Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kız erkek öğrenci aynı evde olur mu?

Kız erkek öğrenci aynı evde olur mu?
 

Konumuz Başbakan’ın son günlerdeki sözleri. Ben de kendi görüşlerimi yazacağım. Ben sonuç olarak devletin müdahaleye hakkı olmadığı görüşündeyim ama yazımın son bölümünde Başbakan’ın görüşü lehinde de birkaç şey yazacağım.

 

Evvela  aleyhte ki görüşlerimi yazıyorum. Biz 18 yaşındaki genci suç işledi diye asıyor muyuz? Asıyoruz. Hatta yaşı 17 ise, sırf asabilmek için mahkeme kararıyla yaşını bir yaş büyütüp  yine asıyoruz; sallandırı sallandırıveriyoruz. Devleti kollamakla yükümlü, anlı şanlı paşamız (Allah ona 150 sene ömür versin) ne demişti, “asmayalım da besleyelim mi yani” . Eeeee sen 18 yaşında genci asabiliyorsan, o gencin oy vermeye de, milletvekili seçilmeye de, aynı evde kız arkadaşıyla kalmaya da hakkı olmalı. Sevişirse de sevişir. Zorla sevişmiyor ya, alan memnun veren memnun.

 

Anadolu da bir laf var, “dayım elma getirdi kapıştık, zaman öyle götürdü öpüştük”. Hem hani biz hep muasır medeniyet seviyesine ulaşmaya çalışıyoruz ya… Eeee; onlara bakıyorum, yani bizden çook ileri batı dünyasına, bu işler serbest.

 

Seneler evvel uçakla seyahat ediyorum, ya Amerika, ya Japonya, çok uzun bir yolculuk olduğu için “business class” uçuyorum, nasılsa çaylar müesseseden. Yanımda da büyük bir bankanın çok yüksek mevkiinde bulunduğunu öğrendiğim haza beyefendi bir zat oturuyor. Evlimisin, bekarmısın, kaç çocuğun var gibi şeyler konuşyoruz. Adamın 15 yaşında bir kızı varmış. Oradan, buradan konuştuktan sonra adam bana sordu, dedi ki, size bir şey soracağım ama çekiniyorum, ben de sor sor çekinme dedim. Adam sordu, “sizin Anadolu’da yaşayan Kürt’lerle ilgili, senelerdir savaşıyorsunuz, onlar yüzyıllardır o bölgede yaşıyorlar, niçin onlara o toprakları vermiyorsunuz” dedi. Ben kendisine gerekli cevabı verdikten sonra (şimdi konumuz o değil), ben de size bir soru soracağım ama çekiniyorum, sorabilir miyim, dedim. Adam da bana sor, sor deyince sordum: “sizin 15 yaşında bir kızınız olduğunu söylediniz, bu kızınız bir akşam eve gelse ve bekaretini kaybetmiş olduğunu öğrenseniz, bu evde büyük bir sorun olur mu” dedim. Adam düşündü, düşündü, düşündü, sonra “olmaz” dedi.

 

Şimdi biraz da Başbakan’ın sözleri lehinde avukatlık yapmak istiyorum. Sonuç olarak esas kanaatim bu sözlerin karşısında olmakla beraber, şunları da söylemek içimden geliyor. Hani bir söz var, “vur ama dinle”. Benim çocukluğumda, ve hatta gençliğimde, bekaret çok önemli bir kavramdı. Genç erkeklerin çoğunluğu evleneceği kızın bakire olmasını isterdi. O derecede ki evlenen bir genç zifaf gecesinde evlendiği kızın bakire olmadığını öğrenirse bu derhal boşanma sebebi idi. Şimdi aradan geçen 40 -50 sene içinde çok hızlı bir aşama geçirdik. Siz buna isterseniz evrim, isterseniz devrim, isterseniz aşama, isterseniz medenileşme, isterseniz batılılaşma deyin. Bugün artık bir erkek en azından İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde evleneceği kızda bekaret şartı aramıyor, çünkü arasa da böyle bir şansının olmadığına veya çok az olduğuna inanıyor. Bir de, bu gidişle bundan on, yirmi, otuz sene sonrasını düşünün. Şimdi bu iyi bir gelişme mi? Yani kızlarımıza hiç karışmayalım, onları bu konuda tamamen serbest mi bırakalım, nasılsa 18 yaşına gelmiş, ne isterse onu yapar mı diyelim. Diyelim ki bu iyi bir gelişme değil. Haaa, o zaman, madem ki bu iyi bir gelişme değil, o zaman bunu önlemek için bir şeyler yapmak lazım. Peki kim yapacak? Tabii ki öncelikle anne, babalara sorumluluk ve görev düşüyor. Peki devlete de bu konuda sorumluluk ve görev düşer mi? Devlet bu konuda hiçbir şey yapmasın mı?

 

Bakınız şimdi; diyoruz ki devlet bu işlere karışamaz, gençler 18 yaşına geldiyse istediğini yapar, istediğiyle bir arada oturur. Peki o zaman yurtlarda beraber kalmalarına neden karışıyorsunuz? Öyle ya, bugün hem devletin yurtlarında hem özel yurtlarda erkek ve kız öğrenciler aynı yerde kalamıyor. Buna itiraz eden var mı ? Yok. Ne CHP, ne MHP ne de başkalarından ben yurtlar birleştirilsin veya yurtlar neden ayrı diye bir eleştiri duymadım. Demek ki devlet bal gibi karışabiliyor, bal gibi düzenlemeler yapabiliyor.

 

Bence mesele işin derecesi, dozajı, kimin tarafından yapıldığı, ve ne amaçla yapıldığı.

 

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..