Kişiye özel oy pusulası

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 12 Haziran seçimlerinde kullanılacak oy pusulalarında çok önemli bir değişiklik yaptı. 

YSK Başkanının akşam saatlerinde yaptığı açıklama şöyle: 

“Bazı medya organlarının ve bazı kişi ve kurumların son günlerde oy pusulalarının sayısı konusunda yaptıkları spekülasyonlar YSK’nu şaibe altında bırakmıştır. Seçmen sayısının hatırı sayılır bir miktarda üzerinde basılan oy pusulaları tamamen zaruretten dolayı basılmıştır. Hiç kimsenin bu konunun altında art niyetler aramasına gerek yoktur. Ancak bu şaibenin ortadan kaldırılması ve kurulumuzun töhmet altında kalmaması için bir süredir üzerinde çalıştığımız konu netleşmiş ve tamamlanmıştır. Bu çalışma sonucunda oy pusulalarının kişiye özel, üzerinde seçmenin kimlik numarası olacak şekilde basımına karar verilmiş ve bir önceki pusulaları basan matbaaya ek bir ücret ödemeksizin basılması için talimat verilmiştir. Böylece oy pusulalarının herhangi bir partiyi kollamak üzere el altından birileri tarafından mükerrer oy için kullanılmasının kesinlikle önüne geçilmiş olacaktır”. 

Bir gazetecinin “basılacak pusula sayısı yine aynı mı olacak” sorusuna YSK Başkanı “Hayır, önceki basımda pusulalar “sehven” ihtiyacın üç katı kadar faza basılmıştı. Bu sefer bunun da önüne geçmek üzere sayıyı hesap uzmanlarına tespit ettirdik. Seçim sonrasında da İl ve İlçe seçim kurullarından gerektiğinde kullanılması için verdiğimiz oy pusulalarını tutanak ile geri isteyeceğiz. Kullanılan yedek pusulaların dahi kullanıldığına dair tutanaklar merkezimize gönderilecek ve biz bu bilgileri bütün siyasi parti temsilcileriyle paylaşacağız. 

Başka bir gazeteci ise “oylamanın gizliliğinin ortadan kalkması sakınca doğurmayacak mı, vatandaş bir anlamda fişlenmiş olmayacak mı” şeklindeki sorusuna ise YSK Başkanı; “Gizlilik, oy pusulası sandığa girinceye kadar gizliliğin ihlal edilmesinin söz konusu olmadığını, daha sonraki aşamada ise gizliliğin öneminin olmadığını ifade etti ve sözlerini şöyle tamamladı; “Zaten toplumda özel hayat dahil olmak üzere gizli hiç bir şey kalmadı. Üstelik insanların oturduğu semtlere, üzerindeki kıyafete, altındaki arabaya, yediği yemeğe, hatta çalıştığı işyerine ve kuruma göre üç aşağı beş yukarı siyasi düşüncesi tahmin edilebilmekte. Sandığın öbür tarafında vatandaşın düşüncesi ve kime oy verdiğinin bilinmesinin ne anlamı var” 

Bir diğer gazeteci ise bu kadar kısa sürede isme özel pusula çalışmasını nasıl gerçekleştirdiklerini sordu. YSK Başkanı’ndan gelen cevap ilginç ve akıllıcaydı: “Bu konuda geçtiğimiz aylarda bir uygulama gerçekleştirmiş olan ÖSYM’nin veri tabanı bizim işimizi çok kolaylaştırdı. Onların tecrübelerinden faydalandık…” 

Sevgili okuyucular, bu yazdıklarımız tamamen hayal ürünüydü…Ama bunların içinde gerçek olan bir şey vardı ki, o da oy pusulalarının sayısının normalin üzerinde basılmış olmasıydı. 

YSK uygulamalarına göre önceden seçmen sayısının % 15’i oranında basılan ve ihtiyaç halinde kullanılmak seçim kurullarına ve sandıklara gönderilen yedek oy pusulaları, ne hikmetse bu seçimlerde takriben % 35 oranında fazla basılmıştı. Üstelik önceki seçimlerde ve referandumda açıklanan seçmen sayılarındaki tutarsızlıkla ilgili tartışmalar henüz sonlanmamışken ! 

2006 yılında uygulanmaya başlanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre 2007 yılında Türkiye nüfusu 70 milyon 586 bin 256 kişi oldu. 2010 yılı Aralık Ayı itibarıyla nüfusumuz Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 73 milyon 722 bin 988 kişiye ulaştı. TÜİK yıllık nüfus artış oranının son üç yıllık ortalamasını binde 14 olarak açıkladı. Buna göre 12 Haziran’a kadar nüfusumuz en fazla 74, 5 milyon gibi bir rakama ulaşabilir. 

Acaba yedek oy pusulalarının sayısı hesaplanırken "sehven" 15-20 yıl sonrasının nüfusu ve her ailenin en az üç çocuk yapacağı varsayımı mı dikkate alındı? 

Son üç seçim ve oylamada ise seçmen sayılarının seyri çok ilginç. Nüfusla kıyaslandığında şaşırmamak mümkün değil. 

2007 yılı Genel Seçimlerinde 42.571.284,  

2009 yılı Mahalli İdareler Seçiminde 48.049.446,  

2010 yılı Referandumunda ise 49.478.223 olan seçmen sayısı,  

12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak Milletvekili Genel Seçiminde ise 50.189.930 olarak hesaplanmıştır.(*) 

Türkiye’de nüfus artışı son üç yılda üç milyon kadar olduğu halde, seçmen sayısındaki artış on milyon kadar gözüküyor. Artan nüfusun üç katından da fazla artan bir seçmen sayısı söz konusu. Üstelik hem 2007, hem de 2010 nüfus sayımları Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre yapıldığı halde… 

YSK 2007’deki seçmen tespitinin beyana göre yapıldığını belirterek kendisini savunuyor. Ancak yukarda sıraladığımız tüm şüpheleri üst üste koyunca, yapılan açıklamaların tatmin edici olmadığı görülüyor. En büyük şaibe de yedek oy pusulalarının basım sayısı üzerine. 

YSK’nın 1 Haziran tarihli duyurusunda bu konuya değinen tek bir tek cümle bile yok. Basım için yapılan ihalede de önceki ve sonraki ihale tutarlarının korkunç ve komik derecede farklı olması da ayrı bir konu… 

Kısacası kamuoyu ÖSYM de olduğu gibi bu konuda da tatmin olmadı. 

YSK'dan olumlu bir çalışma beklenmediğine göre Sandık kurulları sandıklara olduğu kadar, yedek oy pusulalarına da sahip çıkmalı ! Ayrıca bu konu seçim öncesi ve seçim sonrasında önemle ve özellikle takip edilmeli...! 

Gerçi özelliği olmayan bir kağıt parçasından ibaret olan oy pusulalarının herhangi bir basımevinde çoğaltılabilir olması da ayrı bir tartışma konusu… 

Huzurlu ve mutlu yarınlar dileğimle… 

(*) Rakamlar YSK’nın 01 Haziran 2011 tarihli duyurusundan alınmıştır.