak bilinirler. Pek ötücü olmamakla beraber kendi aralarında cıvıldaşırlar, sokulgan kuşlardır. Genel olarak evlerin damlarına veya güneye bakan balkonlarda yuvalarını yaparken ince eleyip sık dokurlar.

Eşleriyle birlikte yuva yapacak yeri adeta incelerler. Kırlangıçlar yuvalarına çok dikkat ederler, kimi zaman tamirlerini, gagalarına ufak çamurları getirip yuvalarını inşa ederler. Dere kenarlarında getirdikleri çamurlarla ustaca örerler, yuvaları kolay kolay bozulmaz. 

Yuvalarını dişi ve erkek birlikte yaparlar. Hatta başkaları da yardımcı olurlar. Aralarında sıkı bir iletişim, dostluk ve imece vardır. Yuvaları bittikten sonra genelde Mart ayının ilk haftasında dişi 4–5, kimi zamanda 3–6 yumurta yuvalarına bırakırlar, dişi kırlangıç yumurtaların üstene yatar. Kimi zaman dişi dışarıya çıktığı zaman, erkek bazen yatsa da pek yumurtalarını ısıtamıyorlar. Çünkü erkeklerin gögüsleri dişilerin ki gibi pek müsait değildir. Çünkü kuluçka zamanı bunların gögüs tüyleri pek dökülmüyor. En çok dişi kırlangıç yuvaya yatıyor. Kuluçka nöbeti 14 veya 16 gün sürüyor. Yavruları daha sonra alıştıra alıştıra yuvadan uçup göç ederler. Genel olarak 20 – 24 gün içinde yavrular iyice kanalanıp uçarlar. Daha sonra birkaç kez yuvaya dönerler o da tünemek için…

Bir de Bulut Kırlangıçları vardır. Güney ve Kuzey bölgelerine iklimce ılıman yerleri tercih ederler.  Bunlar da daha çok Güney Amerika’da görülüyor… Bunlar da çeşitli zararlı hayvanlardan korumak için şelalelerin arkasında yuva yapıyorlar. Kırlangıçların kışın Afrika’ya göçtüğünü yukarıda söylemiştik. Onlar yuvalarından ayrılarak daha çok güzün göç ettiklerinde, boşalan bazı yuvalara serçeler yerleşir. Kırlangıçlar geri dönene kadar her şey yolundadır. Serçeler “kuş tüyü” yuvalarında mutludurlar.

Bir de bu  güzel ince yapılı kuşların serçelerle kavgaları vardır. Siz bu kavgalana hiç şahit oldunuz mu ? Ben birkaç kez kavga  ederlerken gördüm... Kırlangıçlar geri döndüklerinde yuvalarında bu davetsiz misafirlerin bulunduğunu görürülerse, enteresan bir şey yaparlar: Çamur alır, harç karar; yuvanın ağzını kapatırlar. Serçe içeride kalır, kırlangıçlar da kendilerine yeni bir yuva yeri aramak üzere eski yuvalarından ayrılırlar. Bu arada serçelerle kıyısıya kavga ederler…

Her yıl baharla birikte onları bekliyorum. Çünkü balkonumuzda ve komşuların balkonlarında yuvaları vardır. Martın başında yine görünürler.. Serçeler bunların yuvalarını öncellikle giriş bölümlerini tırmalayarak bozmuşlardı. Ben bir ara çamur getirip tamir edeyim dedimse de eşim bırakmadı. "Elin dokunursa temelli gelmezler" beni uyardı...bu olayı sabırla bekledim...

Kırlanğıçlar geldi, yuvaları gördüler gittiler ve geldiler. Yalnız yuvayı da bir günde eski hale getirdiler. Bu kez serçeler geldiler. Bayağı bir kavgaları oldu. Serçeleri kovalamaya başladılaer. Bu birkaç gün devam ettise de Kırlarngıçlar  bir daha geri dönmediklerini tahmet etmiştim. Ancak serçekleri bir daha göremedim. Aradan bir hafta geçmişti ki bir kırlanğıcın yuvaya yattığını görünce pek sevindim. Meğerse kırlanğıçlar bu kavgada başarıya ulaşmışlardı. Asıl kaçanlar serçeler olmuştu… Ben bu yazıyı 21 Nisan 2013’te yazıyorum. Bir daha gelmezler diye düşünüyordum ki oysa gelmişlerdi.

Yalnız şu var ki Kırlanğıçlar arasında birlik ve beraberlik vardır. Nizam ve intizam vardır. Çalışmalarında bir imece havası ve sabır vardır. Yuvalarını belli bir oran ve plan dâhilinde yaparlar. Kırlanğıçlar arasında ilahi bir nizam ve intizam vardır. Onları tanıyanlara ve bilenlerde ne mutlu. Zaman zaman bzim balkonda onları izlerken hep böyle düşündüm.  Çalışkan, üretken ve tertkemiz kuşlardır. Bu açıdan kırlanğıçları seviyor ve  inceliyorum....

Bazı komşular pencerelerine naylon filan bağlıyorlar, kırlangıçlar gelmesin, yuva  yapmasın diye...Ben bunu hoş görmüyorum...Onlar da birer canlıdır. Onlar bizim geçici konuklarımızdır...Zararsız  hayvanlardır...

Küçükken de  iyice hatırlıyorum köydeki kerpiç evimizde  yine  bu güzel  mübarek hayvanların yuvaları vardı. Rahmetli annem de onları çok severdi," kırlangıçlar kutsal hayvanlardır " derdi...Yıllardır balkonumuzda  Kırlangıçları  görüyorum, hiçte bizleri rahatsız  etmiyorlar...Bu yıl yine onlarla birlikteyiz, sene ye  kim öle, kim kala...

Sevgiyle uçan kırlangıçlarıma  bir kez daha  hoş geldiniz  ve merhaba diyorum...    

---------------------------------------------

Not:  Mayıs  ayında ( 2016 ) Kırlangıçlarım iki yavru çıkardılar  ve bu günlerde uçmaya hazırlanıyorlar. Hem de   onlar için bir tören bile yapılıyor. Yuvalarına en az beş, altı  kırlangıç gelip gdiyor, onları uçmaya hazırlıyorlar, Uçmak için  denemeler yapıyorlar. Hayret ettim doğrusu...Ben bu şölene   bayılıyorum.  Bunlar evimizin, balkonumuzun can dostlarıdırlar...Bilmiyorum Kasım, ekim aylarına daha çok zaman var. Bilmiyorum  bir daha kuluçkaya  yatacaklarn mı? Takip etmeğe devam edeceğim...Bunların birlik ve beraberliğinden ders almalıyız...Hele nöbetlerini aksatmadan  halinde yavrularına  bakmaları ayrı  bir öykü  ve hatta bir   nehir ROMAN...Onları sabırla inceliyorum    ve de takip  ediyorum...

Abdülkadir Güler    

25 Mayıs 2016-  Söke                                                                              

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..