Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '17

 
Kategori
Kitap
 

Kitap inceleme: Yaşar Kemal-Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca

Kitap inceleme: Yaşar Kemal-Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
 

Yaşar Kemal'in 1994 yılında yayımlanan Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı kitabı bir halk masalında yola çıkaraktan haklılık ile güç arasında ilişki ele alınıyor. Hikayedeki olay şöyle ki; Filler Sultan'nın en iyi dostu ve baş yardımcısı Ulukepez karıncalar diyarına misafir olur ve karıncalar tarafından en mükemmel şekilde karşılanır ve Ulukepez'in karıncaların çalışkanlığı dikkat çekmiştir ve Ulukepez bu durumu filler sultanına iletir ve bunu öğrenen filler sultanı ise karıncaların çalışkanlığından istifade edebilmek için karıncalara savaş açar ve bütün fillerle birlikte karıncalar tüm diyarını yıkar ve kanlar içinde kalmayan, bacağı kırık olmayan hiç bir karınca kalmaz ve karıncalar, fillerin bu yaptıkları karşısında karıncalar fillere neden böyle yaptınız diye sorduklarında filler sultanı ise asıl savaşı siz başlattınız diye iftira atar, bu iftira karşısında karıncalar haklarımızı savunalım derken fillerin gücü karşısında korkup, karıncalar filler sultanına dile bizden ne dilersen derler ve buna karşılık filler sultanı ise karıncalardan kendine dünyanın en büyük sarayını yapmalarını ve en güzel mavi taşı da bulmalarını isterlerler lakin karıncalar buna yapamayacaklarından dolayı bunları yapma olasılığının oldukça düşük olduğundan buna itiraz ederler. Fakat filler sultanı bu dilediklerini yapmazlarsa eğer savaşın süreceğinden bahseder ve filler gücü karşısında cesaretsiz kalan karıncalar böylece filler sultanına boyun eğmiş olur. Ama bir karınca ortaya çıkar ki fillere karşı boyun eğmeyip filler sultanına karşı meydan okur. İşte o karınca kırmızı sakallı topal karıncadır. İşte bu noktada güç ile haklılık arasında ilişkiye dikkat çekilir ve asla filin boyunduruğunun altına olmayacağını iletip diğer tüm kırmızı sakallı karıncalarla birlikte dağlara kaçar. Ve böylece kırmızı sakallılar dışındaki tüm karıncalar fillerin kontrolunda olur istedikleri sarayı yapar ve taşı bulurlar bundan sonra filler sultanı karıncalara; karıncalar ve fillerin aynı atadan geldiğini ve karıncaların birer fil olduğunu karıncaların beynine kazır ve karıncaları asimile etmenin ilk adımını böylece gerçekleşmiş olur. Ardından karıncalar için düşünüp sorgulamamaları için televizyonlar koyar ve her saat başı çalacak olan borazan da ekler hem karıncaları asimile edip hemde karıncaları çalıştırıp karıncaların ürettiklerini yiyip popolarını kaşıyarak karıncaları köle olarak kullanıp sömürmüş olur ve karıncalar, fillerin her istediklerini düşünmeden sorgulamadan yapar fakat bir türkü çalar ki karıncaların benliğini hatırlatır ve karıncalar düşünüp kendi ürettiklerimizi kendimiz yiyorduk der ve birden kırmızı sakallı topal karınca önderliğinde satılmış ve fillerin yardımcısı olan sarı sakallı karıncaların ölülerini fillerin yüzüne fırlatır. Hal böyle olunca fillrr sultanı, fillere saldırın diye emir verince savaş başlar ve karıncalar galip gelir kazıdıkları tünellede filler sultanının sarayını yıkmayıda unutmaz ve böylece karıncalar kendi varlığına sahip çıkarak tekrar karınca, karınca olur. 

Kitapta verilmek istenen mesaj ise; Kim ne kadar güçlü olursa olsun gücün, haklılığın karşısında bir hiç olduğunu ve asla kendi varlığımızı, benliğimizi, kimliğimizi, dilimizi ve değerlerimizi yitirmememiz gerektiği ve asla başkaları için bir sömürü aracı ve köle olmayıp birilerinin bizi asimile etmesine ve sömürmesine karşı gelmemiz gerektiğini ve asla birilerinin birileri için köle olmayacağıdır.

 
Toplam blog
: 4
: 897
Kayıt tarihi
: 07.09.16
 
 

Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatı ve Tarih bölümlerinde okuyorum, Galatasaraylıyım,..