Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '14

 
Kategori
Sağlık
 

Kışa özel beslenme ve metabolizma dengesi

Kışa özel beslenme ve metabolizma dengesi
 

Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte hava sıcaklığının değişimine ve bağışıklığın düşmesine bağlı olarak soğuk algınlığı ve diğer bazı soğuklarda mikrobunu barındıran hastalıklar türemeye başlıyor. Elbette bu hastalıklardan kurtulmanın da bazı küçük ipuçları var. İsterseniz biraz bunlardan bahsedelim.

Soğuğun gelmesi ile en çok havayla temas eden larinks, farinks ve burun içi bölümlerinin iltihapları söz konusudur. Özellikle boğazda kışları biriken mikroorganizmalar çeşitli tonsilitlere ( bademcik iltihaplarına) ve boğaz yangılarına sebep olmaktadırlar. Bu tür soğuk algınlığı ve yangıların korunma yolu burun, ağız ve boğaz üçlüsünü soğuk hava ile temasından kaçınmaktır. Atkı veya diğer farklı aksesuarlar ile ağız ve burun yollarını kapatmak, kışı soğuk algınlığı ile geçirmemek hususunda sizlere yardımcı olacaktır.

Yorgunluk ve soğuğa bağlı olarak vücut ağrıları da olacaktır. Vücut ağrılarının ve özellikle de baş ağrılarının engellenmesi için, ayak tabanının, kasık çevresinin, abdominal yani karın bölgesinin ve sırt kaslarının soğuktan korunması gerekmektedir. Peki vücut ağrılarının soğuktan kaynaklandığını nerden anlayabiliriz? Soğuğa bağlı olarak gelişen ağrılar en çok eklem bölgelerinde ve vücut boşluklarının çevresinde meydana gelir. Vücut boşluklarından kastımız kafa boşluğu, karın boşluğu ve kasık boşluğudur. Kafa boşluğunda meydana gelen ağrıların sebebi alın çevresindeki sinüsler, yani hava boşluklarının soğuk hava ile dolmasıdır. Burun kenarlarındaki ve kaşların üstünde yer alan sinüslerin soğuk hava ile dolması sinüziti tetiklemekle birlikte şiddetli baş ağrılarına da sebep olabilir.

Bademcik iltihaplarına ve boğaz şişmelerine fırsat vermemek için yapmamız gereken şey, soğuk havalarda ağız solunumu yerine burun solunumu yapmaktır. Çünkü burundan giren hava, burun kılları sayesinde bir filtrasyon işleminden geçmektedir. Burundan giren mikroorganizmalar burun kılları üzerinde tutunurlar. Biriken bu mikroorganizmayı dışarı atmak için burun, akıntı başlatır. Kışın burun akıntısının fazla olması işte bu yüzdendir. Ağız yoluyla yapılan solunumda hava, içerisinde barındırdığı mikropartiküllerle birlikte ağızdan içeri girer ve herhangi bir filtrasyon işlemine tabi tutulmaz. Ancak boğazın farinks bölümüne bu partiküller yerleşir ve akciğerlere inmez. Akciğerlere inmesi bronşit veya şiddetli öksürüğe sebep olabilir ancak farinks bölümünde kalması farinks iltihabına yani farenjite sebep olabilir.

Kışa özel beslenme tavsiyesi olarak da bitki çayları ve meyve sebze tüketimi önerilebilir. Kışın insanlar genelde hareketsiz kaldıklarından metabolizmaları yavaşlar. Metabolizmanın yavaşlaması sonucunda kilo alma meydana gelir. Bunu engellemek için de daha az besin tüketimi yaparken, bol su tüketmek gerekir. Portakal, mandalina, havuç gibi antioksidan içerikli besinlerin tüketimi de yine metabolizmayı koruyacak cinsten besinlerdir.

Beslenmenin ve tedbirlerin yanında hastalıklardan korunmanın bir diğer hususu da korunmadır. Birisiyle tokalaştıktan sonra, toplu taşıma araçlarından indikten sonra, hastane veya çeşitli kamu kuruluşlarından çıktıktan sonra mutlaka ellerinizi bol su ve sabun ile 2-3 dakika arasında yıkamanız, hastalıklardan korunma konusunda oldukça yardımcı olacaktır. Hepinize sağlıklı günler dilerim.

                                                                                     Stajyer Radyoloji Teknisyeni

                                                                                           Yusuf Dursun DURMUŞ

 
Toplam blog
: 17
: 155
Kayıt tarihi
: 04.04.14
 
 

İstanbul Beyoğlu doğumlu. Samsunda yaşıyor.Bir Nostalji Hikayesi ve Bir Eylül Akşamı kitaplarının y..