Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

Kişilikler

Kişilikler
 

Televizyonlarda bu ara tartışma programlarına bakmaya başladım. Programlarda işlenen konulardan ziyade tartışmacıların kişilik ve kimlikleri ile ilgili profil çıkarma ile ilgileniyorum. Medyanın bildiğimiz yüzlerine kendilerine liberal, demokrat, özgürlükçü diye sıfatlar takan yeni yüzler eklendi. Eski yüzlerin yeni dönemdeki davranışlarındaki farklılıklara bakarken, yeni yüzlerin ne kadar liberal, ne kadar demokrat ve ne kadar özgürlükçü oldukları hakkında çıkarımlar yapmak insan kişiliği ve kimliği hakkında çok önemli ipuçları veriyor.

Öncelikle şunu belirteyim değişen bir şey yok. Ne özgürlük, ne demokrasi ne de liberallik umrunda insanların. Seksen öncesi sayın Demirel’in bir sözü vardı “ bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz” demişti. Hala şu var “ bizimkiler ne yapıyorsa doğrudur, bizimkiler haksızlık yapıyor dedirtemezsiniz” buna ek olarak “sizinkiler namussuz”. Böyle bir ortamda yaşatıyor bizi medya maalesef.

Her şeyin başı para, bir gün ülkenin geçmişi, tarihi ve siyaseti üzerinde tartışma yapanların ertesi gün spor programlarında en detaylı pozisyonları değerlendiren yorumcu olduğunu görüyoruz. Sahi, bu insan profili midenizi bulandırmıyor mu? Benim kusasım geliyor.

“Dün dündür, bugün bugün, yarın bambaşka bir gün” demişti Mussolini, bunun küçük versiyonunu Demirel kullanmıştı. Sözün özünde gelişme de var, yalakalığa yol açan bir ima da var.

Ben bu medya insanlarına çok bilmişler diyorum. Her konuda konuşabilen, uzmanlara söz vermeyen bağırdığı zaman haklı olduğunu sanan insan tipi gündelik hayatımıza girerken sakin, bilgili insanların görüntüden çekildiğini görüyoruz. Kabadayılık her yeri sardı.

Ülkeyi sevme konusundaki tekelleşme de devam ediyor, herkes bu ülkeyi diğerinden fazla seviyor, lakin güçlünün sevdiği gibi sevenler vatan evladı, onun sevdiği gibi sevmeyenler hain oluyor. 1960, 1971, 1980, 28 Şubat günlerini anımsatıyor bu sevgi pıtırcıkları bana.

Ben 1984 yılından bu yana terörler ilgili yapılanları yaşamış vatandaşlardan biriyim.” İki üç çapulcu” sözünden “terörle bir yere varılmaz”a , “şehitlerin kanı yerde kalmaz”dan “açılım” a kadar ve hata sokaklarda infazlara kadar her türlü şeyi izledim. Televizyonlarda o dönemin çok bilmişlerini de izledim, şimdi bu dönemin çok bilmişlerini izliyorum, bu sırada her gün şehit ve ölüm haberleri geliyor, herkes barış diyor, barışın nasıl olacağını kimse anlatmıyor. Sonra dağdaki terörist Karayılan çıkıp “biz çok hükümet gördük, onlar gitti biz hala buradayız” diyebiliyor. Bu benim kanıma dokunuyor. Televizyonlardaki yeni çok bilmişler muhalaefeti suçluyor, eski çok bilmişler hükümeti suçluyor. Ankara Kumrular’da üç kişi ölüyor, kentlere baskınlar yapılıyor, ana karnındaki çocuklar kurşunlanıyor, çok bilmişler medyada insanı çıldırtıyorlar. Denebilir ki “kapa seyretme” niye canım ben bu ülkenin insanı isem ve aklım da ortalıkta dolanan bir çok kişiden daha fazla ise niye gördüklerimi anlatmayayım.

Eyy bu ülkenin akil insanları neredesiniz? Yoksa hiç yok muydunuz.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..