Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '13

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Kısırlık yazı dizisi - 2

Kısırlık yazı dizisi - 2
 

Yeniden merhabalar herkese. Kısırlıkla ilgili yazmaya başladığım yazı dizisine devam ediyorum. Bildiğiniz gibi bir önceki yazımda yapılan testlerden spermiyogram testini anlatmaya başlamıştım. Bugün bu testte yapılan analizlerden sperm sayısı ile ilgili bazı önemli bilgiler vereceğim. Ancak bundan önce sperm nedir kabaca ona bir bakalım.

Spermler erkek üreme organındaki testis denilen yumurtalıklarda gelişen üreme hücreleridir. Spermler testislerde bulunan tübül denilen kanalcıklarda öncül hücrelerden farklılaşarak oluşan, bir baş kısmı, bir boyun kısmı ve bir de kuyruk kısmı olan hücrelerdir. Bu hücreler kuyrukları sayesinde hareket ederek ilerler ve cinsel birleşmeden sonra kadının rahmindeki yumurtaya ulaşarak onu döllerler. Böylece bebek oluşum süreci başlamış olur. Bu konuyu daha sonra ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Şimdi biz spermlere dönelim. Spermlerin yumurtayı dölleme kapasiteleri değişmektedir. Bu hücreler eğer yumurtaya ulaşamazsa zaten dölleme gerçekleşemez. Dolayısıyla spermlerin hareket etmesi gerekmektedir. Kuyruklarında anormallik olan spermlerin dölleme kapasiteleri çok düşüktür. Hele ki ileri doğru hareket edemeyen sadece yerinde hareket eden spermlerin yumurtayı dölleme kapasiteleri doğal yolla mümkün değildir. Bunun dışında hiç hareket etmeyen spermler de bulunur.

Sperm sayısı: Spermler semenle dışarı atılır. Semende kısır olmayan hastalarda yeterli sayıda sperm olması gerekir. Bu sayı Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlemiş olduğu kriterlere göre mililitrede 15 milyon, toplamda ise 39 milyon spermdir. Bu sayıdan daha az sayıda spermi olan erkeklerin çocuk sahibi olma şansı sayı düştükçe düşmektedir. Geçen yazımda yazdığım gibi bu sayıdan daha fazla sayıda sperm varsa her bir birleşmede kadının gebe kalma şansı %20'dir. Yani bu oran sperm sayısı düştükçe düşmektedir. Bu hastalar artık infertil hasta grubuna girmektedir. Sperm sayısı çok düşük olan hastaların ya da semeninde hiç sperm olmayan hastaların ise yardımla üreme merkezlerine başvurmadan çocuk sahibi olmaları mümkün değildir. Sperm sayısı ile ilgili çok önemli bir bilgi daha vermem gerekiyor. Hastalarımızın cinsel perhiz süresi 3 ila 7 gün arasında olmalıdır. Bu şu demektir. Analizin doğru çıkması bakımında hastalarımızın en az 3 gün boyunca hiç dışarı boşalmaması gerekir. Ayrıca 7 günden fazla dışarı boşalmamış hastaların örnekleri yanlış sonuç verir. Cinsel perhiz süresi azaldıkça sperm sayısı azalır. Ancak uzun perhiz süresi olursa sayı artarken bu defa spermler hareketsizleşir, hareketleri yavaşlamaya başlar. Yani en ideal süre 3-7 gün arasıdır. Daha kolay anlaşılması için bir örnek vereyim. 3 günlük perhizi olan bir hastanın sperm sayısı mililitrede 15 milyon olsun. Bu hastanın perhiz süresi 1 gün olursa sperm sayısı mililitrede 3-5 milyona kadar düşecektir. Bu hastamızın 10 günlük perhiz süresi olursa sayı 20-30 milyona çıkabilir ancak bu defa da hareketsiz sperm sayısı artacaktır.

Daha fazla sizi sıkmadan bu yazımı da bitirmek istiyorum. Herkese sağlıklı günler dilerim.

Emb. Orkun BAŞARIR 

 
Toplam blog
: 10
: 1902
Kayıt tarihi
: 16.09.09
 
 

1994 yılında A.Ü.F.F. Biyoloji Bölümü'nden mezun olduktan sonra O.D.T.Ü. Biyoteknoloji Bölümü'nde..