Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Kıyamet mi kopar?

Kıyamet mi kopar?
 

"Cin olmadan adam çarpma" deyimini biliriz... 

Bugünlerde bunu yaşıyoruz.... 

Örneğin: 

Ülke olarak... İnsan yapımızın zayıflığı, ekonomik gelişmişliğimizin oturmamışlığı, dünya bilimsel çalışma sıralamasındaki yerimiz, sanatta, sporda, kültürel çalışmalardaki isimsiz halimiz, evrensel değerlere yeterince önem vermeyişimiz, yaşam kalitesini güzelleştirme çalışmalarını hiç yerine koyuşumuz içler acısıyken... Kalkıp... 

Mısır'da halkın baskı yönetimine "isyan kalkışmasını" şiddetle alkışlıyoruz, Mısır devlet başkanına akıl veriyoruz

Sanki bu halk, "vakti zamanında"; derebeyi bir yöneticisi olmuş da kalkmış ona baş kaldırmış da o derebeyini devirmiş de... 

Ömrü hayatında yukarıda söylenenlere bir kere kalkışmış mı şu "devlete baba" diyen halk? 

Görüyoruz işte: 

Yaşadığımız şu günlerde özellikle üniversite öğrencilerinin silahsız, taşsız, sopasız protestosuna akıl almaz şiddet uygulayarak önlüyor bizim devlet baba... Benim gibi yıllarını eğitime vermiş öğretmenleri üzme, hatta ağlatma, hatta ve hatta feveran ettirme pahasına! Ne söylesek ne yazsak bizim "hükümet polisi" bizi hiç kaale almıyor! Yapacağından geri durmuyor! 

Ben buna bir anlam veremiyorum doğrusu. Ya ne olur bazı insanlar ve bazı gençler; sağa, sola zarar vermeden istedikleri yerde "gösteri yürüyüşü" yapsa, "bağırsa, çağırsa"... Velevki biraz ileriye bile gitse... Bu da onların gençliğine heyecanına verilse... Polis onların rahat protesto yapmalarına eşlik etse, zarar verenleri uyarsa... Ha ne olur Allah aşkına? Türkiye mi yıklır? Kıyamet mi kopar? Başbakanın, bakanların, valilerin, kaymakamların, polislerin, amirlerin, memurların rütbesi mi düşer? Hükümet mi yıkılır? Anlamak çok zor... Ben uzun yıllarını eğitim yöneticiliğine vermiş birisi olarak söylüyorum işte: Çok güzel olur! Çok faydalı olur! Çok eğitici olur! İnsanla devlet arasında sıcaklık doğar! Devlet gencin gözünde döven değil, hak tanıyan, hak veren olur

Koşullu söz hakkı.. İşte ileri demokrasi!:)) 

Birisi bir şey söylüyor... Başta Başbakan başlıyor imalı, imalı konuşmaya, daha sonra bakanlar, daha sonra yandaşları... Lafı söyleyenin yedi göbek ceddine varıncaya kadar kötülüyorlar... Asla eleştiriye tahammülleri yok! Bu mu demokrasi? Ben şunu bekliyorum; her şeye karşın, insanlar konuşsun, sözleri dinlensin veonlara bilinçli olarak yanıt verilsin. Bugünki gibi bir hışımla saldırıya geçilmesin! Bilinsin ki bir başbakan sıradan bir insanken kimse ona protestoda bulunmaz! Yani yapılan konuşmalar ve söylenen o sözler... Halil Hoca başbakan olsa bu sefer ona söylenecekti! Makama yapılan sataşmalar, o makamdakine şahsi hakaret değildir! Dikkat çekmedir! Sızlanmadır sadece! Keşke hepimizin bir dikkat çekeni olsa... Hatta hepimizin bir düşmanı olsa... Çünkü düşman insanı zinde tutar, yanlış yapmaktan alıkoyar... Könfüşyüs'e bir öğrencisi, "adam kime denir?" diye sormuş. Ünlü bilge; "Bir, adamın dostu olmalı. İki, düşmanı olmalı." demiş. Dost iyi yaptığına bakar, düşman kötü yaptığına... 

Gel gelelim, bunu bizim buralarda anlatamak zor, hem de çok zor!... 

ABD Büyükelçisi bir laf söylüyor yine başlıyorlar her türlü imalı lafları dökmeye... 

Anlamak zor vallahi ya... 

Sen Mısır'ın iç işlerini karışır gibi konuşuyorsun, ABD Büyükelçisi konuşunca kıyameti koparıyorsun! 

Sahi nedir bu ABD Büyükelçisinin sarf ettiği sözlerin anlamı? 

ABD yine ne yapmak istiyor? Yoksa ABD, AKP için bir plan mı yürütmeye çalışıyor? 

Bu konuda ABD, AKP'ye seçim için yardımcı oluyor diyenlere var. AKP'nin, Haziran seçimlerini açık ara kazanacağı söylenirken, bir de ABD yardımı niye olsun ki? Yoksa AKP orduya çeki düzen verirken halkın kalbini fazla incitti, halk bunu cezalandırır diye düşünüyorlar da biraz çeki düzen mi veriyorlar? Yani bu AKP'ye koalisyon ortağı aramak mı oluyor bir yerde, ya da... 

Ya da AKP'yi ABD'ye karşı ileri geri konuşturup; halka bak bunlar sadece orduya değil gerektiğinde koskoca ABD'ye bile kafa tutuyorlar dedirtmek mi istiyorlar? Yani yüzde elliyi böyle mi aşacaklar? 

Yüzde elli üstü oy alan bir AKP Türkiye'de Anayasayı kökten değiştirir, başkanlık sistemine pekala geçer... Özerk Kürt Cumhuriyetini pekela kurar, BOP projesini tam olarak gerçekleştirir mi diyorlar? Bunların oyununu mu hazırlıyor bu cinler? ABD değilse bile İsrail bu çalışmaları planlıyor olabilir.Siyon Cemiyet'i bu konuda çok mahirdir! Yaşadığımız süreç "ARMEGEDDON süreci" çünkü! 

Çok şeyler var söylenecek de.. Bakıyorum kökü Yahudiliğe dayanan bir adam İran Cumhurbaşkanı oluyor.. Armegeddon savaşlarında İran, Müslümanlara yardım etmesin diye.

Türkiye mi? Türkiye bu süreçte "kendi başını bağlayacak" halde olacak mı acaba, baksanıza kendi iç işlerimizle ne denli meşgulüz

Ben günümüzün "Armegeddon süreci"ne göre şekillendiğine inanıyorum! Gelişmeleri sadece bu gidişat üzerinde düşünüp yorumlamak gerek diyorum! Yoksa "yedi göbek" sülalelerine yetecek dünyalıkları olan şu insanlar, cemiyetler, devletler...Dünya Yahudiliğinin ebedi arzusu olan "arz-ı mevt" düşüne koşullanmasalar, bu kadar oyunbazlık yaparlar mı?Zenginin canı kıymetlidir derler... Peki bunlar niye bu kadar bodozlama gidiyor görünüyorlar? Ya da her türlü güvenceyi aldılar da bizim mi haberimiz yok? Bu kadar ileri planlamalar yapan bu şer güçler, bilinir ki "yaş tahtaya" asla basmazlar! 

Çok fazla dikkatli olmak gerekirken olabiliyor muyuz? 

Bir de bu halimizle dünyaya çekidüzen vermeye kalkmıyor muyuz? 

Güleriz ağlanacak halimize.. 

Buna, "cin olmadan adam çarpma!" denmez de ya ne denir? 

Aklın egemenliğinde güzel günlere... 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..