Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '13

 
Kategori
Deneme
 

Kişisel dostluklarda bencillik var; insanları sevme yöntemi olamaz, evrensel barışa katkısı yoktur

Kişisel dostluklarda bencillik var; insanları sevme yöntemi olamaz, evrensel barışa katkısı yoktur
 

Dostunuzu görmek istiyorsunuz. Neden? Tatlı bir muhabbet için. Yemek içmek için. Birlikte hoş vakit geçirmek, eğlenmek için. Güzellikleri paylaşmak için… Hepsi de menfaat; sonuçta bir şeyler alıyorsunuz.

Muhabbeti güzel olmayan biriyle arkadaş oluyor musunuz? Size yedirip içirmeyen, yemeyen içmeyen yemeyi içmeyi bilmeyen biriyle konuşup görüşüyor musunuz? Eğlenceden anlamayan kimseleri arayıp soruyor musunuz?

Ya bu tür dostluklar direk menfaat üzerine kurulmasa bile menfaatle yürüyor; tarafların birbirlerinden beklentisi var. Ama kişisel dostlukların asıl yanlışı bu değil tabii ki; formatında sorun var. Yani siz beğendiğiniz, seçtiğiniz kişilerle dost oluyorsunuz. Dost olduğunuz kimselerin mutlaka bir artısı oluyor. Ya zengin oluyor. Ya kültürlü, kariyer sahibi, güzel, tatlı dilli, karizmatik, iyi giyinen falan. Niye özelliği olmayan sıradan insanlarla dost olmuyorsunuz? Sahi siz insanlarla neden dost oluyorsunuz? Mado’da pasta yemek için mi?

Kişisel dostluklar sevgi içermez; çünkü sevgide beklenti yoktur. İnsanlar değil de bazıları dostunuzsa sizin insan ilişkilerinizde sevgi olamaz. Bana diyorlar ki popüler birisiniz, bilgilisiniz, koca bir siyaset güdüyorsunuz ama biz sizin etrafınızda pek fazla insan görmedik. Dostunuz arkadaşınız da yok.

Mado’da birlikte dondurma yediğiniz demek istiyor… Ben bir İstanbul turuna çıktığımda parkta, caddede, yolda, vapurda, trende, otobüste en az on kişiyle konuşuyorum. Ulu caminin imamı, çöp konteynırını karıştıran sokak köpeği, halı sahada futbol oynayan gençler, pazaryerinde pazarcılar… Benim o kadar çok dostum var ki…

Kişisel dostluklarda dostunuza/arkadaşınıza/kankanıza ne konuşuyorsunuz? Kocam beni dövdü. Karım beni seviyor mu? Bunu bakkal Mustafa’ya, tuhafiyeci Ayşe ablaya anlatsanız o da sizi dinler. Sonra kişisel dostluk ayrımcı; sadece dost arkadaş olduğunuz kişilere ilgi gösteriyorsunuz. Yani bazılarını ayırıp dost arkadaş olacağınıza ulaşabildiğiniz herkesle dost arkadaş olmalısınız.

Benim çok yakın konuştuğum kimse yoktur ama mahalleye çıktığım zaman elli kişi selam verir. Kafanıza göre birilerini alıp köşelere çekiliyor sonra da sevgiden, insanlara eşit davranmaktan bahsediyorsunuz. Siz Hülya Avşarları dansa kaldırıyorsunuz, garibanlar köşede boynu bükük oturuyor. Halkın sanatçısı olduğunu söyleyen bir artistimizin elli yıldır evinde yüzlerce kişiyi ağırladığı ama halktan bir kişiyi bile davet etmediği maalesef acı bir gerçek.

Kişisel dostları olanlar diğer insanları fazla sevmezler. Tanışıp konuşacakları kişide özellik ve güzellik ararlar. Ayrımcıdırlar. Masalarına fakir bir kimse otursa rahatsız olurlar. Benim Allaha şükür kişisel dostum yok; ulaşabilirsem, ah ulaşabilsem dünyada yedi milyar dostum var!

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..