Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kısa kısa

Kısa kısa
 

Misafir bir konuşmacımız vardı geçen hafta hastanede. Sıtma üzerine çalışan bir doktor. Arada Afrika’ya, Tanzanya’ya da gidip çalışmalar yapıyor. Sıtmaya yakalanan hastalar üzerinde çalışmakta. Sıtma aslında çok can alan ve halen bugün dahi almaya devam eden bir hastalık. Mesela 1996 yılında HIV virüsüne yakalanan insan sayısı 26 milyon iken aynı yıl sıtmadan ölen insan sayısı 30 milyonmuş. Konuşmasında Tanzanya’ya da gidip çalıştığını söylediğinde dinleyicilerden bir hocamız peki hastalığa yakalanmadan nasıl çalışabildiniz diye sordu. “Çalışamadım” dedi. “Ben de yakalandım.” Bilim uğruna, hastaları tedavi edebilmek uğruna kendisi de sıtmadan muzdarip.

Bundan bir sene öncesiydi...trafikte ilerlerken bir belediye otobüsünün arkasından dura kalka gidiyordum. Tam önünüzde koca otobüs olunca üzerinde yazanları da okumak durumunda kalıyorsunuz. Arkasındaki reklam oldukça çarpıcıydı. Organ bağışı üzerineydi. “Arkamda beklemekten sıkıldınız değil mi? Bir de organ bağışını bekleyen hastaları düşünün. “Hakikaten de öyleydi çok sıkıcıydı beklemek!

Artık hekimler tam gün hastanelerinde çalışacaklar ve hatta başbakan kadar maaş(!) bile alacaklarmış. Başbakan kadar ya da daha fazla. Hekimlerin maaşları hep göze batmıştır. 10 dakika muayene etti şu kadar aldı bu kadar aldı denir. Hep bir göz kalma olayı söz konusu. Bırakın da alsınlar. Onca yıl çalışmanın ardından hayata dair bizzat hayat çizgisinin bir o yanında bir bu yanında hayatları kurtarmaya çalışmanın maddi ölçüsünde kimsenin gözü kalmamalı diye düşünüyorum. Bu yazım ilk olarak http://hayattanmasallardanbiraz.blogspot.com/ sitesinde yayımlanmıştır.

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..