Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '18

 
Kategori
Kitap
 

Kıyıdan Uzakta, Bir Kadının Haz Dünyasında

Kıyıdan Uzakta, Bir Kadının Haz Dünyasında
 

Bir Ege kıyısında, ölümü bekleyen yaşlıların dizinin dibinden geçmişe yazılan uzun bir mektup bizi kıyıdan uzağa götürüyor. Kocasından genç bir eşin haz dünyasında gezdiriyor. Hem de oldukça düzgün, doğrucu, adaletli, dürüst, akıllı, mantıklı bir kocanın.
 
Uzun hikâye sınıfına girebilecek “Kıyıdan Uzakta”, Mehmet Eroğlu’nun son eseri. Yıllar önce Mehmet Eroğlu’nun ilk kitabı olan “Issızlığın Ortasında” romanını okumuştum. Tahminen 20 yıl öncesine denk gelen bu okumadan zihnime çok fazla bir şey kalmamış. Ama bu elbette sırf bu kitaba has bir durum değil. Zihnimde 4-5 yıl önce okuduğum kitaplardan bile yeterince iz kalmıyor. İz kalmadığını söylemek haksızlık olabilir. Zihin kendisine veri olarak giren şeyleri bir şekilde işliyor ve kendi önem sırasına göre depoluyor. Büyük olasılıkla ben şimdilik o depoya ulaşamıyorum. Ya da bilinçli halimle değil, bilinç dışı hallerimle o depoya ulaşıyorum. Örneğin uykumda rüyalarım ya da kabuslarımla. 
 
Ancak şu var ki, oldukça uzun bir zaman önce okuduğum “Issızlığın Ortasında”, bana Mehmet Eroğlu’nun diğer eserlerini okuma hususunda bir heves kazandırmadı. Bu nedenle bu yazarımızla yolum oldukça uzun bir süre sonra kesişti. Sebebi de, okuma grubumdaki bir arkadaşımın bu kitabı önermesi oldu.
“Kıyıdan Uzakta” için, özet itibari ile bir aldatma hikâyesi diyebiliriz. Ama oldukça sıradışı ve çarpıcı bir aldatma olduğunu söylemekle yetinmek istiyorum. 
 
Akademisyen bir koca, eski bir eş, eski eşten olma bir kız çocuğu, ana karakter olan kadın ve onun yaşlı, ölümü bekleyen annesinden ibaret karakter toplamı mevcut hikâyede. Bu karakter toplamından bir aldatma hikayesi çıkarmanın zorluğuna dikkat çekmek isterim sadece. 
 
Mehmet Eroğlu, büyük kavramları ve derin cümleleri seven bir yazar. Okurken cümlelerin altını çizmeyi seven bir okur olarak, eğer kendimi sınırlamasaydım, kitabının üçte ikisinin altını çizmek zorunda kalabilirdim.  Oysa son yıllardaki okumalarımda, özellikle kurgu eserlerde, daha basit, düz ifadeli eserlerden keyif aldığımı fark ettim. Özellikle Ishiguro eserlerinde bunu iyiden iyiye hissettim. Oysa Mehmet Eroğlu’nun her bir cümlesi elmas gibi işlenmiş cümleler, her birisi ışıl ışıl parıldıyor. Ama kurgu bir miktar bu büyük parıltının altında eziliyor. 
 
Elbette eserin aslen mektup formatında yazıldığını düşündüğümüzde, ana karakterin bu anlatıları kaleme alırken, tüm cümleleri süzüp kaleme alması muhtemeldir ve cümlelerin bu şekilde derin olması kabul edilebilir.   
 
“Kıyıdan Uzakta”, bir evliliğin tıkandığı noktaları, kadının gözünden görmemizi de sağlıyor. Bunda eşlerden erkek olanın yaş olarak daha büyük bir etkisinin olduğunu söylemek mümkün olabilir. Ancak bu çatlaklara her evlilikte, özellikle modern yaşama uyum sağlamış evliliklerde rastlamak mümkün. Ama hikâyeyi farklı kılan, evlilikte başlayan çatlağın oldukça çarpıcı sonuçlara yol açması.
 
2018 yılında yayınlanan “Kıyıdan Uzakta”, deneyimli bir yazar olan Mehmet Eroğlu’nun son eseri olduğu kadar, Türk edebiyatını son dönem gelişimini de gösteren bir eser. İletişim Yayınları’nın başarılı kapak çalışması eseri okurlara sunmuş. Kaliteli kitap okurlarının kitaplıklarında bulunmayı hak ediyor.
 
 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..