Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '16

 
Kategori
Okullar
 

Kırşehir'de Erkek İlköğretmen Okulu Mezunlarının Buluşması

Kırşehir'de Erkek İlköğretmen Okulu Mezunlarının Buluşması
 

Öyle çabuk geçiyor ki günler,
Hele sen de bir bak hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki
Yeni okula başlamışız,
Yeni sevmişiz.

Öyle çabuk geçiyor ki günler,
Hele sen de bir bak hayatına
Yarın bitecek sanki her şey,
Yarın ölecek gibiyiz.

Daha doymamışız yaşamasına
Günlerimiz dün bir, bugün iki
Sakın bir şey bırakma yarına,
Yarın yok ki...

Özdemir Asaf

"Saygıdeğer öğretmenimiz ve eğitim emekçileri, sevgili arkadaşlarımız, önceki iletilerimizde belirttiğimiz gibi; 06 Mayıs 2016 Cuma günü saat: 11.00' de Kırşehir Öğretmenevi'nde toplanacağımızı duyururuz." Sözcük ve rakamlarını içeren ileti aldım.

Kırşehir’e gitmek için İstanbul Harem’den hareketle otobüsümüz, yol üstündeki her otogara uğradı. Bulutlu ve yağmurlu günde Anadolu’nun yer yer bozulmuş yollarında sallanarak ve içerdeki çocuk ağlamalarından rahatsızlanarak saat 23.00’de Kırşehir Otogar’ında oldum. Bir süre sonra bindiğimiz servis aracı Öğretmenevi'nin önüne indirdi. Görevli Kutbettin, ilgi gösterdi. Kayıtlarımı yaptı ve odamı gösterdi. Yerleşme ve uyku…

***

Evet, Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu’nun 1965–1966 yılı mezunları, Mustafa Kocaöz, Bayar Aslan ve Mehmet Ali Gürbüz'ün organizesinde Kırşehir Öğretmenevi'nde buluştuk. Güzel yurdumuzun dört bir yanına dağılıp yıllarca öğretmenlik, devamında değişik makamlarda görev yapan, şimdilerde emeklilik yıllarını sürdüren biz; çağrıya kulak vererek gittiğimiz Kırşehir’de 06 Mayıs 2016 tarihinde Öğretmenevi ile Kılıçözü Çayı kıyısındaki Kocatepe Restaurant'ta apayrı bir gün yaşamanın mutluluğunu tattık, denebilir. Ne ki hava yer yer yağmurlu, güneş kaçkını ve ortam soğuktu.

Buluşmaya iki öğretmenimizin geldiği duyuruldu. Tarım öğretmenimiz Mustafa Gönülal ile meslek dersleri öğretmeni Mehmet Danışman... Hatay’dan geleceği beklentisinde olduğumuz, kendisine saygı ve sevgi duyduğumuz meslek dersleri öğretmenimiz Mahmut Saral’ın gelemeyişi burukluk yarattı! Türk dili ve edebiyatı öğretmenimiz Cavit Gültekin Mersin’den gelemedi. Kendisiyle bir telefon görüşmemiz oldu. Kendisinin yazdığı 'Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu Marşı’nın sözleri kimde mevcutsa edinmek istediğini belirtti. Tüm dönemlerin mezunu olarak katılan iki yüz kadar arkadaşımızla bir araya gelmek, özlem gidermek ve anıları dillendirmek, gibi amaçlarımıza koşut coşkulu tanışma ve görüşmeler gerçekleşti! Ne ki acımasız yılların beklenmedik fiziksel değişiklikler bıraktığını gözlemledim. Arkadaşlarımı tanımakta zorlandım! O günün düşünce ortamıyla örtüşen, coşkularımıza seslenen söz konusu marş:

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu Marşı

Kırşehir’den yükselir dalga dalga sesimiz,
Aydınlık Türkiye’nin meşalesi bizleriz
Alnımızda en güzel sözü var atamızın
Yurdumuzun her nesli olacak eserimiz.


Yeni nesil olacak öğretmenin eseri
Atatürk’ün buyruğu yürüyelim ileri.

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Cavit Gültekin

Arkadaşımız Bayar Aslan, beklenen açış konuşmasını yaptı. "Hoş geldiniz!" dedi. Konuşmasına kulak vererek dinlemeye çalıştık. Ardından konuşan Mümtaz Boyacıoğlu, okulumuzun tarihçesinden söz etti. Ses aygıtı, gereksinimi karşılamadığından, ortamın dağınık ve kalabalık olduğundan öğretmenimiz Mustafa Gönülal, konuşmasını salondakilere dinletmeye çalıştı! "Kırşehir Öğretmen Okulu Marşı"nın sözleri bulunamadığından arkadaşımız Faik Çakır yönetiminde "Öğretmen Marşı"nı birlikte söyledik. Ardından “Eski dostlar” şarkısını anlamına uygun ve topluca seslendirdik.

Öğretmen Marşı

Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk’e denk;
Korku bilmez soyumuz.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;
Durma, durma koş.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

İsmail Hikmet Ertaylan

Mehmet Ali Gürbüz, kimi açıklamalarından sonra okulumuzdan mezunlarından rahmetli olan arkadaşlarımızın adlarını saydı. Ortalığa garip bir hüzün yayıldı: Osman Durucan, Kemal Özbay, Kemal Durucan, Rabia Fidanboy, Ramazan Karlı, Mehmet Ali Öztürk, Güner Tabar, Ferhat Cicigül, İhsan Şener, Tarzan Karataş, Ahmet Işık, Necati Şen, Tekin Koçak…

Mezuniyetimizin 50. Yılında oracıkta arkadaşlarımızla iletişim kurarak görüşme ve hal hatır sorma olanağımız oldu. Saptayabildiğim o adlardan kimileri şunlar:

Ahmet Bahadır, Ahmet Can, Nevzat Ünsal, Abdurrahman Etli, Mustafa Turan, Ayhan İçli, Kemal Aktaş, Sait Filiz, Haşim Çiftçi, Mehmet Çök, Mikail Budak, Nurettin Doğan, Selim Alaca, Mithat Bektaş, İsmet Durukan, Nimet Çakır, Fait çakır, Mustafa Kocaöz, Mehmet Ali Gürbüz, Yalçın Atay, Münir Yücel, İlyas Gürlek, Haydar Yükselen, Duran Atabey, Hasan Hüseyin Arıöz, Hasan Öztürk, İsmet Öztabur, Mehmet Emin Dinleten, Sebahattin Özbay, Mustafa Karlı, Ali Duran Gök, Mehmet Öztürk, Turan Ateş ve Aydın çağlayan…

                                                                              ***

Kırşehir’de gezinirken kimi anılar, gözüm önü şerit şerit oldu. Mor, öğretmen okullarının rengiydi. Okul yıllarımızda mor şeritli şapkalar giydik. Büyüklerimizi saydık, küçüklerimizi sevdik! Çarşıda birbirimize mor şeritli şapkalarımızla selam vermeden geçemezdik. Okullarımızda okuma, yazma, şiir ve sanat sevgisi edindik. M. Sunullah Arısoy’un Karapürçek romanını, Mahmut Makal’ın Bizim Köy’ünü ve Memet Türkkan’ın Güneşin Katli’ni okuduk. İdealist bir ruhla yetiştirildik. Güzel Türkçemizi, bayrağımızı, Atatürk’ümüzü ve yurdumuzu sevdik! Hiçbir zaman nokta kadar çıkar için virgül kadar eğilmedik!

İlköğretmen okullarımızda öğretmen kimliğiyle yetiştirildik. 68 kuşağından olmanın çilesine koşut onurunu da yaşadık! Edindiklerimizi, öğrencilerimize ve halkımıza aktarmak ve onları yetiştirmek için gecemizi gündüzümüze kattık. Jean Paul Sartre’nin tanımlamasına özdeşik: “Aydın, çabası hâkim sınıfça suç sayılan kimse...” olduk…

                                                                        ***

1. Yılında katılamadığım Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu mezunlarının 2. Yıl buluşmasında (ya da 50. Yıl buluşmasında) kimi edinimlerim oldu. Arkadaşlarımın beni ulusal basından ve televizyondan tanıdıklarını belirtmelerinin mutluluğunu duydum!

Ayrıca; eğitimci Nevzat Ünsal, Ahi Evran Üniversitesi öğretim üyesi Hayati Şahin, Birey Dershanesi sahibi Aslan Beyhan ve meslektaşım Ahmet Bahadır ile oturup söyleştik.

İstanbul’dan tanıdığım ve iletişimimizin sürdüğü Kırşehir’de iki yerde "Başkan Vodafone" bayilikleri olan Mukadderat Yurttaş, yine ilgisini gösterdi!

                                                                       ***

Her şeye karşın organizede görev alarak okulumuzun mezunlarını bir araya getiren arkadaşlarımıza teşekkür etmek, bir gönül burcudur. Herkesi alkışlıyorum!

Kırşehir Sevdası, adlı şiirimi okurlarımla paylaşıyorum

Kırşehir Sevdası

Sevginin, özlemin, erdemin kenti
Terme’siyle sağlık, özel Kırşehir.
Garipname beyit beyit esinti,
Âşık Paşa ile sözel Kırşehir!

Seven gözler kente kaleden bakar,
Meyveler dalında aroma kokar,
Haftası gelince ortaya çıkar,
Ahi Evran ile tözel Kırşehir!

Kapadokya’sıyla bilinen ülke,
Ziyaretçi çeker Aslanlıtekke,
“Eline, beline, diline…” ilke,
Hacı Bektaş ile ezel Kırşehir!

Türküleri Anadolu’mun sesi,
Ayrı telden öter sazın nağmesi,
Unutulmaz bozkırın tezenesi,
Neşet’iyle bozlak, gazel Kırşehir!

Kenti görmek huzur verir insana,
Kızılırmak, Kılıçözü yan yana,
Bölükbaşı, ün bıraktı cihana
Tarihi boyunca tüzel Kırşehir!

Özleminle çekiyorsun sen beni,
Okuluma doyamadım, nedeni…
Ne desem ve nasıl anlatsam seni,
Özgün dili ile güzel Kırşehir!

Muhsin Durucan

 

İletişim:

muhsindurucan@hotmail.com

 

NOT:

Fotoğraflar, aşağıda slayt görünümünde aşağıda izlenebilir..

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..