Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '08

 
Kategori
İnançlar
 

Kıyamet

Kıyamet
 

Ramazan geldi milletin dini duyguları kabardı. Bu bir ay içinde neyi öğrenebilirsem o bana kardır diyen vatandaş, TV.leri kanal kanal gezip dolaşarak nerde bir dini program var. Orayı izlemekte. Hangi camide bol vaaz var. O camiye gidip verilen vaazı dinlemekte. Ama izleyip dinlediklerinin hiç birisi bir diğerinin aynısı değil. Zaten konu hakkında kendi bilgisi de yeterli değil. Onun için kim ne derse desin ona inanıyor. Ona göre de ya yaşamaya çalışıyor. Ya da tamamen bunların hepsi yalan yanlış şeyler söylüyor diye hiç birisine inanmayıp kendi bildiğine gidiyor. İşte bütün hata yanlış burada oluşuyor.

Çünkü "DEDİKODUYA MİKROFON GEREKMEZ, O AĞIZDAN AĞIZA DOLAŞIR." Bizde adeta dedikodu yapaıp boş ve çok konuşmayı seven bir toplumuz. Ağzı olan herkes, bilsin bilmesin her konuda her şeyi konuşunca, işler arap saçına dönüyor. İnanç, iman zaafa düşüp rafa kalkıyor. Yani bir deli bir kuyuya taş atıyor. Kırk akıllı onu bir daha oradan çıkaramıyor.

Her nedense her ramazanda konuşulup tartışılan bir konu var ki; o da kıyamet. Allah’ın bilgisi dahilinde olan bu konuda bile konuşmayan kalmıyor. Halbuki bu konu tamamen metafiziksel bir konu. Metafizik ise tüm bilimlerin anası. Kim tüm bilimleri biliyor da, konu hakkında ahkam kesiyor. Onu bir metafizikçi olarak bende bilmiyorum.

Dolayısıyla herkes, bilip bilmeden haddini aşıp Allah'ın işine karışıyor. Sanki Allah'ın özel dostu da, Allah ona gaipten herşeyi bildirmiş, o da konuşuyor. Bilse ki, cehennem zebanileri onu ateşe atmak için sabırsızlıkla bekliyor. Çünkü adamın Allah'tan korkusu yok. Korkusu olsa; İşte o zaman konuşmaz dili tutulur.

Benim konu hakkında söyleyebileceğim tek şey; “İNSANI VİRÜS, KAİNATI DA İNSAN BENLİĞİNE SIĞMAYAN BİLGİ ÖLDÜRÜR.”

Bunu da "Kıyamet" adlı şiirimle dillendirmek istiyorum.

KIYAMET

Allah, kullarına ilim öğrenmeyi emretmiş.

Yakınlık isteyen, ilimle yaşayıp gelsin demiş.

Onları kendine dost seçer, yardım edermiş.

Sende oku, yaz, öğren ki; sana da yardımcı olsun, sonunda Allah.

Allah’ta başlayan ilim, Allah’ta geri son bulur.

Kendini tanıyıp Allah’tan korkan rahmet bulur.

Ar, edep, haya sahibi olan, er- geç sonunda, O’nu bulur.

Sende sabret, teslim ol, tövbe et ki, sana da yardımcı olsun, sonunda Allah.

Allah buyuruyor bize; Ey kulum! oku, yaz ilerle.

İnsanlığın kurtuluşu, geleceği akıl ile ilimde.

Kendini gizlemiş kainat içine, okuyan bulur, bilgiyle.

Sende çalış, çabala, gayret et ki, sana da yardımcı olsun, sonunda Allah.

Haşa! Allah’a varsak sonunda, gizli bilgi kalmaz geride.

İşte o zaman şirk doğar, kıyamet kopar, belki de,

Ey Adem oğlu! Er geç, sonuç böyle olsa da, sen durma, ilerle.

Değiştiremezsin! zaten, ezelde yazılmış olan, İlahî takdir böyle.

Tekamül yolunda ilerlerken, doğadaki her şey yaşayacak.

Hayatta yaşayıp var olan herkesin, bir gün sonu olacak.

Geride bir Allah kalacak, O da sıratta herkesten hesap soracak.

Hakk için, halka hizmet et ki; sana da yardımcı olsun, sonunda Allah.

Sen, adam gibi yaşamaz, bozarsan, Allah’ın adil intizamını,

Korur elbette, din sahibi olan Allah, hak yolu İslâm’ı.

Allah’ın adaleti er- geç, sonunda her kes için yerini bulacak.

Hakk için, halka hizmet et ki; sana da yardımcı olsun, sonunda Allah.

Sakın ha! kul olduğunu unutup ilâhlaşma.

Haddini aşıp, Mevlâ’nın her işine karışma.

Seni ilgilendirmeyen şeylerle boşu boşuna uğraşma.

Hakk için, halka hizmet et ki; sana da yardımcı olsun, sonunda Allah.

Cahit KARAÇ

Sevgi ve saygılarımla beğenilerinize arz ederim.

 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..