Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '15

     
    Kategori
    Siyaset
     

    Kırmızı Başlıklı Kız ile DEVLET

    Kırmızı Başlıklı Kız ile DEVLET
     

    Hazır seçimlere 48 saatten az bir süre kalmışken stratejik çözümleme yapmanın tam vakti değil mi başkanlar ?

    İlla ki sonuçlara göre bir şeyler değişecek, gelişecek ya da gerileyecektir. Fakat ülkemizde sonuç ne olursa olsun; iktidar-muhalefet ne yaparsa yapsın değişmeyen şeyler var başkanlar: Kronik İhbarcılık... Bugün bunun üzerinde duracağız.

    Olaya ''Kırmızı Başlıklı Kız'' hikayesini çözümleyerek başlayalım. Bilmeyen yoktur diye tahmin etmekle birlikte kısaca üzerinden geçmekte fayda görüyorum.

    Annesi Kırmızı Başlıklı kızı hasta olan büyükannesine yemek götürmesi için yola koyar. Ama öncesinde de sıkı sıkı tembihler  ''sakın ha ormandaki yoldan ayrılma!'' diye. Kız oynaya oynaya, hoplaya zıplaya ormanda ilerlemektedir. Dağa taşa, çiçeğe böceğe, tavşana tazıya selam verip muhabbete tutuşmayı da ihmal etmez tabii. Bu arada hain kurt arka planda sinsi sinsi kızı takip edip, kötü kötü planlar kurmaktadır. Tam da o sırada yerde gökte şu kelimeler yankılanır : ''hasta olan büyükanneme yemek götürüyorum.'' Kurdun gözleri parıl parıl parıldamaya, ağzının suyu da şarıl şarıl şarıldamaya başlar... Plan hazırdır artık.. Hasta, halsiz, tükenmiş büyükanneyi alt etmek hiç de zor olmayacaktır. Önce kızı taklit edip büyükanneyi, sonra büyükanneyi taklit edip kızı yiyecektir.  

    Evet başkanlar, Kırmızı Başlıklı Kız istemeden de olsa büyükannesini kurda ihbar etmiştir. Git onu ye kurt efendi, zaten karşı koyacak takati yok demiştir. Evet fark etmeden de olsa bunu yapmıştır... Bazen büyük felaketlerin olması için ufak bir kıvılcım yeterlidir hatta en temiz durumlar bile buna sebep olabilmektedir.. İyi niyet, vatanseverlik, millet severlik gibi onurlu değerler fark etmeden de olsa felakete yol açabilmektedir.

    Hikayenin devamının bizim için pek bir önemi yok. Bizim için hikaye burada bitmelidir. Yok efendim avcı gelmişte, kurdu vurmuşta, karnından çıkarmışta bilmem ne... Trajikomik beklentiler Batılı tarzda bir anlam ifade eder; biz Doğulular epik haller içinde bulunmak zorundayız. Uyanık olmalıyız...

    Sonuç olarak :

    1) Devlet bizim neyimiz ?  Hasta büyükannemiz. İyileşecek inşallah.

    Devletimizin hastalığını aç kurtlara ihbar etmenin bir anlamı yok başkanlar. 150 yıldır bu hatadayız. Kol kırılsın yen içinde kalsın. Yok efendim bölecekler, aman efendim demokrasi elden gitmiş... Bırakalım ve problemlere çözüm üretelim; avcı bekleme lüksümüz yok. Etrafımız ateş çemberi, gideceğimiz başka bir Türkiye yok.

    2) Biz kimiz ? Kırmızı Başlıklı Başkanlar.

    Millet olarak oynamayı zıplamayı, oyalanmayı bırakmanın vakti geçiyor. Sadece ''devlet olma'' bilinci çoğu şeye yeterli olacaktır, bu bize kafi. Başka zahmetlere bir kaç başka adam herkesin yerine katlanacaktır. Kurdu kuzudan ayırabilmeliyiz ve kestirme olsun diye balta girmemiş ormanlara dalmamalıyız.  

    3) Bizi ormana yollayan anne-baba ?  Siyasi partiler ya da sistemler.

    Önce sahip çıkmayı öğrenecekler. Hem millete hem de devlete. Öyle gazı verip aman yoldan ayrılma, direk eve git deyip dışarı salmakla olmaz. Devlete yakışır bir evlat, millete yaraşır bir aile olmayı becerebilmeliler.    

    Ormandaki kurtlardan bahsetmeye lüzum görmüyorum, herkesin kendince bir kurdu ya da kurt sürüleri vardır zaten :) 

    Seçimlerden önceki gibi olmaz umarım sonrası... Muhalefet iktidarı, iktidar da muhalefeti eleştirirken o ince çizgiye dikkat edilmeli.. Aç kurtlar bizi izliyor, ufak bir açığımızı bekliyor ve bunu bulunca da hiç kimseyi ayırt etmeden, kılık değiştirerek bizi yemenin hesabını yapıyor. Sonuç ne olursa olsun, iktidar kimlerin olursa olsun... Ferman hükumetlerin Devlet bizimdir !

     

    Mahir Galip

       

     

     
    Toplam blog
    : 1
    : 183
    Kayıt tarihi
    : 05.06.15
     
     

    İ.Ü  Siyasal Bilgiler FK./Lisans   ///  Uluslararası Siyaset/Y.L    ///   Analiz ve Strateji Geli..