Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '15

 
Kategori
Eğitim
 

Kirli dijital dergicilik

Kirli dijital dergicilik
 

Dijital Dergicilik


Öncelikle Milliyet gazetesi gibi, Türkiye'nin en önemli haber mecrasının online bölümünde yazmak beni çok heyecanlandırdı. Umarım bundan sonra, her hafta yazılarımla sektörel konuları ele alacağım yazılarımla oldukça keyifli ve bilgilendirici dakikalar yaşayacaksınız...

Kendimi övmeyi sevmeyen birisi olduğumu yakınlarım çok iyi bilir;) Ama beni tanımayanlar için ufak bir intro geçmem gerekirse; Ben Evren YAŞLAK, Türkiye'de 2009 yılında ilk dijital dergicilik kavramını yaratıp, tescilleyip medyanın dikkatini çeken birisi oldum... Daha sonrasında devamı da geldi... Dijital dergiyi kurduktan sonra, Türkiye spikerler platformu kurucuları arasına girip, Dijital Dünyanın Enleri ödül törenini yarattım ve bu Türkiye'de bir ödül töreni olarak sektörde tek oldu. Bugün itibariyle, ulusal mecralarda en çok haberi çıkan ödül töreni etkinliği olmaya başladı. Ödül töreni derken, reklam ajansı ve pr ajansı arkasından geldi... Bu sırada 2012 yılında Çırağan Sarayında Türkiye'nin en güvenilen kurumlarından olan Tüketici Akademisi tarafından da bir çok büyük firma ve iş adamı arasında, Sosyal Medyanın Dahi Çocuğu ödülünü almam hayatımda dönüm noktası oldu diyebilirim. Tüketici Akademisi Başkanı Sn. Fahri Ustaoğlu'nun bizi keşfetmesiyle, bir çok mecra, ödül törenleri, firmalar için taze kan haline gelmiş olduk... Yeşil Çam'dan Üniversitelere uzanan ödül geçmişimin yanı sıra, bazı üniversitelerde de ders vermeye de başladım :) Onlarca işten, onlarca ünlüyü tanımamdan ötürü, bir farklı proje yaratıp, Evos Store "Türkiye'nin Artizztik Eticaret Sitesi" konseptini yaratıp, dizi kıyafetleri ve ünlülerin stillerini sattığımız bir mecra oldu. Ve internette bu alanda tek olup, çalışmadığımız kanal ve ünlü kalmadı. Halen daha sektörde birinci olmaya devam ediyoruz... Bununla sınırlı kalmayıp, gencim, delikanlıyım, gözüm kara moduyla yapımcılık işine de girerek, ilk resmi yapımcılık deneyimime başladım... Yapımcılık fikrimde gözümün karalığına inanıp bana ortak olan sevgili abim Koray Aksu ile birlikte, Leo Film adlı bir şirket kurup TRT Müzik'te İlhan Şeşen ile Sahne programımızla serüvenimize başladık. Şimdi Allah kısmet ederse bir dizi ve sinema projemizde 2016 yılında gerçekleşmiş olacak:) Tabii her başarılı erkeğin arkasında bir bayan olurmuş benimde başarı kaynağım ve ortağım Evrim Yaşlak'ın şevkiyle bir çok işte destekleri oldu diyebilirim.

Artık kendimi yeterince övdüğümü düşünüyorum :=) Gelelim ilk yazıma...

Türkiye son zamanlarda inanılmaz bir dijital ivme kazandı. Sürekli yükselen, stabil olmayan, kendini yenileyen bir kullanıcı kitlesi oluşmaya başladı. Bunun tabii ki de baş kahramanları hükümetimiz diyebilirim. Yapmış olduğu doğru dijital politikalardan ötürü, birden çok servis sağlayıcılarının rekabet piyasasına sokması, sektörde tek firma olmaması, düşük vergilendirme, hızlı internet altyapısı kurulumu gibi bir çok hizmeti halkımız için sağladı.  2008 yılında dijital dergicilik kavramını ilk ABD'de, sonrasında Avrupa ülkelerinde araştırmaya başladım. Avrupa'da insanların kitap yerine e-kitap okumaları, ABD'de ise gazete ve dergilerin kapatılması için girişimlerinin yapıldığı ve sadece internet ortamından okunması için çalışmalar yapıldığı duyumunu almıştım. Nitekimde öyle oldu. Newsweek başı çekerek, Atlantic Medya'nın bünyesinde bulunan bazı ekonomi dergileriyle birlikte ülkemizdeki bazı kuruluşlar, en tanınanı Radikal gibi mecralar sadece online mecralarda yayın hayatlarına devam ettiler.

Benim görüşüm 50 yıl sonra gazete sadece bir hobi için alınan bir kağıt parçası olacak.  Şimdi gençlerimizi görüyorsunuz, hayatları online geçiyor, kafelerde konuşmak yerine whatsapp'tan konuşmayı tercih ediyorlar. Kızları oradan tavlayıp, oradan hayatlarından çıkartıyorlar. Hatta internette bir çokta komik capsler bulabilirsiniz:)  5 yaşındaki bir çocuğun tablet bilgisayar kullanma beceresinden hareket edersek, 50 yıl belki çok olabilir. Ben ki 90'lar kuşağıyım, sadece Pazar günleri kahve içerken gazete okuyorum. Ama her gün, her saat, canlı yayın gibi internet sitelerinden son gelişmeleri takip edebiliyorum. 

DEVİR ONLINE POLİS DEVRİ!

Hepimiz bir nevi polis bir hafiye gibiyiz. Kim nerede, ne yapıyor, ne içiyor vb. sorularını anında öğrenebiliyoruz. Özel hayat namahremi "0" diyebilirim. Büyüklerimizden bazıları benim işim olmaz internetle dese de, yeri geliyor bir dostunu görmek için facebook virüsüne yakalanıp, kendine bir profil açabiliyor sonrasında arkadaşlarını gördükçe sosyalleşip, online facebook operatörü edasıyla cevaplar yazmaya başlıyor. İşte böylesine bir toplumda dergicilik tam dijitalizmin bir parçası oluveriyor. Moda, yaşam, sanat, cemiyet, ekonomi vs. üzerine bir dergiyi kişiler metrobüste,  vapurda, iş yerinde yanında taşıyamayabilir fakat, bir uygulama ile binlerce dergiyi bir tıkla okuyabiliyorlar. Ben bunu 2008 yılında dediğimde, 2050'li yıllarda olur diyen, Türkiye'nin tanınan gazete yazarları ağabeylerimle buluştuğumda yanıldıklarını 50'li yıllar değil, 20'li yıllarda daha fazlasını bile yaşıyor olabiliriz demeye başladılar. Türkiye dergicilik anlamında uluslararası bir kaliteye sahip tasarımları olan dergicilik sektörüne sahip. Hatta bazen ulusal yayınların yabancı sayılarıyla ülkemizdeki sayılarını karşılaştırınca kalitemiz açık ara öne çıktığını bir gazeteci gözüyle görebiliyorum. Nitekim dergi sektöründe iyi olsakta, inanılmaz derecede bu işi yanlış anlayan insanlarda maalesef bulunmakta... 

DİJİTAL DERGİCİLİK BİRİKİM İŞİDİR!

Türkiye'de ilk dijital dergiyi kurmamızdan ötürü, halen daha bazı firmalara çözüm ortaklığı hizmeti sunuyoruz. Ve hep söylüyoruz, sadece dergi sahibi olmak için yapmayın bunu! Gerçekten araştırın, özgünleştirin, ekip kurun, uğraşın. Sürekli sosyal medyada bana soruyorlar... Evren bey dergimiz nasıl, bu içerik tutar mı vs. vs. benim dememle olmaz ki, önce kendin inanman lazım, bu iş sevda işidir, bu iş gönül işidir, bu iş emek işidir. Hemen yapalım para kazanalım, sizin gibi tanınalım mantığıyla hareket ettikleri için belli zaman sonra, gümlüyorlar :) Gümlemeselerde inanılmaz yerel ve basit içeriklerle dergi çıkartıyoruz diye duyuru yapıyorlar gerçekten sadece üzülüyorum. Ona harcanan emek yerine başka işe yapsalar gerçekten daha başarılı olabilirler. Bakıyorum Ekonomi üzerine olanlar, iş adamlarından para almak, moda üzerine olanlar kız tavlamak, cemiyet üzerine olanlar insanlarla tanışmak için kurulup, belirli zaman sonra unutulup gidiyorlar... Hep hazır basın bültenleri, aynı klışeler, aynı içerikler... Sadece yazık diyorum. Bu konuda önereceğim belki de ülkemizin yurt dışına açılan en başarılı mecralarından bir kaç örnek yazmak istiyorum, okumanız sizin içinde güzel olacaktır. Tabii ilk olduğumuz için kendimizinkini yazmak şart ;) Evos Angels, Haftanın Modeli, Film Studio, E-skop takip edebilirsiniz...

Kim ne derse desin dijital olmak güzeldir. Şimdiden bu tarz şeyleri hobileriniz arasına alsanız kötü olmaz. İlerde maazallah bütün dergiler dijitale döner, nasıl okurum diye yanıp durmayın :)

Boş verin siz herkesi, dijital olmak güzel.

 
Toplam blog
: 17
: 5980
Kayıt tarihi
: 08.01.14
 
 

Tüketici Akademisi tarafından, 2012 yılının sosyal medyanın dahi çocuğu ödülünü almış, Türkiye'ni..