Kış Kışlığını..

Çok bilinen bir deyimdir ya, kış kışlığını p..t p..tluğunu denir hep. Hal böyleyken sanki bu bilinmezmiş gibi bir de şaşırılır iyi mi? Şaşkınlık bu olsa gerek. Yok yok sadece şaşkınlık denmez buna. Buna uyan birkaç sıfat geliyor aklımıza ama edepsizlik etmeyelim şimdi…

Malum kış mevsimindeyiz. “Sanki sen söylemesen biz bilmiyorduk kış mevsiminde olduğumuzu” deyüben celallenmeyiniz istirham ederim. Zaten mevzumuz da bu. Yok, celallenmek değil, bilip de bilmezden gelmek…

Çok bilinen ve her ne hikmetse çok söylenen bir deyim dedik az önce. Evet, çok bilinir, çok söylenir ama gelin görün ki biz de söylemler eylemlere yansımadığından bu da diğerleri gibi vız gelir tırıs gider. Yani sadece dilde kalır, söylenen şey içselleştirilmez. Hadi bir de tasavvufi tabirle söyleyelim; dille söylenen kalbe yansımaz.

Az çok bu fakirin ne demek istediğini anladınız sanırım. Kış kışlığını yapar dediğimiz halde ve keza p..t p..tluğunu yapar dediğimiz halde her nedense iş eyleme dönüşünce şaşkınlıktan küçük dilimizi yutuyoruz. Hatta dayanamayıp büyük dilimizi de yuttuğumuz oluyor.

Kış geldiyse madem elbette kışlığını yapacak. Bunu fevkalade derin bir deyimde bile söylüyorken kışlığını yapan kışın kışlığına hayret ediyoruz azizim. Kış geldi mertlik bozuldu demediğimiz kalıyor bir tek. Ha onu da diyen vardır belki…

Deyimin ikinci yarısına geçmiyorum bile. Buraya kadarkinden meramımız anlaşılmıştır, anlaşılmadıysa da kader utansın. Ben de utanayım.

İş bu minval üzere kış şartlarından şikâyetçi olunmaması; kar yağmasına sanki uzaylı görmüş gibi şaşırılmaması; buz tutan suların ardından kutup ayılarının mahallemizi mesken tutacağından endişe edilmemesi; yolda kayan arabaların 2020 Olimpiyatları antrenmanı zannedilmemesi hususunda vatandaşlarımızın azami dikkati göstereceğinden kuşku duymadığımızı belirtir halimizi arz ederiz…

Bitmedi…

Kış kışlığını yapıyor diye tuzlanmayan yollarda meydana gelen tatsız hadiselerin ortağı güzide belediyelerimizin vebalden muaf tutulduğunu; kar yağmasını müteakip zırt pırt kesilen elektriklerden mütevellit arızalanan elektrikli ev aletlerinin yarattığı olumsuz ekonomik koşulların günahının ilgililere yazılmayacağını; bu karda kışta evsiz barksız yaşayanların içler acısı halinden dolayı sen, ben bizim oğlan üçlüsünün asla ve kat’a sorguya çekilmeyeceğini; bu vesile ile kalkındık kalkınıyoruz derken bir arpa boyu bile yol alamadığımızın farkına varılmayacağını ZANNETMEYİNİZ.

Evet, kış kışlığını yapacak, bu kışın vazifesi. Bunu bilip buna hazırlıklı olmak da bizim vazifemiz değil mi? Anlayan anlasın…

Sevgi ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

Denizli/ 31 Ocak 2012

Twitter.com/murathacioglu

murathacioglu.com