Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kişisel gelişim yalanları!

Kişisel gelişim yalanları!
 

Kişisel gelişim yalanları hakkında biraz tartışalım istiyorum. Kişisel gelişim alanı yurt dışında başlayıp Türkiye’ye sıçramış, kök salmış ve şimdide dal budak sarmakta olan ve boşlukların doldurulmaya çalışıldığı bir alandır. Hakikaten geniş bir alan olduğu için üzerinde yüzlerce kitap yazılmış ve hala yazılmaktadır.

Kim gelişim uzmanıdır sorusuna verilecek cevap nedir? Örneğin; ben çok sayıda gelişim kitabı okudum artık ben bir uzmanıyım veya ben seminere katıldım kişisel gelişim uzmanı sertifikam var demek yeterli midir? Kabul edileceği gibi bu alanın sınırları ve içeriği tam olarak ülkemizde oturmadığı için birçok kişisel gelişim uzmanı olmayan kişide bu alandan nasiplenmiştir.

Özünde kişisel gelişime hiçbir itirazım yoktur, hatta bazı yöntemlerini de kullandığımı söylemeliyim. Ancak bu işi çığırından çıkarıp kişisel gelişimle insanların hayatlarını bir anda değiştirebileceklerini vaat etmek veya HER İSTEYEN şu olabilir gibi fiyakalı ama boş cümleler kurmak tamamıyla insanları kandırmaktan başka bir şey değildir.

Kişisel gelişim kitaplarının satış rakamlarına bir bakın. Hep en çok satanlar arasında değil mi? Peki, neden insanlar bir sıçrama yapamıyor. Neden kişisel olarak gelişmiş(!) insanlarımız hala bu kadar az. Kişisel gelişimin öz felsefesi der ki; Ahmet’in geldiği noktaya onun harcadığı kadar çaba sarf edersen sende ulaşabilirsin.

Burada çok önemli bir vaat var! Öyle ki, insanların peşinden sürükleyip götürecek kadar, insanların hayallerini süsleyecek kadar ve onları umutlandıracak kadar. Bu durum, maalesef ki insanların yaşayacakları yıkımın etkisini arttırmaktadır.

Özellikle bireysel farklılıkların ve imkânların dikkate alınmadığı bir kişisel gelişim yalandan öteye gitmez. Öncelikli olarak insanların her birinin kişisel özelliklerinin tanınarak, farkındalıkları, hayalleri ve son olarak sınırlılıkları dikkate alınarak kişiye özgü gelişim düşünülebilir.

Bugün, ülkemizde çıkan kişisel gelişim kitaplarının %90’ı çeviri, geriye kalanı ise adaptasyondur. Bu kitapları alıp okuyan insanları kitap okurken gördüğünüzde hayatın sırrını yeni keşfetmiş gibi görünürler. Kitabı ellerinden düşürmez ve bir solukta okurlar. O kitaplarda yer alan insan beyni saniyede bilmem şu kadar kare görüntüyü algılıyormuş gibi bilgileri çevresindekilerle paylaşarak da daha kitabı okurken kişisel olarak geliştim havasına girerler. Kitabın bitişini takiben ki 1 hafta aynı dinamiklikle geçer, sonra yavaş yavaş eski rutine dönmeye başlar kişi, çünkü daha önce tatmadığı ve damak tadına ters bir tadı tatmıştır ve etkisi çabuk geçecektir.

En dikkat çekici kişisel gelişim yöntemlerinden biri de NLP (Nöro Linguistik Programme) dır. Yani, Sinir Dili Programlaması. Ne işe yarar? Etkili, yerinde ve uygun olarak kullanıldığında işe yarar. Örneğin; bir seminer vereceksiniz, bunu daha etkili hale getirmede işe yarar. Ancak bunu her şeyin ilacı gibi görüp kullanmaya çalıştığınızda ise felaket doğurur. Altyapısı olmayan hiçbir çalışma ayakta kalmaz.

Kişinin yoğun bir özgüven eksikliği var olduğunu düşünelim. Bunun sebepleri içerisinde yanlış aile tutumları olduğunu var sayalım. Siz burada NLP ile bir şeyler çözemezsiniz. Temelle uğraşmanız, orada bir şeyler çözmeniz gerekir.

Maalesef ki bu sektörün içinde inanılmaz paralar dönüyor. İnsanların umutları sömürülüyor. Çok şey vaat edilip çok az şey sunuluyor. Kişisel Gelişim, uzmanlarının parasal gelişimi halinde devam ediyor.

 
Toplam blog
: 59
: 2088
Kayıt tarihi
: 07.11.07
 
 

Psikolojik Danışmanım, 3 tane dünya tatlısı çocuğum var. Beşiktaşlıyım... Psikolojiye doğuştan bi..