Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '10

 
Kategori
Anılar
 

kısmetim

kısmetim
 

kısmetim


Her yeni günde yeni şeyler ögreniyorum.. Yaşım kaç olursa olsun ögrenecek daha ne çok şeyim oldugunu görüyorum. Bir bahar sabahının güzelligiyle servisimi bekledim. Tam zamanında gelen arabaya binip yüzümdeki gülümsemeyle ‘’günaydın’’ dedim. Kimi duydu cevap verdi. kimi kulaklıklarını takıp sessizce müzik dinledikleri için duymadı. Kimide duydu ama hep mutsuz olduklaı için günaydın mutlulugunu paylaşmak istemedi. Bu güzel günün güneşini görüpte mutsuz olmak istermi insan... Bazıları ister... En arka koltukta oturmayı severim. Yanımdaki bayanla sohbete başladık.. Yol boyunca açan papatyaları izledim o anlattı ben dinledim ben anlattım o dinledi. Ağaç dallarının çiçek açması, doganın ben yenilendim demesi, bunları görmek yorum yapmak ne büyük mutluluk... İş yerime az bir mesafede trafik tıkandı.ama ne trafik sanki hiç açılmayacak ve uzun zaman arabanın içinde kalacakmışız gibi.. İki mutsuz arkadaş suç bizdeymiş edasıyla ‘’açın kapıyı inelim ‘’yürümenin daha iyi olacagını düşünerek yürümeye başladılar, ardından bir kaç kişi daha ama ben beklemeyi tercih ettim. Mutlaka er yada geç işimizin başında olacagız bu ne sabırsızlık.. Bir kaç dakika bekledikten sonra şöförün camı tıklatıldı. Uzun saçlı, spor giyimli, bir genç elindeki poşetleri uzatmaya başladı. .10-15 poşet uzatıp ‘’ hayırlı sabahlarımız olsun’’dedi.. Servis görevlisi ve bir avukat arkadaş paketleri elden ele vererek mutlu yüzler görmenin keyfini izledim. Reklam amaçlı (BECEL) dagıtılan süpriz poşetlerin içinden sabah kahvaltısı çıkması nasılda kısmetimmiş dedirtti bana... Her sabah X-ray dan geçirdigimiz çantalarımızı, yiyeceklerimin radyasyon almasını istemedigimden çantama koymamayı tercih ediyorum.her günde elimde yiyecek poşeti taşımakta zor geliyor bana, bu nedenle iş yerimden spariş etmeyi tercih ederim onlar X-raydan geçmeden danışmada bekler ve radyasyon almadan yiyeceklerim elime ulaşır. Elimdeki bu minik kahvaltı poşeti günüme güzel başlama sebebi oldu. Yanımdaki bayana dönerek’’kısmetim’’ dedim.

Ne demek istedigimi anlamaya çalıştı. ‘’keşke’’ dedim ‘’keşke arkadaşlarımız inmeseydi kısmetlerini alırlardı’’ ‘’hepimiz servise bindik ve sonrasında birileri indi yüce yaradan her keze farklı kısmetlerini dagıttı onlarda yürüdükleri için saglık kısmetlerini topladı. Her an nereden ne kısmet alacagımızı bilmeyiz. Yüce yaradan bizlere öyle güzel kısmetler dagıtıyorki biz bunun farkına varabiliyormuyuz ve şükredebiliyormuyuz’’ Yanımdaki bayan ve ön koltukta oturan avukat bey gülümsedi..... Bana dönüp ‘’ emine hanım ne farklı birisin nereden buluyorsun böylesi sözleri ‘’Sanırım ben sizin gözünüzle bakmıyorum ‘’ Sevgiyle Emine Zaimoglu Yapıcıer Her yeni günde yeni şeyler ögreniyorum.. yaşım kaç olursa olsun ögrenecek daha ne çok şeyim oldugunu görüyorum. Bir bahar sabahının güzelligiyle servisimi bekledim. Tam zamanında gelen arabaya binip yüzümdeki gülümsemeyle ‘’günaydın’’ dedim. Kimi duydu cevap verdi. kimi kulaklıklarını takıp sessizce müzik dinledikleri için duymadı. Kimide duydu ama hep mutsuz olduklaı için günaydın mutlulugunu paylaşmak istemedi. Bu güzel günün güneşini görüpte mutsuz olmak ister mi insan... Bazıları ister... En arka koltukta oturmayı severim. Yanımdaki bayanla sohbete başladık.. Yol boyunca açan papatyaları izledim o anlattı ben dinledim ben anlattım o dinledi. Ağaç dallarının çiçek açması, doganın ben yenilendim demesi, bunları görmek yorum yapmak ne büyük mutluluk... İş yerime az bir mesafede trafik tıkandı.ama ne trafik sanki hiç açılmayacak ve uzun zaman arabanın içinde kalacakmışız gibi.. İki mutsuz arkadaş suç bizdeymiş edasıyla ‘’açın kapıyı inelim ‘’yürümenin daha iyi olacagını düşünerek yürümeye başladılar, .ardından bir kaç kişi daha ama ben beklemeyi tercih ettim. Mutlaka er yada geç işimizin başında olacagız bu ne sabırsızlık.. Bir kaç dakika bekledikten sonra şöförün camı tıklatıldı. Uzun saçlı, spor giyimli, bir genç elindeki poşetleri uzatmaya başladı. .10-15 poşet uzatıp ‘’ hayırlı sabahlarımız olsun’’dedi.. Servis görevlisi ve bir avukat arkadaş paketleri elden ele vererek mutlu yüzler görmenin keyfini izledim. Reklam amaçlı (BECEL) dagıtılan süpriz poşetlerin içinden sabah kahvaltısı çıkması nasılda kısmetimmiş dedirtti bana...

Her sabah X-ray dan geçirdigimiz çantalarımızı, yiyeceklerimin radyasyon almasını istemedigimden çantama koymamayı tercih ediyorum. Her günde elimde yiyecek poşeti taşımakta zor geliyor bana, bu nedenle iş yerimden spariş etmeyi tercih ederim onlar X-raydan geçmeden danışmada bekler ve radyasyon almadan yiyeceklerim elime ulaşır. Elimdeki bu minik kahvaltı poşeti günüme güzel başlama sebebi oldu. Yanımdaki bayana dönerek’’kısmetim’’ dedim. Ne demek istedigimi anlamaya çalıştı. ‘’keşke’’ dedim ‘’keşke arkadaşlarımız inmeseydi kısmetlerini alırlardı’’ ‘’hepimiz servise bindik ve sonrasında birileri indi yüce yaradan her keze farklı kısmetlerini dagıttı onlarda yürüdükleri için saglık kısmetlerini topladı. Her an nereden ne kısmet alacagımızı bilmeyiz. Yüce yaradan bizlere öyle güzel kısmetler dagıtıyor ki biz bunun farkına varabiliyor muyuz ve şükredebiliyor muyuz’’ Yanımdaki bayan ve ön koltukta oturan avukat bey gülümsedi..... Bana dönüp ‘’Emine hanım ne farklı birisin nereden buluyorsun böylesi sözleri ‘ ‘’Sanırım ben sizin gözünüzle bakmıyorum.‘’

Sevgiyle Emine zaimoglu yapıcıer

 
Toplam blog
: 63
: 1955
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Emine Zaimoğlu 21/12/1971 doğumlu. Nişantaşı Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesi resim bölümünü okudu. R..