Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '08

 
Kategori
Şiir
 

Kırmızı gecede Lavinya

Kırmızı gecede Lavinya
 

Kırmızı bir gecede ıslak, sisli bir ara sokakta beklerken kadın günahı...
Ansızın savuruyor bir ufak esinti eteklerini,
Lavinia ana caddelerden çok uzaklarda...

Öte yanda o gece; tüm kuytu aralıklarda alt üst ediyor kediler, ne var ne yoksa,
Zaman çöp kokan kül renkli saatlerde, gece yarısını vurmakta...

Üşüyor kadın...
Sokuldukça yaşlı adama


Bir zamanlar kara sevdalarla parçalanmış yüreği hala araken şevkati,
Şehveti tanıtıyor Lavinya, arka sokaklarda...

Sesiz çığlıklar atarken ıssız yüreyi;
İsimsiz ve kayıp ruhların eşliğinde feryat ediyor körpe bedeni.


Hafif meşrep, zoraki bir kahkaha yükselirken boğazından,
Sıyırıyor öte yandan adam, kısa etekliğini...


Kırmızı geceye boşalırken yaşlı adam,
Usul usul doluyor Lavinya'nın gözleri...


Avuç içlerine batarken tırnakları,
Acıyla yutkunuyor, çocuk kadın...

Görünmez gözyaşlarıyla yıkanırken puslu gece,
Savruluyor başı kadının arkaya...
Soğuk, tiz ve umarsız...
Sahte bir kahkada daha... yankılanıyor şimdi arka sokakalarda...

Bir defa daha, yırtılırken günahın perdesi..
Göz atıyor ruhuna,
Yokluyor sol yanını Lavinia...hissedebilmek ümidiyle, bakir kalan hazinesi; masumiyetini...


Kan rengi ucuz rujunu tazelerken çocuk kadın,
Süzülüyor rutubetli kaldırımlarda incecik gölgesi ...


Uzakta beliren farların sarı ışığını gördüğünde,
Bir kez daha takıyor maskesini...



Büyüyor çocuk kadın her gece..
Tekrar tekrar küçülürken bedeni kırmızı gecelerde...

Ayna

02.07.06

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..