Kıro kültürü

“Fuat Güner ile 'Barış Manço ile 7'den 77'ye programının yönetmeni ve yapımcısı Erkmen Sağlam, yeni bir programa imza attı. TRT'de yayınlanacak 'Fuat Güner ile Kuşaktan Kuşağa' adlı programın çekimleri için yollara düşen ikili, "Günümüzde kıro kültürü egemen. Ama biz, bugüne kadar edindiğimiz kültür ve tecrübe ile topluma ne kadar faydalı olabiliriz derdindeyiz" diyor.”

Haber böyle. Kıroluk kültürümüzün yeni bir hali değil köyden, kasabadan kentlere göç, popülizm, “halk böyle istiyor” kolaycılığı “kıro” kültürünü geliştirdi, büyüttü ve önümüze zamanın yaşam felsefesi olarak ortaya koydu. Eskiden var olan bu kültür, medya organları, canlı yayında don çıkaran sunucular, reyting uğruna her türlü lümpen davranışa izin veren yarışmalar sayesinde de kolay kolay ortadan kalkacağa benzemiyor. Fuat Güner’in bu şovalyece tutumu ile de bunun başarılabileceğini sanmıyorum, ama en uzun yollar bile ilk adımı atarak kat edilir diye düşündüğümde bu girişimi destekliyorum.

“Her koşulda sansüre karşıyım” diyenler ile, ağzını doldura doldura “Türk örf ve adetlerine uygun olmalı” diyenlerin ne demek istediklerini genel kabul içerisinde ifade edememeleri sonucunda da bu kültür her yere yayılıyor.

Türkçesi konut olduğu halde “residence” lerde yaşayan sanatçı(!) ünvanlı kişilere, karısına ayrı sofralarda yemekler yediren vekillere ve yöneticilere baktığımızda, kentlerin dokusunu incelediğimizde belediye başkanlarımızın sanat ve estetikle ilgisini gözlemlediğimizde, adı geçen kültürden hoşlandığımız bile söylenebilir, büyük çoğunluğun hoşlandığı bile söylenebilir.

Bana yıllarca yaptığı müzik kınana, ve TRT de çalınmayan bir takım sanatçıların şimdi TRT kurumunun ve halkın gözdesi olmasını nasıl açıklayabilirsiniz. Ne oldu da böyle oldu, yıllarca “arabesk” diye aşağılanan müzik tarzının yapımcıları, ne oldu da “caz” ustası gibi klasik oluverdiler.

Bu duruma bakınca Fuat Güner’in işinin zorluğu daha da belirgin oluyor. Allah kolaylık versin.