- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 11682
Kırmızı Başlıklı Kızın zamanımız versiyonu

Sevginin gücünü küçümsemeyelim, olur mu?
Bir varmış bir yokmuş, evvvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, ben annemin, babamın beşiğini sallarken, insanlar temiz kalpli dürüst, namuslu oldukları zaman, açgözlülüklerini törpülemiş, empati kurdukları zaman, sevginin gücünün, paraya yenilmediği zaman; velhasıl zamanlardan bir zaman kırmızı başlıklı bir kız varmış.
Bu kız ne yazık ki, sistem ürünü olmak yolunda hızla ilerlemekteymiş...
Bir gün annesi kıza; "Babaanneni hiç arayıp, sormuyorsun, seni ne kadar sevdiğini, dershane paralarını ödediğini, sana bilgisayar aldığını, doğum günlerinde, seni mutlu edebilecek herşeyi yaptığını biliyorsun, tek istediği bir yudum sevgi ve ilgi bunu ona çok görmemelisin" der.
Kırmızı başlıklı kız aynada süslenmektedir, annesine; "aman ben mi istiyorum, kendi yapıyor, yapmasın, zaten sıkıcı biri, içimden gelmiyor, ziyaret etmek, sıkılıyorum!!!
Anne şaşırır "kızım ama sana verdiği herşeyi kullanıp, isteyerek kabul ediyorsun, bu doğru mu? Sen aynı şeyi başka birine yapıp, karşılığında bir parça bile ilgi ve sevgi görmesen, aranıp, sorulmasan üzülmez misin?
Kız " bana öyle bir şey olmaz, ben gencim, güzelim, herkes peşimde, sıkılıyorum herşeyden diyerek, annesini iyice şaşırtır.
Annesi kızı ikna ederek babaannesine içi yiyecek dolu sepetle, ziyarete gönderir. Yolda "kurt" ile karşılaşır, sohbet ederler. Kurt babaannenin evini öğrenip, kırmızı başlıklı kızdan önce eve varır!
Kırmızı başlıklı kız, avcı ile karşılaşır, avcı kıza ilk bakışta aşık olur!!!
Kız avcının zaafını hemen anlar. Avcıya kurdun kürkünü istediğini, kürkü giydiğinde daha güzel olacağını söyler...
Avcı, babaannenin evine gidip, kurdu öldürür, derisini kıza getirir. Kız ne yazıkki kurdun karnında ölen babaannesinden kurtulduğuna sevinir.
Kürkü giyerek, evine döner... Gökten üç elma düşer, biri okuyana, biri dinleyene, biride Tayyip Erdoğan'a(!)
Masalın sonunu çok çeşitli versiyonlarla bitirmek mümkündür. İnsan türü, kolaya, hazıra, rahata düşkündür, bu yolda herşey geçerlidir!
Yaşam seçimler dizgesidir, biz ister kolay olduğunu zannettiğimiz yoldan yürürüz, ister üst düzey ahlakla ahlaklanır, bu zaaflarımızı kontrol altına alır, insana yakışan yolda ilerleriz.
Para ve çıkar için satılan satılana, unutmayalım, bu dünya kimseye kalmaz, Sultan Süleymana kalmamış, hanlar hamamlar, şu üç günlük dünyada saf, masum masallarda bile böylesine değişiklikler olabiliyorsa, yanmışız ki yanmışız!!!
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Türkçe sevdalısı biri olarak İngilizce bilen birine rastladığımda İngilizce konuşmam veya yazışmam neden yadırgandı bu kadar, anlayamadım?! İngilizce yazmak kötü bir tutum ise, hemen İngilizce öğretmeyi bırakıp Türkçe öğretmelisiniz bence. Neyse... Güzel Türkçemizi yanlış kullandığınızı herkes anlamasın diye, İngilizce bir uyarı yapmıştım sadece: Resim Galerinizin adını yanlış koymuşsunuz, kesim olmaz, kesit olur, bunu "Yaşantımdan Kesitler" diye değiştirmek ister misiniz? diye sormuştum kibarca. Bu sizi son ziyaretim. Kalın yanlış doğrularınızla... Ama sağlıcakla...
Mehmet Sağlam 14.10.2008 8:11- Cevap :
- Çok teşekkür ederim bay kusursuz ve mükemmel.En büyük sizsiniz, başka büyük yok,sizin doğrularınız,sizin görüşünüz.Beni yanlışlarımla başbaşa bırakmanız,büyük incelik.Yaşantımdan kesitler içinde sizin gibi mükemmel kişilerin, kusursuz eleştirileriyle, kendimi; kusursuzluğunuza erişemesem de çaba gösteririm. Son ziyaretiniz olması da beni oldukca rahatlattı,teşekkür ediyorum. Biz bakalım daha ne tür kişilerle karşılaşacağız bu bloglarda çok merak ediyorum!!! 17.10.2008 23:01
Would you consider changing the title of your picture gallery as "yaşantımdan kesitler" rather than kesimler? And please this after reading. Thx.
Mehmet Sağlam 07.10.2008 9:16- Cevap :
- Ana dilimiz Türkçeyle kendinizi daha net ifade edeceğinizi düşünüyorum,teşekkürler!!! 13.10.2008 21:53