Kıyamet silahı ve Gölcük depremi (Namı değer : Haarp)

Nicola Tesla Ve Silahı

 

Nicola Tesla, kendi döneminde pek dikkate alınmasa da gelmiş geçmiş en büyük mucitlerden biridir. Onun değeri şu sıralarda çok daha fazla anlaşılıyor. Çünkü son zamanlarda yaşanan büyük depremler pek çok can aldı. Biz de Tesla'yı ve silahını bolca andık...

 

Kısaca Tesla'dan bahsedelim tabi nerede doğdu ne zaman öldü şeklinde değil daha çok bizim konumuzu kapsayan kısmıyla ilgileneceğiz. Belirttiğim gibi Tesla döneminde pek ciddiye alınmadı ve kimse fikirlerini önemsemedi. Maddi açıdan zor durumda olduğu için de sponsor bulması gerekiyordu. Bu sponsorları ara ara bulsa da istediklerini hiçbir zaman tam anlamıyla yapamadı, ama temelini attı. Şu an prize taktığımız her şey onun dahi zekası sayesinde olmaktadır. Tesla kablosuz elektriği bulduğunda bunu geliştirmek istedi. Şehrin elektriğini tek bir yerden verebileceğini iddia etti. Elektrik ile ilgili birçok şeyde başrol oynadı. Ama gerek parasızlık, gerek ciddiye alınmaması Tesla'yı sıkmaya başlamıştı ve o da fikirlerini barış üzerinden değil de savaş üzerinden pazarlamaya başladı. Yaptığı bir cihaz ile istediği bir ülkede patlama yapabileceğini açıkladı, bunu da ciddiye almadılar. Ama o ne kadar kararlı olduğunu gösterdi ve Sibirya'da büyük bir patlamaya sebep oldu. Tunguska Nehri yakınlarındaki bu patlamada ayakta kalan sadece 2 veya 3 ağaç vardı. Başarılı olduğunu ispatlamıştı Tesla, ama hala parasızlık çekiyordu. Araştırmalarını arttırmak için Wardenclyffe Kulesi'ni inşa etti. Patlama vb. olayları yaptığı çalışmasına Teleforce Silahı adını verdi. Ve bu çalışması üzerindeyken New Yorker adlı otel binasında ölü bulundu...

Aslında tuhaf şeyler bu dönemden sonra gerçekleşti. Yıllar boyunca dikkate alınmayan Tesla öldükten sonra odak noktası olmuştu. FBI Tesla'ya ait bütün dosyaları sahiplendi ve işi gizli olarak yürütmeye başladı. Wardenclyffe Kulesi'ne girip işe yarayan belgeleri topladıktan sonra kuleyi imha ettiler. FBI ve Amerikan Hükümeti Tesla'nın dehasının farkına varmış ve onu kullanmak istemişlerdir. Belki de Tesla'nın savaş silahı ileride çok işe yarayacaktı...

FBI ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü yıllarca bu projeyi geliştirmek için çalıştı. Amerikan Hükümeti iyi bir para harcadı ve projeyi tamamladı. İleride kıyamet silahı olarak anılacak bu silah neydi ? nasıl çalışıyordu ? Ve zararları neydi ?

                                                    

HAARP

 

Evet, o büyük silahın ismi Haarp. Şu an Alaska üzerinde bulunuyor. Sahibi tabi ki Amerika(İlluminati). Aslında resmi bir yapı ama amacı doğrultusunda hareket etmiyor. Bu projenin hayata geçmemesi için birçok protesto yapıldı ; ama başarılı olunamadı. Haarp faaliyette ve birçok olaya neden oldu. Bu yapıyı inşa ettikleri yerin Alaska olması da tesadüf değil. Çünkü gözden uzak,insanlardan uzak bir yer, kolayca dünyayı değiştirebilirsiniz(!)

 

Haarp'ın yapabileceklerini kısaca şöyle sıralayabiliriz ;

 

1- İklimleri değiştirmek

2- Suni Deprem yaratabilmek

3- İnsan bilincini kontrol edebilmek 

4- Sel ve kuraklık oluşturabilme

 

Bir doğal afet cihazı gibi tek sorunu doğal olmaması. Bütün bunları nasıl yapıyor diye düşünüyoruz şimdi ve geriye gidiyoruz. Tesla'ya kadar...

 

Tesla temelini atmıştı bu çalışmanın değinmiştik yazının başında. Gelişe gelişe şöyle çalışan bir yapı haline geldi ; iyonosfere doğru yüksek radyo frekansları göndermek. Yaptıkları bundan ibaret. Ama radyo dalgalarının gücünü şöyle açıklayabilirim. Haarp tam 180 kablodan oluşuyor ve toplamda 36 Milyon Watt enerji açığa çıkarıyor. Amerika'da ise bir elektrik santrali sadece 52 bin Watt kullanabiliyor. Bu projenin gücünü buradan çok daha iyi anlayabiliriz. Doğru koordinatlar ile radyo frekanslarını iyonosfere doğru gönderdiklerinde fay hatları çalışmaya başlıyor. Bu da istedikleri yerde deprem yaratabilme ve istedikleri yere felaket götürebilme anlamına geliyor. Bu silaha "Kıyamet Silahı" diyenler de var ki haksız sayılmazlar. Gelişen Teknoloji ile ileride çıkacak olası savaşlarda kullanılabilecek harika bir silah. Neden mi ? Bir söz vardır : " En güzel savaş ; hiçbir askerinin canının yanmadığı ve senin yaptığını bilmedikleri savaştır." Resmen Haarp için yazılmış bir söz. Haarp felsefesi: Sessiz ve derinden...

Projenin yapımı 1995 yılında bitti ve hemen denemek istediler.

                             

Gölcük Depremi (1999)

 

 On binlerce vatandaşımızın canını kaybettiği, yüz binlerce insanımızı evsiz kaldığı 17 Ağustos Gecesi...

 

 Türk insanının tarihi boyunca gördüğü en büyük depremdi belki de. Çok hazırlıksız yakalanmıştık,bu da bilançonun ağırlaşmasındaki en büyük sebepti. Ama o gece farklıydı sanki bir depremin üstünde gibiydi,depremi yaşayan herkesin demeçlerine göre normal bir deprem değildi.

Deprem normal değildi. Çünkü Amerika ve İsrail ikilisinin ortaklaşması sonucu ortaya çıkmıştı. Belki birçoğunuz saçma olduğunu düşünüyorsunuz ama ne yazık ki durum böyle. Dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbaşkanı durumdan haberdarlardır. Durum şöyle gelişmiştir ; 

Amerika Başbakanı, Türkiye ile irtibata geçip ; eğer yapay bir deprem yapıp fay hatlarındaki basıncı boşaltmazsak gerçekleşebilecek olası bir İstanbul merkezli depremde Türkiye çok kayıp verir ve en az 30 yıl geriye gider. Bu yüzden çevresinde oluşturulacak suni deprem bunun önüne geçebilir tezi ile bizimkileri ikna etmişlerdir. Aslında onların amacı farklıydı. Ne mi ? Amerika San Andreas fay hattında yoğun bir basınç birikmişti ve deprem habercisiydi. Bu fayları kırmak gerekirdi ama Amerika bu riske giremezdi. Çünkü San Andreas bölgesi Amerikan Ekonomisi için önemli bir merkezdi bu yüzden burada oluşturulacak bir depremin bedelini ağır ödeyebilirlerdi. San Andreas fay hattıyla neredeyse aynı özelliklere sahip olan Kuzey Anadolu fay hattı vardır. Ve onlarda bizi kullanmışlardır.

76 Yıllık Cumhuriyet tarihimizde Rütbe Devir Teslim Törenlerine hiç katılmayan İsrail askerleri 17 Ağustos günü törene gelmişlerdi oysa tören uluslararası da değildi. Kimse anlam verememişti,ama anlam derindi...

Amerika olay kesinleştikten sonra bölgeye güvendiği birilerini göndermek istedi. Çünkü olay hem gizliydi,hem hızlı davranılması gerekiliyordu. İsrail askerleri büyük bir başarıyla Haarp'ın altyapısını Gölcük'e kurdu. Ve artık gece yarısı beklenilmeye başlandı. Kimsenin ayak altında olmadığı ve sessiz saatler...

Düğmeye basıldıktan sonra her şey beklenilenin dışında gerçekleşti. Deprem hem beklenenden daha uzun hem de sarsıcı oldu. 1 Dakika geçtikten sonra kimsenin ağzını bıçak açmıyordu, ne yapacağını şaşırmış olan Amerikan Hükümeti hemen B planına geçti.İsrail askerleri şehrin bütün elektriğini ve haberleşme kaynaklarını kesip ortadan kayboldu. Ve biraz zaman geçtikten sonra İsrail'den bize yardım geldi ve bizim milletimiz vay anasını bize amma yardım ettiler diye övgü yağmuruna tuttu İsraillileri. Başbakan'ın telefonu dahi çalışmıyordu. Uydu hatları bile kesilmişti. Gölcük resmen haber alınamayan dünyanın bir ucundaki köye dönmüştü. 4 Saat boyunca kimse haber alamadı, veremedi. Herkes çok şaşkındı, gazetelere bir süre demeç bile veremedi yetkililer. Bölgede büyük bir kaos vardı. Dönemin Başbakanı Demirel kameraların karşısına geçti ve muhabir şu dikkat çekici soruyu sordu : " Depremin arkasında PKK olabilir mi ?" Herkese çok saçma gelen bu soruyu Demirel'in de saçma bulması beklenip,olur mu öyle şey saçmalamayın tarzından cevaplar vermesi bekleniyordu. Ama o sadece şüpheli bir şekilde " Sanmıyorum " dedi.

Türkiye Eski Başbakanı Bülent Ecevit depremin bir komplo olabileceğini düşünüp araştırılmasını istemişti. Bunu Ecevit rahmetli olduktan sonra bir Tv Programına katılan Afete Hazırlık ve Deprem Derneği Başkanı Ahmet Mete Işıkara açıklamıştır. Deprem sonrası arayıp araştırmasını istemiştir. Olayın gerçekliği gün gibi aşikardır. İsrail & Amerika ikilisi can almaktan çekinmiyorlar. Depremden önce ve sonra gelişen bir kaç enteresan olay da depremin normal bir deprem olmadığı düşüncemizi sağlamlaştırıyor.

Depremden önce denizde büyük bir ateştopu ortaya çıkmış. Bunu depremden sonra birçok balıkçı doğrulamıştır ve birçok görgü tanığı vardır. Bunun dışında Haarp'ın en büyük belirtisi gökyüzü renginin değişmesi de depremden önce herkesin ilgisini çeken bir olaydı. Haarp ortaya çıkmadan önce bazı belirtiler gösterir. Yani burada tam tersi "Bela geliyorum der"

 

Gölcük konusunu kısaca özetleyip, tamamlayacak olursak ; milletimiz büyük bir komploya maruz kalmıştır ve bedelini ağır ödemiştir. Artık devir değişti ve savaşlar sessiz oluyor. Deprem bunun en stratejik ve akılcı olanı. "Depremi sadece Allah yapar" yaklaşımı da ne yazık ki artık geçerliliğini yitiriyor. Haarp, namı değer Kıyamet Silahı birçok felakete sebep olmuştur ve böyle giderse olmaya devam edecektir. Bu cihaz genelde hareket halindedir ve sorumlusu olduğu deprem çoktur. Yakın dönemde gerçekleşen ve son zamanın en büyük depremlerinden biri olan Japonya Depremi'de bu korkunç cihazın bir oyunudur. 

 

 

 

 

 

 

Umut Karadaş