Kitabım ve Çölaşan

Sitemde bulunmasam rahat edemem sayın Çölaşan. Size; 'tak tak tak' adlı yeni çıkmış küçük bir şiir kitabım var, göndersem ve okuduktan sonra kısa da olsa sutununuzda behsederseniz çok mutlu olacağım" diye e-mail yoluyla mesaj göndermiş, siz de bana dönüş yaparak 'kitabınızı adıma imzalayarak adresime gönderirseniz sevinirim' şeklinde not gönderdikten sonra imzalı kitabımı tarafımıza gönderdim. Üç gün sonra kitabımı aldığınızı, teşekkür ettiğinizi  ve telefonla beni aradığınızı ancak ulaşamadığınızı e-mail yoluyla yazmış olduğunuz iletinizle öğrendiğim halde aradan iki-ikibuçuk ay geçmesine rağmen sutununuzda kitabımla ilgili kısa bir anektod dahi göremediğim için üzüldüğümü ifade etmek isterim..

Siz bahsetmeseniz, ben de sizin köşe yazılarınızı okumam olur biter Çölaşan.

'Maksat spor olsun' denir ya. Benimkisi de ona benzer bir şeydi size imzalı kitabımı göndermek ve sutununuzda yer bulması isteğim.

Amacım, sizin kanalınızla duygu yüklü şiirlerimin daha fazla okunması'ydı. İşin asla maddi yönünü düşünmemiştim. Zaten kitap başına 1 lira gibi küçük bir rakam kar elde ediliyor. Mucize olur da yüksek tiraja ulaşıyor olsaydı mezun olduğum Ardeşen Lisesi'ne piyano armağan edilecekti ama şiir'e bu denli ilgisizliğini görünce hayalim suya düştü.

Neyse başınızı ağrıtmayayım Emin Çölaşan. Belli ki şiir kitabımı sutununuzda yer bulması için kayda değer bulmadınız.

Daha daha duygu yüklü şiirler yazmam gerekiyor demek ki..

Hiç belli olmaz belki yeni bir şiir kitabı, belki de roman yazarım.

İki kere iki Çölaşan edene kadar yazmaya devam edeceğim.