Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '20

 
Kategori
Şiir
 

Kızıla Boyalı Geceler

KIZILA BOYALI GECELER / ŞİİR

Gurbeti yudum yudum içmek de varmış

Hayatın yarım kalan ömür durağında

Adım adım geçtiğimiz yolların tozları bulaşmış

ayaklarım altına

Dost bildiklerimiz vardı şimdi yoklar

İnenler çok oldu ilk durakta

Benliğimi yaktım nefsim buz oldu

Eridi hiçlik ateşi yandığında

Çok geç ben gitmiş olurum sen uyandığında

Dile kolay geçen yıllar

Yaş yolun yarısında saçımda aklar

Özlemim hasret kokusuyla buram buram eser

Meltem gibi ruhumda ince hüzün matemler

İlk defa mı şahit oldun gözyaşlarıma

Gözlerimden anla dilim susunca

Huzurum sensin kollarında uyuyunca

 

 

Kızıla Boyalı Geceler, Adana doğumlu Avustralya’da yaşayan Şair Ahmet Akif Yıldırım’ın şiir kitabının adı.

Şiir, her yazanın her okuyanın kendine göre anlamlar yüklediği, derdini anlattığı/derdini dinlediği bir yazın türüdür. Böylece şiirde en çok dertli insanların içinden şair çıkar gibi bir kanı da oluşuveriyor.

Vatan sevgisi, insan, doğa, karşı cinse duyulan sevgi, aşk v.b. gibi her konuda şiire vuruyor kendini şair.

Ahmet Akif’i çok uzun yıllardır yakından tanırım. Daha ortaokul yıllarında duygularını saklayamazdı. Yani ruhunda kopan fırtınayı yer yer gözyaşlarıyla durdurmaya ve kalem-kâğıtla o fırtınaya set çekmeye çalışırdı.

Doğup büyüdüğü şairler yazarlar sanatçılar şehri Çukurova’dan (Adana) ekmek kavgasına devam etmek için bir kıtadan uzak bir kıtaya gitti.

Avustralya’da yeni bir toplum içerisinde yaşamaya başladığında içinde kopan fırtınanın şiddeti arttıkça arttı ve artık kalemle kâğıtla olan muhabbeti sınırları aşarak US Yayınlarına kadar ulaştı.

Gurbetten sılaya olan özlemini, vatan aşkını, dünyevi ve ilahi aşkını satırlarına işledi. Şiirleri serbest tarzda olan şairin yaşadığı ülke ile Türkiye’nin saat farkı gibi satırlarında kullandığı sözcük seçimleri de gayet itinayla seçilmiş olduğu hemen göze çarpıyor. Bu arada şiirlere okuyucunun başlık koymasını da istiyor şair.. Şiirlerde başlık kullanmamış…

Yine bir şiirle tamamlayayım yazımı ve şiirlerin kalanını Kızıla Boyalı Geceler kitabından okuyun..

 

Çok geç olmaz mı

Sonbaharda güller solmaz mı

Bir çift söz onca yılları yakmaz mı

Gönlüm yangın yeri gözlerin bakmaz mı

Sanma herkesi kendin gibi

Kimi zaman dengin gibi

Geçmiş gözümün önünden

Geçip-giden bir kervan gibi

Zaman su misali

Ömür küçük hayatların timsali

Unutturuyor dertleri aşkımın gözleri

Olacak olan oluyor

Uğraşma yok faydası

Muhabbet ile içilen kahve en güzeli

Özlenen dostlar bilir kendini

Çek çek bitmiyor tespihimin taneleri

 

 

Önsözünde Şöyle diyorum…

 

Şairin uzun yıllardır Avusturalya’da gurbette olması tabii olarak mısralara ilmik ilmik dokunmuş. Herkes bilir ki bir iş başa gelmeden anlaşılmıyor... Şiirlerde biriken hüzün klasik bir birikintiden süzülen sözler değil. Şairinşiirlerindeinsanın-kibilhassagurbetteolan-  iliklerine dek hissettirdiği sıla özlemivar.

Her bir mısra ana-baba-kardeş-vatan-bayrak-eş-ço- cuk aşkıyla dolu. Anlatım biçimi sade, anlaşılır bir dil. Okurken yorulmuyorsunuz ve şairin ruh dünyasıyla bir bütün haline gelebiliyorsunuz. Ben okurken hissettim ve zevk aldım. Şiirlerin kısa olması da verimi arttırmış görünüyor. Okuyun ve tavsiye edin derim.

 
Toplam blog
: 49
: 964
Kayıt tarihi
: 03.02.13
 
 

Öğretmen / Yazar - Şair  ..