Kirlenen doğa ölüm saçıyor

Hayati önem taşıyan çevre kirliliği konusunda gereken hassasiyet gösteriliyor mu hayır. Çevre duyarlılığı hepimizin görevidir. Güzel doğa bizlere yaşamamız için güzellikler sunmuş güzellikleri koruyup gözetip temiz tutmak bizlerin görevi.. Oysa biz insanoğulları bu güzellikleri kirletip yok etmek için elimizden gelen her türlü olumsuzlukları, kanunsuzlukları yapıyoruz. Doğayı kirletiyor, katlediyoruz. Kirlenen bir doğanın, bize sundukları da hastalık, mutsuzluk ve ölüm olacaktır.

Dün Ankara’nın en gözde semtlerinden olan Kızılay’da yürüyorum, karşıdan iki tane 20 yaşlarında genç geliyor ellerinde sigaralar var içip dumanını göğe savuruyorlar. Bir tanesi sigara izmaritini yere attı, hemen müdahale ettim ve :”Bakın sevgili gençler burası bizim şehrimiz siz elinizdeki sigara izmaritini neden yere atıyorsunuz? Birkaç adım ileride çöp kutusu var oraya atsanıza, küçük çocuklara da kötü örnek oluyorsunuz.” Cevap hazır: “Teyzeciğim sokakları temizleyenlerin işi ne biz atacağız onlar temizleyecekler ki iş bulunsun, biz işsizliği gidermek için atıyoruz.” Deyince şaşırdım kaldım, hızla yanımdan çıkıp gittiler.  Biraz ilerledikten sonra köpekle yürüyen bir genç bayana rastladım, hayvan gitmek istemiyor o tasmasını boyuna çekiştiriyor, hayvan direniyor, tuvaleti gelmiş. Neticede dışkısını bıraktı, bayan sürüyerek ilerlemeye devam ederken yolunu kestim ve ; “Evladım lütfen o hayvanın dışkısını oradan almanızı rica ediyorum, sizin gibi her köpeğini gezdiren kişiler, hayvanların pisliğini sokaklara bırakırlarsa bu şehir yaşanmaz olur. Köpek besleme adabını öğrenmeden köpek sahibi olunmaz. Elinize küçük bir kürek, eldiven ve  bir poşet alırsınız, o dışkıyı anında oradan kaldırırsınız.” Cevap hazır “Sizi ilgilendirmez ukalalık etmeyin kalabalıkta bir Allah’ın kulu çıkıp ta beni desteklemedi.

Gelecek kuşaklara bırakılacak en değerli miras temiz bir dünyadır, ama bu temiz dünyayı kirletmekle kendi varlığımızı yok ettiğimizin farkında değiliz. Unutmayalım ki kirlettiğimiz havayı ciğerlerimize çekip, kirlettiğimiz suları içeceğiz, ne verirsek onu alacağız.  Bu konuda bilinçlenmek ve etrafımızı bilinçlendirmek gerekir. Sizlere çevre kirliliği ile ilgili 2 fıkra ileteceğim, kıssadan hisse.

NAHİDE ÇELEBİ

“Nasrettin Hoca’nın ayağını Akşehir’de bir köpek ısırmış. Olayın ardından aylar geçtikten sonra Hoca Sivrihisar’da rastladığı bir köpeği dövmeye başlamış. Sormuşlar: “ Niçin dövüyorsun?  “Beni Akşehir’de ısırmıştı!” “ Nasıl olur? Burası Sivrihisar, bu köpek o köpek değildir! Hoca, köpeği dövmesini sürdürürken yanıt vermiş: “ Tabii bu köpek o köpek değildir, ama onun soyundandır!”

Elimize çiş yapmayız

Konferans sırasında arkadaş olan üç uzman birlikte tuvalete girerek ihtiyaç gidermişler. İşini ilk bitiren ellerini yıkadıktan sonra makineden peş peşe kurulama kâğıtları alıp ellerini kurulamış. Tam 16 adet kâğıt havlu harcamış. Arkadaşlarına dönmüş: “ Ben ODTÜ mezunuyum, bizim okulda önce temizlik öğretilir.
İşini ikinci bitiren tek bir kâğıt havlu çekmiş ve elini kurulamış ve diğerlerine dönmüş: “ Ben Bilkent mezunuyum, bize okulda çevreciliği öğrettiler. Çok kâğıt harcamak çevreye zararlıdır? Üçüncü kişi ne ellerini yıkamış, ne kâğıt almış. Kendisine şaşkın şaşkın bakan arkadaşlarına dönmüş: “ Ben Boğaziçi mezunuyum, biz elimize işemeyiz!