Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Kırmızı gömlekli adam

Kırmızı gömlekli adam
 

Aziz Yıldırım, Eskişehir maçından sonra hakemlerin yetersiz olduğunu belirten açıklamayı yapması ile birlikte tüm Fenerbahçe düşmanları tarafından hakemleri etki altına almaya çalıştığı düşüncesi ile yaylım ateşine tutulmuştu.

Sonrasında 1-2 hafta Fenerbahçe maçları maç genelinde Fenerbahçe aleyhine olmayan yönetimler ile dengeli bir şekilde yönetilince de sanki Aziz Yıldırım’ın konuşması ile hakemler Fenerbahçe lehine karar vermeye başlamış gibi bir kamuoyu oluştu. Kendisine duyulan antipatiden dolayı Aziz Başkan’ın konuşmalarını sürekli olarak başka taraflara çeken Türk kamuoyu bu konuşmasını da yanlış yorumlayarak Türk futbolunun gelişmesi için çaba sarf eden bu adamı engellemeye çalışmaya devam etti.

Guiza’nın ceza alanı içinde yaka paça indirilmesini herkes açıkça görürken kırmızı gömlekli adam görmemiş olabilir. Yan hakem de görmüş bile olsa risk almaya çekinip orta hakemi uyarmamış olabilir. Mehmet Topuz’un faul atışı sırasında rakibin toptan açılmaması sebebi ile rakibi ile itiştikleri pozisyonda Mehmet Topuz’a kırmızı kart çıkardığı ve rakibe sadece toptan açılmadığından dolayı sarı kart çıkardığı pozisyonu iyi süzememiş olabilir. Bir çok pozisyonda karar verirken tereddütte kalması, gecikmeli karar vermesi, hep yardımcı hakemlerinden yardım beklemesi, pozisyonları süzememesi bize kötü bir hakem olduğunu gösterebilir ama şu ana kadar art niyetli bir hakem olduğunu söyleyebilecek bir bulgumuz yoktur.

Ancak hiç bir iyi niyetli kötü hakem, 5 dakika uzattığı maçın uzatma anlarında oyun yaklaşık 3 dakika durduğu halde ve zamana ihtiyacı olan takımın kaptan oyuncusu bu 3 dakikalık durma zamanında durumu hatırlattığında “OK, ilave edeceğim, farkındayım” söylemlerini anlatan parmak işareti yaptığı halde dakikalar 94:55’i gösterdiğinde son düdüğü çalmaz. Daha da beteri son düdüğü çaldığında ceza alanına bir uzun top şişirilmişti ve 1 saniye sonra top ceza alanına gelecek ve muhtemelen bir gol pozisyonu daha olacaktı. Kim böyle bir son düdük çalan hakemin art niyetli olmadığını söyleyebilir allah aşkına?

Kimse tutup da o dakikaya kadar gol atamamışsın, maç 2-3 dakika daha oynansa mı gol gelecekti demesin? Çünkü o yoğun baskı son 2-3 dakikada büyük ihtimalle gol getirirdi. Bunun örneklerini de Fenerbahçe’nin bu sene oynadığı bazı maçlarda gördük. (Bkz.Manisa, Antalya, Galatasaray, Denizli maçları).

Fenerbahçe için tüm olumsuzlukları bir araya toplandığı bir akşamdı. Özer’in ikinci yarının başlaması ile birlikte sakatlanması, her türlü varyasyon denemesine rağmen üç direğin arasından bir türlü geçmeyen bir top, oynamayı hedeflemek yerine oynatmamayı hedefleyen bir rakip, hem kötü hem de art niyetli bir hakem..

Zemin çok kötü, iyi pas yapmak zor oluyor ama 2 maçta yaşanan 3 sakatlığın zeminle bir ilgisi yok. Denizli maçında yağan aşırı şiddetli yağmur ve o sahada maçın oynatılması zemini bu durumlara getirdi. Yoksa bu kadar kötü olmayacaktı. Bursa maçına kadar gerekli önlemler ve iyileştirme çalışmaları tamamlanarak zemin hazır hale getirilecektir. Sezon sonunda ise yapılacak olan alttan ısıtma çalışması ile umuyoruz ki bu sorun kökten çözülmüş olacaktır.

Fenerbahçe’ye gelince, Kazım ve Carlos’un ayrılması ile takımda oluşan güzel hava, hırs ve mücadele devam ediyor. Bozulmamasını diliyoruz. 2.yarıda Daum’un sakatlanan Özer’in yerine kanatta daha etkili olabilecek Vederson ve Alex’in istediği ara koşuları yapmayan, etkisiz Semih’in yerine Guiza’yı oynatması daha uygun olabilirdi. Emre’nin hatalı pası ile Tazemeta ile karşı karşıya kalan Volkan lastik gibi uzayıp tereyağından kıl çeker gibi topu almasaydı ve Fenerbahçe golü o dakikada yemiş olsaydı kalan süre daha fazla artan hırs ve azimle Fenerbahçe’nin 2 golü bulmasına yeterli olabilirdi.

Manisa maçında Guiza’nın cezalı olduğu düşünüldüğünde Semih’in yerine Gökhan Ünal’ın ilk 11’de tercih edilmesi, ayrıca hafta arası oynanacak olan Bursa maçına yedek ağırlıklı bir kadro ile çıkılması, yoğun maç trafiğinde Emre, Alex, Santos, Gökhan Gönül gibi oyuncuların dinlendirilmesi çok iyi olacaktır.

14 Şubat Sevgililer Gününde hem Manisa’da sahada, hem de Zeytinburnu’nda salonda bizlere verilebilecek en güzel hediyeyi sevgilimizden bekliyoruz.

Saygılarımla,

Muhittin KAYAKIRAN

mkayakiran@borusan.com

 
Toplam blog
: 72
: 623
Kayıt tarihi
: 12.11.09
 
 

1974 Adana Doğumluyum. İTÜ Makina 1996 mezunuyum. Hobilerim arasında film seyretmek, müzik dinlem..