Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '07

 
Kategori
Aile
 

Kız beşikte, çeyizi sandıkta

Kız beşikte, çeyizi sandıkta
 

Evimizin değişmezi idi çeyiz sandıkları, hele bir de kızın var ise hemen bir sandık alınır başlardı annelerimiz ufak tefek bir şeyler alıp koymaya. Hani bir sözümüz vardır "kız beşikte çeyizi sandıkta". Sandıksız ev olmazdı.

Küçücükten elimize bir tığ tutuşturulur zincir çekmeyi öğretirdi annelerimiz bize; önceleri hoşumuza gitse de sonra sıkılır bırakırdık bir köşeye. Bazen öyle olurdu ki aylarca sürünürdü elimizde o danteller ve annelerimiz kızar o dantelimizin adını "yaşar" koyardı, rengi değişirdi sürünmekten.

Ben hiç heves etmedim, zorla elime tutuşturuldu elin mahkum bir bakışı ile mahkum ederdi annelerimiz bizi.

Oda takımları örülürdü ilk başlangıç olarak bu takımın içinde sehpa örtüleri, gümüşlük için, masa için ayrı; sayısı da bellidir ama gitgide artan sayıya ulaşır ömür törpüsü adeta.

Şimdiki gibi her şey hazır değil hatta şimdilerde kızlarımız hep burun kıvırıyorlar; nedense küçümser gibiler. Çok rastladım, çekmecelerinde durur o el emeği göz nuru danteller, işlemeler. Birilerine vereyim de kurtulayım diye düşünürler. Belki gereksiz ama kültürümüz bu annelerimizi üzmeyelim değil mi? Bir şekilde değerlendirilir elbet.

Yatak takımları için danteller örüp kanaviçeler işlerdik; iki eteği, çarşafı yastıkları tam takım olmalı eksiksiz. Bunlar başlangıçtır, yastıklar işlenir dallı güllü, namazlıklar işlenir etaminden, erkek tarafını düşünerek tülbentler yazmalar oyalanır bunu kayınvalidene verirsin bunu görümcene diyerek. Onca yazmadan nerede ise hiç kullanmadım; geçen zamanda ter bezi oldular, ütü bezi oldular; oyalarını da şimdi kelebeğim başka şekillerde değerlendiriyor rengarenk incili boncuklu havlular banyo takımları alınarak sandığa güzelce istiflenir.

Anne tarafım Kayserili idi. Onların adetleri daha bir değişikti. Nerede ise yedi sülalesine bohçalar gönderilirdi. En çok aklımda kalan da şimdiki gibi iç çamaşırları yoktu; o zamanlar patiskadan yada durumuna göre daha kaliteli kumaştan dikilirdi iç çamaşırları. Bize gelen bohçada babamın iç çamaşırı için lastik ve kancalı iğnesi bile vardı.

Hayretler içinde kalmıştım, bunca detayın düşünülmesi çok ilginç gelmişti. Bu gün evdeki sandığı açtım, sizin sandığınızdan neler çıkar bilinmez. Her işlemede, her dantelde onu ilk başladığınız bitirmek için ne kadar göz nuru döktüğünüzü, hayallere daldığınızı kimse bilemez sizden başka. Dalmayın dalmayın, ben şimdi bunu yazarken ne varsa gülümsedim durdum...

Geçmişe bir yolculuk yaptım...

Sevgi ile kalın, sandıksız kalmayın efendim...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..