Kişi arkadaşının dinindendir (Eylemcilerin %76 sı CHP ye oy vermişmiş...)

Bunca yıllık gerek iş tecrübem gerek hayat tecrübem bana şunu öğretti; “Gerçekler ayrıntılarda gizlidir”

Deve kuşu gibi kafayı kuma gömmenin bir yararı olacağına hiç inanmadım inanmıyorum…

***

Başbakan günlerdir yaptığı konuşmalarda, toplantılarda “halk hareketi” eylemlerine katılanların oranlarına değindi ve katılanların %76 sinin CHP ne oy verenler olduğunu söyledikten sonra her seferinde şu cümleyi ilave etti; “Kişi arkadaşının dinindendir…”

Ne demek istediğini neyi kastettiğini çok iyi biliyorum ama benim bildiğim ve emin olduğum bir şey var ki o da şudur; başka dinlere mensup onlarca dostum arkadaşım ve tanıdığım, ayrıca AKP ne oy vermiş yüzlerce arkadaşım var…

***

Bu bazı gerçekleri görmeme ve itiraz etmeme engel değil. Şu da bir gerçektir ki çoğumuz gerçeklerin sadece bir bölümünü biliyoruz. Kibrimizi hazmedebilsek başkalarının herkesin, özellikle ve kesinlikle zıt düşünenlerin fikirlerine saygı duymamız ve kabullenmemiz gerektiğinde hem fikir olabiliriz.

Bu kiminle yürüdüğümüzün fark edilmemesi anlamını taşımaz, farklılıklara saygı duyarak bize eşlik edenleri de seçmemiz gayet doğaldır.

***

Şimdi şahsen bana kiminle beraber yürümek istemediğimi ya da kimlere eşlik etmediğimi sorsalar en az on liste çıkarabilirim, içimdeki ses o insanlar için hep “hayır” der…

Örneğin; Libya lideri Muammer Kaddafi’yi linç edenlerin içinde olmayı asla istemem.

İzmir Menemen de Kubilay’ın kafasını kesenlerin din elden gidiyor diye çığlık atanların arkasında yürümeyi asla istemem,

Sivas Madımak da yine aynı kafayla din elden gidiyor dinimize saldırılıyor diye 38 aydını diri diri yakanların yanında olamam ve hayatımın hiçbir evresinde bana eşlik etmesine izin veremem…

Amerika’daki on bir Eylül saldırılarını düzenleyenlerin de yanında olamam arkasından gidemem alkışlayamam ve bunları yapanların bana eşlik etmelerini asla isteyemem…

Savaş çıkaranların televizyonlarda savaş çığırtkanlığı yapanların da yanında olamam…

Sokaklarda gencecik insanlar katledilirken sevinç naraları atanlarla ağızlarına köpükler saçanlarla salyalarını akıtanlarla yan yana olamam…

Irak’ta Türk askerinin başına çorap geçirenlerle buna da sessiz ve duyarsız kalanlarla olamam…

Bir “Müslüman” ülkenin ABD askerlerince işgal edildikten sonra ne işleri var orada diyemeden liderinin asılmasına alkış tutanların bana eşlik etmesini istemem…

Sokakta sivil bir aracın kundaklanmasına sevinenlere, hapishanelerdeki vahşetleri, kadınlara tecavüz edenleri görmezden gelenlere eşlik edemem bu kafada olanların yanında hiç olamam…

***  

Sadece olmak istemediklerimle bana eşlik etmelerini istemediklerimi kısaca özetleyen ana listemin tamamını temsil etmeyen bir kısım açıklamalar yaptım.

Aynı şekilde bunun tam tersine kiminle yan yana gelmek istediğimi ya da kimlerin bana eşlik etmesini gösteren listelerde yapabilirim.

Ama ben biliyorum ki bu listeleri hem aklımla hem yüreğimle yaparım.

Bu yazdıklarımı elbette aşkın ve sevginin inanılmaz bir gücünün olduğuna inanan ve demokrasi ve özgürlüğün en güzeline en temizine layık olduğumuza inan saf bir “teröristin” ya da günümüz deyimiyle “çapulcunun” anakronik bir anlatımı diye düşünenlerde olabilir.

Olsun derin saygım var ama ben böyleyim ve kendime olan saygımı yitirmemek içinde böyle yaşamam gerektiğine inanıyorum.

***

Son birkaç yıldır yaşadıklarım bana zor dönemlerimde beni sevenlerin yakınlığının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Ailem arkadaşlarım yakın dostlarım, yol arkadaşlarımın ve insanlığın ulaşabildiği ve seçebildiği kısa eşlikler…

***

Onun için Başbakanın sırf kendi seçmeninin gözünde CHP ni ve halk hareketine katılanları küçümsemek maksadıyla söylediği bu söz kesinlikle katılmıyorum. Eğer katılırsam kendisini seçen ve savunan kişilere de aynı haksızlığı yapmış olurum.

Bunun anlamı da şu olur; anlık zevklerin peşinde koştuğumuz gibi anlık kin ve nefretimizin de peşinde koşuyoruz demektir…

Hiç kimse buna yaşam, bu tip yaşayanlara da “adam” demez haberiniz olsun…

Erdoğan ÖZGENÇ