Kıyamet kopacakmış

Ülkemizde olduğu gibi, diğer ülkelerde de şeyhler, şıhlar, tarikat liderleri, çeşitli tip örgütlenmeler, halkın dini duygularını sömürmek, çalışmadan, insanları aldatarak yaşamak, çevrelerinde toplanan inançlı insanları kullanmak, bize mahsus bir olay değil!..

İşte en son bomba(...) 12 Haziran 2008 tarihinde kıyamet kopacakmış (!) hem de nerde, bizim topraklarımızdan geçen Fırat Nehri civarında. Burada başlayacak Nükleer Savaş ile insanların 4/3 ü ölecekmiş (!)

Bunu nerden mi çıkartıyorum. Tabi ki gazete haberlerinden:

ABD'nin Teksas eyaleti, Abilene şehri, Eula kasabası yakınında merkezi bulunan Yahve Evi tarikatının lideri ve kendisini peygamber ilan eden 73 yaşındaki Yisrayl Howkins. Peygamberliği gibi kehanetleride sahte olan bu şahıs "12 Haziranda Fırat nehri civarında başlayacak Nükleer Savaş ile kıyametin kopacağını belirterek, müritlerinden Eula kasabası yakınlarındaki 44 hektarlık arazi üzerine kurulu bulunan tarikat merkezlerine, erzak taşımalarını istemiş (!).. Müritlerde kamyon kamyon erzakları, tarikat merkezine taşımaya başlamışlar.

Bu sahte peygamber; müritlerine korku salarak, kendine itaat etmelerini sağlayıp, tarikattan ayrılmak isteyenleride bana iki yıl daha tanıyın deyip, ikna (!) ediyormuş.

Sahte Peygamberimiz; eski bir polismiş. Her halde müritlerinin çoğu da Polis veya Polis emeklisidir (!) Her nedense Polisler arasında böyle tarikatlara ininanlar çok fazla. Bizim ülkemizde de bu geçerli.

Bu tip tarikatların örgütlenme biçimlerinde bir ortaklık göze çarpıyor. Her nedense önce Polis üzerinden örgütlenme sağlayıp, sonrada Eğitim üzerinden örgütlenmeye devam ediyorlar. Ayrıca bu tip örgütlenmenin bir diğer adresi de ülkemizde camii ve Kuran Kursları, diğer yerlerde de her halde Kilise (!) ve benzeri yerlerdir.

Bir de bu tür örgütlenmeye en müsait yerlerin başında ABD geliyor. Acaba örgütlenme özgürlüğünden mi? Serbest piyasa ekonomisinden mi? Yoksa halkı kontrol altında tutmak için, özel seçilmiş kişilerce yürütülen bir örgütlenme şekli mi?

Bakın; bizim ülkemizinde en büyük örgütünün lideri yıllardan beri orada yaşıyor. AB ülkeleri bu tip örgütlenmeyi kendi insanları için istemiyor. Ancak başka ülkeden giden tarikat ve örgüt liderlerilerine kucak açıyorlar. Örneğin; Almanya. Zamanında Cemallettin KAPLAN'a az mı kucak açmıştı. Adam kendisini Halife ilan etmişti. Kurduğu örgüt aracılığı ile alın teriyle çalışan işçilerimizden, kar payı yalanı adı altında topladıkları paralar ile ülkemizde bir sürü Holdinkler kurdular, (gerçi hala bu holdinklerin bir kısmı hayatta) ceplerini doldurdular. Kar payı mı? o da ne? Kar etmedik ki dağıtalım (!) falan...

Önerim; herkes 12 Haziran'ı beklesin, biz Antalya'da bekliyoruz. Havalar çok sıcak, belki (!) Nükleer Savaştan kurtulmak için denize gireriz!..