Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '14

 
Kategori
Deneme
 

Kış dostu Adaçayı..

Kış dostu Adaçayı..
 

Adaçayı.. Hem çiçekleri güzeldir hem de çok güzel kokar kendileri.. ve şifalı bitkiler listesinde ilk üçün arasında yer alır bana göre…

Laden gülü de denir, ama bence adaçayı ismi daha güzel. Daha halktan bir isim, Laden gülü ismi biraz daha aristokrat bir isim gibi… Adaçayının otu yani yaprak, çiçek, sürgün ve dalları çay, tentür, natürel ilaç ve eter yağı elde etmek için kullanılır. Adaçayının eter yağına kısaca Laden yağı denir ve Laden yağı genellikle Beyaz Laden otundan elde edilir.

Çay ve natürel ilaçlar Türk Laden otundan, tentürler ise Kanada Laden’inden yapılır.

Laden’in oldukça çok türü mevcuttur ve bunların vatanı Türkiye’nin Ege ve Akdeniz bölgesi olup buradan önce diğer Akdeniz ülkelerine sonra da Avrupa ve Amerika’ya kadar çok geniş bir alana yayılmıştır. Bizi en çok ilgilendiren Türk Laden gülü, Ege Laden gülü, Beyaz Laden gülü ve Kanada Laden gülüdür.

Araştırmalara göre Laden otu çayı ve Laden otu çayının demi ile yapılan kompres başta; bebeklerdeki hazır bezin sebep olduğu deri hastalıkları, pişikler, ekzema ve gastrite karşı etkili olduğu görülmüştür. Nörodermatoz sinirsel ve psikolojik nedenlerle ortaya çıkan deri iltihaplanması anlamına gelirse de bizim burada inceleme konusu olan alerjik Nörodermatoz’dur. Yani besin alerjisinin neden olduğu deri iltihaplanmasıdır.  Halk arasında depresyon, korku, sinir zafiyeti, iyileşmeyen müzmin yaralar, ağız içi, yutak, mide-bağırsak, deri ve tırnak mantarları ve lenf bezi rahatsızlıklarına karşı da kullanılmıştır. Şayet çok içildiğinde hararet yapar ise hakiki Adaçayı ile içilmelidir. Çayı: Bir kahve kaşığı ince kıyılmış Laden otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml yaraların bu çay demi ile kompresi yapılır. Çay Harmanları;

Ekstre: Laden otu Etanol/su karışımı ile ekstre yapılarak Laden ekstresi elde edilir.

 http://www.alternatif-tip.net/index.php?option=com_content&task=view&id=489&Itemid=87

 Araştırmalarımda Toroslarda çok rastlandığını okudum. Ama hiç yabancı değilim adaçayına  köyümüz ormanlık bir yerde kuruluydu çocukluğumda dedem dağdan toplardı ben taze taze kurutulmadan demlenen çayını çok severim. Mis gibi kokar elinizi dokundurduğunuzda bile çok keskin bir koku duyulur hemen.. Çok net bir kokusu vardır.. Keskin belirgin bir koku..

Sanki biraz kekiğe de benzetebiliriz. Adaçayı çok yetişiyor ülkemizde ve  herkes tarafından bilindiğini düşünüyorum ama bilmiyorum yeterince faydalanılıyor mu tıbbi özelliklerinden..

Çiçeklerinin rengiyle görünüşüyle ve kokusuyla gönüllere, çayıyla bedenlere şifa dağıtıyor o kaç asırdır. Güzel olmasına güzelde , ne çok da sorumluluk altında..

Bana göre şikayet edip hayıflanmıyor da halinden.

Ve artık şimdilerde tam zamanı.  Hele hele nezle ve grip etrafta kendini göstermeye başlamışken.. Zaman onların zamanı.. Özellikle vücut direncimiz için beslenmemize çok dikkat etmeli limon, ıhlamur ve adaçayı üçlüsünden mutlaka yardım almalıyız.

Aklıma eski evler, yanan kuzineler, üstlerinde kaynayan çaydanlıklar geliyor..

Yavaşça , hafif bir ses çıkararak  kaynayan eğer ıhlamur veya adaçayı ise çok hoş bir koku yayar.. Şimdi kendi evlerimizde neden duyamıyoruz ki, bu huzuru ve güzelliği.. Suç kaloriferde mi?  Yoksa  çay makinelerinde mi?

Veya  artık ıhlamur ve adaçayları sahte mi?

Bu arada, ıhlamur, adaçayı, tarçın kabuğu, karanfil, döğülmemiş tane karabiber bir arada çay gibi demlendiğinde hakikaten çok güzel oluyor ve grip-nezle gibi  rahatsızlıklara iyi geliyor.. Varsa bir parçada zencefil eşliğinde..

Sağlıkla ve resimdeki adaçayının kokusu eşliğinde güzel bir gün diliyorum.. 

 
Toplam blog
: 146
: 762
Kayıt tarihi
: 02.05.14
 
 

İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...