Kızarmayan yüzler!

Baykal meselesiyle başlayan gündem 50-60 yaşındaki insanların ahlak ve etik anlayışı konusunda beni her gün şoke etmeye devam ediyor.

Yukarıdaki giriş kısmını okuyan beyin hemen benim için bir karakter çizmeye çalışacaktır.

Bu karakterde, dinine düşkün, radikal, muhafazakar ve sağcı gibi etiketler olacak büyük ihtimalle ancka baştan şunu söylemeliyim ki ben Tanrı inancına bile sahip olmayan biriyim. (Blogdaki Sunsuz Hayaller adlı yazımı okuyabilirsiniz)

Gelelim rezalete.

Bildiğiniz gibi rezaletin kahramanı ülkesinin halkına "Ben, her yönümle bu ülkeyi yönetme özelliklerine sahip bir kişiyim. Dolayısıyla eğitimden, savunmaya, kültürden ekonomiye her alanda bana güvenebilirsiniz" mesajı veren birisidir.

Acaba gerçekten öyle mi?

Eğitim sistemine bakan atayacak bir bireyin yaptığı toplumsal ahlak yapısını yıkmaktadır.

Kadın haklarıyla ilgili ülkeyi yeni bir seviyeye çıkarmak için vaadler veren veya ilgili sorumluları atayacak kişi daha kendi eşinin haklarına saygı göstermemektedir.

Dürüstlük ve profesyonellik sloganları atan birisi emrinde çalışan bir bayan ile profesyonellik sınırları dışına çıkmıştır.

Ve bu yaptıklarını özel hayat adı altında yüzü kızarmadan savunmakta (bir özür bile dilemedi) ve beni neden kameraya çektiniz diye etrafına saldırmaktadır.

Ben böyle bir insanın benim liderim olmasını istemem. Toplumdaki ahlak değerlerinin de böyle bir adam için ayaklar altına alındığını gördükçe onlar adına ben utanıyorum.

Bu olayın mahremiyetle alakası yoktur.

Bir insanın özeli eşiyledir ve kendi çatısı altındadır.

Gizli kapaklı kiralanan garsoniyerlerde böyle şeyler yapan biri özel hayat kavramını utanmadan manüpüle ediyor ve sırf karşı taraftaki partinin oy aldığı kitle kendilerinden farklı olduğu için de bu kişinin partisine destek verenler yapılan yanlışı neden kameraya çekmişler diye utanmadan ve yüzleri kızarmadan savunuyorlar yine bu adamın evine giderek ne yapalım diye soruyorlar.

Nasıl gizli gizli garsoniyerler tutularak aşk ilişkileri yaşanır konusunda uzman birisinden ülke geleceğiyle ilgili hiçbir sağlıklı fikir bekleyemezsiniz.

Umarım yüzü kızarmayan ve yüzün kızarmamasını topluma doğru bir şeymiş gibi sunmaya çalışan kesim hatasının farkına varır.

Kimse Deniz Baykal'ın yaptığını yapan çocuk, anne, baba, koca veya lider istemez.