- Kategori
- Felsefe
Kıyıya vurmuş istavritin yazısı
“Ben bir denizim kendi içinde taşan,
Ben bir denizim uçsuz bucaksız,
Kıyısız hür bir deniz..” e.günlüğü
Kıyısını yitirmiş bir deniz gibiyim, halatlarımı hangi limanda kopardım, ya da kaç gönül limanından usulca ayrıldım, kovulduğumda oldu dalga kıranı olmayan fırtınalı yüreklerden... Ama yelkenlerim hep maviye açık ilerledim pusulamı dert etmeden, Nede olsa nereye gitsem kendim çıkmıyor muydum karşıma yine…P eki neden hep pusulam yanımda yürek cebimde taşıyordum, sebepsiz ağırlığı ruhumun bundan mıydı, hayat pusulasını kaybedenler içindi bu ağırlık kendim için kullanmadığım pusulamı onlar için sırtlıyordum… Hayatlarını sırtlayamayanlar hangi yolculukta sırtlayabilirlerdi ki yaşamlarını… Rota belliydi doğumun limanından, ölümün sığ sularına ilerleyen bir okyanus değ ilmiydi hayat ve hepimiz o okyanusun çocukları… Derdi hepimizin mavisini kirletmeden dibini görebilmekti gerçeğin… Kendimize yalan söylemeden uyanmak her yeni sabaha yas emen kokularını coşturmuyor muydu?
Yine gecikmiş bir randevunun satırları arasında nasılda utangaç ve mahcubum cümlelerin sokaklarında. Yazıyla buluşmadığım zamanın içine neler doldu taştı, neler gelip geçti düş istasyonlarından. Mesela alt komşunun çocuğu yürümeyi öğrendi yazıyla küs zamanlarda, karşı komşuya yirmi sekiz kere misafir geldi, bilmem kaç defa üç vadeye kadar kahve falı tahminleri yapıldı, kaç kişi rahmine bir cenin düşürdü bu cümle aralıklarında, kaç kişi güldü bu hayatın içinden anlamlı bir şey bulup, ya da anlamın topuzunu fazla kaçırıp ağladı yeni doğan günlere. Filistin’de, Irakta, Afkanistan’da, da da daha dünyanın kaç yerinde insan ölmeden yaşama tutunma şansını yakaladı dünden bugüne. Kaç insan aşkın bedel telifini ödemeden tüketti cümleler kurşununda duygularını. Zaman her şeyin ilacıdır keşfini yapan hangi beceriksiz kaşif bu ilacın yan etkilerinin öldürücü olduğunu söylemedi.
Sabaha açılan penceresinde hayat,
İnsanın uzun zamandır unuttuğu gıcırdayan ve paslanan gülümsemesinden bakıyor yeni güne…
Günaydın sayfanın kuytusunda uyuya kalan yazı.