Kızılay'ın Mesajı

Kızılay'ın Mesajı

İlahi Kızılay, alacaklım gibi…
Nerede deprem, ben orada..
Ya kan veririm ya SMS, ya da bir şeyler yaparım.
Eh ülkemiz deprem kuşağı, doğal olarak depremi de bol, telefatı da.
Sonuçta, insanız, yürek yufka, kan gani..
Mümkün mü silmek akıldan yaralıları, babasız anasız kalanları..
Sonuç, koş Kızılay kan merkezinde gir kuyruğa…

Ee gide gele onlar da alıştılar tabi.
Sade bu olsa can feda, bir de arkadaşlar var..
Ya kalplerini ya böbreklerini kestirmeye karar verirler estetik niyetine,
Tabi doğal olarak da "yawu sende varmış diye duyduk, biraz da bize versen” durumları..
Doğal olarak da onları boynu bükük görünce, narin damarlarım utanır olur içinde kan taşımaya..
Sonuç, biraz da onlar söğüşlerler…

Şimdi bunları niye yazıyorum,
Telefonum her zamankinden hızlı hızlı alacaklı gibi çaldı, ne o mesaj gelmiş, baktım tabi..
Aaa ne göreyim, arayan Kızılay..
Sayın Ahmet bey şu kadar süre oldu, özledik, lütfen gelin, biraz sömürelim olayı….
Eee akraba olduk ya…
Ya da, belki de abone kaydettiler, düzenli sömürülecekler listesine…

Önce çok güldüm, baktım klavye yakın, paylaşayım istedim dostlarla.
İşin ilginç tarafı bir de reklam yapıyorlar, verirsek şöyle iyi olurmuş bizim için diye..
Doğru mudur bilmiyorum, bir yararının da olduğunu fark etmedim ama, zararını da görmedim…
Sadece kanımı verecekleri garibanları düşünmeden edemiyorum,
Ya onlara da bulaşırsa biraz Ahmetçe yaşam felsefesi…
Hayyam’cı olsunlar da görsünler günlerini.
Hele hele ülkemizin bu siyasi ikliminde.

Tek üzüntüm, seçici olma şansı vermiyor, Kızılay..
Verseydi, kanım vatanseverlere, Atatürkçülere, Şehit yakınlarına, çocuklara öncelikle verilsin der,
Kesinlikle bir damla dahi koklatılmayacakların listesini de eklerdim…
Ama onlar benden daha hümanist oldukları için "hasta hastadır " diyorlar.
Hipokrata söz vermişler ya... sanki adamın kemiklerinin umurunda..

Neyse, madem bu kadar meraklılarım! çoğaldı, ben de kendime baksam iyi olacak...
Bunun da en kesin çözümünü ancak Hayyam bilir.
Sorayım da ona, ne önerirse! ondan götüreyim canıma can niyetine.

"Canım şarap, ne güzelsin, billur kasende;
Aklı köstekleyen, bir büyü var sende.
Biraz içti mi insan, açılır yüreği
Döker ortaya, nesi varsa içinde. "

Şimdi anladınız mı neden ara sıra lal renkli meşrubattan niye götürdüğümü…
Ya da şimdi anladınız mı neden böyle bloglar yazdığımı...
Allahtan Hayyamın söyledikleri ohooo... dinle dinle bitmez.. doğal olarak da iç iç bitmez..
Yani işimiz iş sayesinde... bahanemiz de oldu ya...
Bunlar şamata.
Kızılay’ın bu duyarlılığından mutlu oldum.
Sağolsunlar.. Sayelerinde ben de yararlı hissediyorum kendimi.
http://www.kizilay.org.tr/