Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '09

 
Kategori
Tiyatro
 

Kısık ateşte on beş dakika...

Kısık ateşte on beş dakika...
 

Lale Oraloğlu


Türk tiyatrosuna adını en büyük harflerle yazdıran kadın sanatçılarımızdan biri de Lale Oraloğlu'dur.
Lale Oraloğlu;

28.9.1924 yılında İzmir’de doğdu. Dame de Sion, Şişli Terakki Lisesi, Sainte Pulcherie Fransız Lisesi, Edebiyat Fakültesi İng. Filolojisi’ni bitirdi.

Lise yıllarında (1950) GS kız takımına girdi ve kürek kaptanlığı ve idareciliğini üstlendi. 51 – 57 yıllarında düzenlenen şampiyonalarda, takımıyla birlikte dereceler aldı. 400 metre yüzme şampiyonluğu ve gülle atmada ikinciliği olan Oraloğlu; yaşamına sporu, sanatı ve anneliği mükemmel bir uyum içinde sığdırmayı başardı…

Sanat hayatına 7 yaşında piano çalarak başlayan Oraloğlu, konservatuvarda piano ve şan bölümünde Muhiddin Sadak’ın korosunda 7 yıl çalıştı. Bu dersleri alırken Muhsin Ertuğrul’un dikkatini çekti ve 1951 yılında Küçük Sahne’de profosyonel olarak çalışmaya başladı.

Aynı yıl sinemada şansını denedi. Kızı Alev Oraloğlu ile “Kötü tohum” filmini çekti ve sinemada kızı birlikte rol alan ilk oyuncu olduğundan bir ilk’e de imza attı. “En iyi Oyuncu” , “En iyi Senarist” ödülleri aldı. Bunlardan bazı örnekleri; sevgili yaş'daşlarım ve genç arkadaşlarım, sizlerle paylaşmaktan zevk duyarım… Bu film'leri, tiyatro oyunlarını sizlerle ya da anne babalarınız'la yanyana koltuklarda oturarak izledik öyle değil mi?

Her zaman kabiliyetini güzelliği ile birleştiren ender oyuncularımızdan biri oldu sevgili Lale Oraloğlu.

Adını en çok "Kadınlar I ıh Derse" oyunu ile duyurdu denebilir. Bu oyun müstehcen bulunduğu için 'on altı' gün açlık grevi yapacak kadar da cesaret sahibi bir Cumhuriyet kadınıydı...

Önemli oyunlarından bazıları:

Leylaklar Altında; 1954

Kırık Çanaklar; 1960

Kanun Kanundur; 1962

Kadınlar I ıh Derse; 1976

Bir Kadın Tuzağı; 1971

Ah Yaşamak Var Ya; 2002

Kısık Ateşte 15 Dakika; 2006

Doğu Anadolu turnesine çıktığında Ağrı'da aldığı fincan takımı yüzünden kaçakçılıkla yargılandı ve altı ay suçsuz yere hapis yattı. (Çok üzüldüğümü hatırlıyorum)

"Candan Öte" adlı bir dizi filmin seslendirme sırasında Lale Oraloğlu, 26 Kasım 2006 da beyin kanaması geçirdi. Tedavisi sürerken zatürre oldu ve 15 Ocak 2007 de hastanenin yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybettiğinde 82 yaşında idi.

İşte gerçek bir yaşam öyküsü... Üstelik kısık ateşte 15 dakika değil. Neredeyse 82 yılın her damlasının kocaman bir kazanda kaynatılmış, gerçek bir o kadar da mutlu olan ve çok sevdiği ülkesine hizmet eden bir insanın yaşam öyküsü...


Müzik, spor ve Türk tiyatrosuna bahşedilen bir hayatı, Lale Oraloğlu tek başına yaptı. Annelik te cabası!

Arkamıza dönüp baktığımızda ve bu günleri yaşadığımızda sanata ve gerçek yaşama böylesine emek veren kaç insan var ki ülkemizde?

Lale Oraloğlu'nu sevgi ve saygılarımla anıyorum.

İternet kaynaklıdır.

Gülriz Yiğit

 
Toplam blog
: 258
: 1033
Kayıt tarihi
: 10.08.08
 
 

Ankara'da doğdum. Balıkesir'in  ilçesi Ayvalık'ta yaşıyorum. TSM ve  tiyatronun biraz da olsa toz..