Kişisel gelişim keşfi

İnsanoğlunun en büyük keşfi, kuşkusuz ki kendisi… Bu keşif, insanoğlunun ilk varolduğu yıllardan bu yana değişmedi, değişmeyecek. Birey; yaşamın her sürecinde varlığını yeniden tanıyor, tattığı her duygu ile yeni farklar yakalıyor. Edinilen her tecrübe bir sonraki süreci etkileyerek tetikliyor.

Geçip giden zaman, tüm sektörlerin kendini yenilemesini ve yeni iş yapış şekilleri ile yeni kalite anlayışını beraberinde getirdi. İş yapış şekillerinin değişmesi, yeni müşteri odaklı yaklaşım ve müşteri memnuniyetinin her şeyden önce gelmesi, “işini seven ve ne yaptığını bilen kalifiye çalışan” ihtiyacını doğurdu. Şurası bir gerçek ki firmalar zamanla; mevcut müşteri potansiyelini arttırmak, müşteriler de artan ürün alternatifleri karşısında en uygun fiyatlı ve kusursuz hizmeti almak eğilimi gösterdiler. Bu ihtiyacı karşılayabilme yetisine sahip çalışanı olan firmalar, bugün adlarını bir nefeste sayabileceğimiz kurumsal ve markalaşmış isimlerdir. Dolayısıyla; kurumsallığa erişmenin “işini seven ve ne yaptığını bilen çalışan”a sahip olmakla mümkün kılınacağının anlaşılması, kişisel gelişim eğitimlerine duyulan ihtiyacı beraberinde getirdi.

Kendisini keşfetme yolculuğu hiçbir zaman sona ermeyen birey, kişisel gelişim eğitimleri ile iş ve özel yaşamında farklı bakış açıları yakalamakta. Peki bu açılar, işveren ve çalışana ne kazandırmakta? Şunu en başta kabul etmemiz gerekir ki, bu eğitimlerde bireyle paylaşılan eğitim içerikleri aslında ilk defa duyduğu şeyler değildir. Yani aslında kişinin zaten bildiği ve belki az da olsa uyguladığı, ancak çoğunlukla sahip olduğu yetileri ya uygulamaya üşendiği ya da samimi bulmadığı durumlardır. Yani kullanabilse bir adım öne geçeceği öz yetenekleri. Örneğin “Zaman ve Yaşam Yönetimi Eğitimi”nde bireyin önceliklerinin sıralanması, özel ve iş yaşamındaki önceliklerin ayrımı, iş yapma halini bölen durumların tespiti ….vb gibi durumlar aslen herkesin sahip olduğu içsel yeteneklerdir. Ancak bireyler iş ve özel yaşamlarının hızlı akışı esnasında durup tüm bu durumları değerlendirip planlayacak zamanla uğraşmazlar. Örneği verilen söz konusu eğitim, kişilere sahip oldukları yetenekleri nasıl ayırt edip nasıl dilimleyerek paylaştırabileceklerini anlatır. Bizler, bebeklerin ilk 6 aylarında farklı şekil ve renkleri ayırt edebilmeleri için birtakım oyuncaklar, kartonlar kullanıyoruz. Kareler, üçgenler ve daireleri öğreterek aslında yetişkin bireyler olduklarında problem çözme yetenekleri için temeller oluşturuyoruz. Kişisel gelişim eğitimleri bu bebeklerin erişkin olduklarında ve kendilerini keşfetme yolunda onlara sunulan teknik ve yöntemlerdir. Ben bundan sonraki yazılarımda bir takım yöntem ve eğitim çeşitlerini sizlerle paylaşarak faydalı olmaya çalışacağım. Yaşam çok büyük bir proje. Ve bu proje içerisinde pek çok küçük keşifler bir araya gelerek mutluluk ve başarıyı bir araya getiriyor. Bu yolda birlikte olmak dileğiyle…

Saygılarımla,

Canan CENGİZ