Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '13

 
Kategori
Anılar
 

Kız kaçırma

Kız kaçırma
 

Afyon Merkez Orta Okulundaki öğrencilerimle


Öğretmenlik yaptığım yıllarda, acı, tatlı birçok anılarım oldu. O anılarımdan birisi de kız kaçırma olayıdır. Fethiye’de Lise son sınıflardan bir sınıfa derse girdim. O tarihlerde kız ve erkek öğrenci ayrımı yapılmaz, kız ve erkek öğrenciler birlikte sınıfta ders yaparlardı. Öğrencilerimle bir öğretmenden ziyade bir arkadaş ve iki dost gibiydik. Her türlü problem ve sırlarını bana anlatırlar, ben de elimden geldiğince onlara yardımcı olur, çözmeye çalışırdım. O okulun öğrencilerinin bir kısmı etraftaki köylerden geliyorlardı. Şimdiki kadar yurt ve pansiyon yoktu. Maddi durumları iyi olanlardan bir kaçı birlikte ev kiralayıp kalıyorlardı. Ev bulamayanlara yardımcı olarak onlara kefil olmak suretiyle ev kiralamıştım.

Son sınıfta bir şubede 3 üncü sırada oturan iki öğrencim, biri kız, yanında erkek arkadaşı. Birbirlerine olan yakınlıklarını biliyordum ve onları kontrol altında tutuyordum. O gün derste ikisi de ders dinlemiyorlar, devamlı fısıldaşıyorlardı, bir kaç kez ikaz ettim ve dersten sonra acil işim olduğu için eve gittim. Şayet başka sınıflara dersim olsaydı, teneffüste onları çağırıp konuşacaktım.

Eve geldim, işlerimi hallettim, akşamüzeri kapı çalındı baktım o iki öğrencim, ellerinde küçücük birer valiz, diğer ellerde okul çantaları. “Hayır, ola gençler buyurun bir durum mu var?”  Deyince başlarını öne eğdiler ve fısıltı halinde : “Hocam Biz kaçtık gidecek yerimiz yok size sığındık, ne olur bizi saklayın bu gece burada yatalım yarın Fethiye’den gidip evleneceğiz.”  Beynimden vurulmuşa döndüm. Onları içeriye alıp karınlarını doyurdum ve odalardan birisine alıp konuştum. Erkek öğrencinin ailesinin maddi durumu iyi idi, kız öğrenci yakın köylerden birisinden geliyordu, vasat bir ailedendi. İlişkilerini kızın ailesi öğrenmiş, ben okuldan ayrıldıktan sonra kızın babası okula gelip, kızını okuldan alacağını bildirmiş ve onu sokak ortasında dövmüş. Bunu gören erkek arkadaşı kızı motorunun arkasına attığı gibi gözden kaybolmuş. Sonra da eşyalarını alarak bana geldiler. Onlara yaptıklarının yanlış olduğunu, ilk etapta mezun olmaları gerektiğini, Yüksekokula devam etmeyeceklerse onları elimle evlendireceğime ve aileleri ile konuşacağıma söz verdim, onlardan da söz aldım. O akşam kızın babası ile görüşüp ikna ettim, ayrıca erkek öğrencimin ailesi ile de konuştum, doğacak olumsuz ve acı neticeleri anlattım. Zira öğrencilerimin her ikisi, eyer aileler evlenmelerine izin vermezlerse intihar edeceklerini bildirdiler. Onların ve benim çabalarım boşuna gitmedi, okulu iyi derecelerle bitirdiler. Mezuniyet törenine iki ailede gelmişti. Ertesi günü erkek öğrencimin anne ve babası ile kız öğrencimi istedik, olay mutlu sonla bitti, onları evlendirdik. Erkek öğrencim babasının iş yerinde çalıştı, kız öğrencimi de işe yerleştirdim, iki tane yavruları olmuş, mutlulukları halen devam ediyormuş, buradan her ikisinin de gözlerinden öperim. Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyorlarmış. Bu yazımı belki fırsat bulup okurlar. Bugün öğretmenler gününde, telefonla arayarak kutladılar ve çok mutlu ettiler beni.

NAHİDE ÇELEBİ

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..