Kısa Ama 10 Numara Bir F.Bahçe Analizi

Ali Koç başkanlığında Haziran ayında yeni rüzgarlara yelken açtı Fenerbahçe.

Aziz Yıldırım döneminde Türkiye'nin en borçlu kulübü olduğu anlaşılan, birçok tesisine borçları nedeniyle ipotek konulan ve çok sıkı bir mali politika ile yönetilmesi kaçınılmaz olan F.Bahçe, çiçeği burnunda Başkan Ali Koç ile yepyeni yönetim politikalarına geçti.

Kadrosunda yer alan Brezilyalı futbolcuları satan ve buradan 25 milyon Euro para kazanan F.Bahçe için taraftarlar "Off, ne güzel ya!.. 25 milyon Euro paramız oldu. Bu paralarla biz en kral futbolcuları alırız" şeklinde hayaller kurmaya başladılar. 

Oysa gerçekler bambaşka!..

Ali Koç için öncelik; 3.2 milyar TL'lik borcun kısa vadede ödenmesi gereken 2.2 milyar TL'sini ödeyebilimek. 

Ali Koç, bir işadamı ve işadamı zihniyetiyle olaya yaklaşıyor. Doğrusu da bu!..

Ali Koç, F.Bahçe kadrosunda yer alan en kaliteli futbolcuları satarak kasasına 175 milyon TL'yi koydu. Böylece ipotekleri kaldırmak, borçları azaltmak ve kısa vadede ödenmesi gereken 2.2 milyar TL'yi ödemek yolunda ilk adımları attı.

Ancak F.Bahçe taraftarı olaya bir yatırımcı, bir işadamı gözüyle değil doğal olarak "taraftar" gözüyle baktığı için 1-2 tane de olsa en iyisinden transfer bekliyor.

Başkan Ali Koç ise üst düzey futbolculara çok fazla para harcandığını bildiği için Comolli ile birlikte çalışkan, koşan, takıma dinamizm verecek, ucuz futbolcular alıyor. Alıyor ama çok önemli bir eksiği gideremediği için 2 maçta 6 puan kaybetti F.Bahçe!.. Ve 20 yıl sonra liglere en kötü başlangıcını yaptı.

Futbolda sadece koşmak yeterli değil. Oyunu okuyan, yönlendirebilen, futbolu oynarken önce beynini kullanan bir 10 numara eksiği var F.Bahçe'nin. Comolli ise 1,5 yıllık futbolcu araştırmaları sonucunda F.Bahçe'ye 10 numara mevkisi için Meksikalı Marco Fabian'ı bulabildi! Üstelik milli takımda bile oynamayan bir Meksikalı!..

Meksikalı futbolcuları ben de severim. İnatçı, çok koşan ve takım için oynayan oyunculardır. Ama yaratıcılıktan eser yoktur hiçbirinde!.. Zaten bu yüzden de ne dünya kupalarında ne de kulüpler düzeyinde başarılı olamıyorlar. 

F.Bahçe'nin bir Alex'e ihtiyacı var. Alex gibi oyuncular ancak Brezilya'dan çıkar. Avrupa'dan  çıkanlar ise zaten onlarca milyon Euro ettiği için bugünkü F.Bahçe mali yapısı ile alamazsınız.

Ali Koç ve Comolli kasadaki 25 milyon Euro'nun önemli bir kısmı ile kaliteli bir "10 numara" alır mı diye sorarsanız cevabım "Almaz, alamaz" olur. Çünkü daha önce de bahsettiğim gibi Ali Koç için öncelik borçları kapatmak.

Aslında bunca transfer bana kalırsa sadece göz boyamak için yapılıyor. Gerçi Slimani dışında çok para verilen oyuncu da olmadı zaten. Bence Slimani'ye 1 yıl için verilen 5 milyon 750 bin Euro para da büyük hataydı. Ali Koç gibi bir iş adamının 1 yıllık bir süre takımda kalacak olan Slimani'ye yaklaşık 40 milyon TL vermesi de anlaşılır bir durum değil. Slimani'ye madem 40 milyon verdiniz, onu oynatacak olan kaliteli bir 10 numara alımına da bir o kadar para ayırmanız gerekmez miydi? Bana göre Ali Koç için tek çelişki bu!..

Aslında F.Bahçe taraftarları için beklentilerin üst düzeyde olması çok normal!..

Zira bugüne kadar F.Bahçe'ye gelen tüm futbolculara gerek gazeteci, gerekse televizyoncu olsun F.Bahçe muhabirlerinin "Dünya Starı" muamelesi yapmış olması ve televizyonlar ile gazetelerde günlerce boy boy yer alması bu beklentilerin oluşması için yeterli bir neden!..

İşin kötü tarafı şu ki; o futbolcular da havaalanında kendilerini karşılayan onlarca muhabir ve yüzlerce taraftar görünce kendilerini "dünya starı" olarak görmeye başlıyorlar. Haliyle bir takımda bu kadar çok "dünya starı" olunca taraftarın Real Madrid, Barcelona gibi futbol beklemesi de normal karşılanmalı.

"Hayaller Paris, gerçeklerse Iğdır"

Kişisel olarak görüşüm; ne Comolli'den ne de Cocu'dan F.Bahçe'ye hiçbir yarar gelmeyeceği yönünde. 1,5 yıldır ön çalışma yapan, yüzlerce futbolcu izleyen ve sonunda F.Bahçe'ye bu futbolcuları getiren Sportif Direktör ve Türk futbolunu hiç bilmeyen, Avrupalı gibi düşünen ve ona göre hareket eden Cocu, bu gidişle çok uzun süre durmazlar gibi geliyor bana. 

F.Bahçe sıradan bir kulüp değildir. Türk futbolunun ve medyasının en önemli 3 materyalinden biridir. Başarısız sonuçlar çoğaldıkça medyanın F.Bahçe üzerindeki baskısı artacaktır. Ne başkan Ali Koç ne de yönetim kurulu bu baskıyı kolay kolay kaldıramaz. F.Bahçe taraftarı bugün Ali Koç'un arkasında olmakla birlikte önümüzdeki 4-5 haftada alınacak 2 mağlubiyet daha bu desteği tümüyle ortadan kaldırır. 

F.Bahçe için Lefter Küçükandonyadis sezonunun miladı 6. haftadaki Beşiktaş ve 11. haftadaki Galatasaray derbileridir. Bu derbiler kaybedilirse yeni rüzgarlara yelken açmış teknenin yelkeni kırılır, fırtınalı okyanusta karanlık sularla mücadele başlar.

Son sözüm F.Bahçe kalecisi Volkan'a!..

Volkan çok şanslı bir kaleci bence.. Zira sezonun en güzel gollerini daima en iyi yerden izliyor!..