Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '12

 
Kategori
Tarih
 

Kızılderililer ve Türkler

Kızılderililer ve Türkler
 

Kızılderili, Kuzey Amerikayerlilileri

Bir Kızılderili atasözü:

Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kâinatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.

&

Kızılderililer ile Türkler arasında “ayı, kurt, kartal” gibi totem ve simgelerin aynı şekilde yaygın biçimde kullanıldığı, dil, tarih, biyolojik ve ruhaniyet açısından büyük benzerlikler varmış.

&

Kızılderili atasözleri:

•Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.
•Tanrı’nın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez: çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.
•Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.
•Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Her insan bir görevle yaratılmıştır. 
•Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım.
&

Kızılderilileri bizler çocukluğumuzda okuduğumuz Teksas – Tommiks gibi o zamanın moda çizgi romanlarından öğrendik. Kardeşim Ömer alırdı çok severdi onları okumasını. Ben de ondan alırdım. Hani anlatılır ya ders kitaplarının aralarına Teksas – Tommiks koyuyoruz annem ders kitaplarımızdan ezber yaptığımızı sanıyor. Biz de öyle yapıyorduk. Kızılderililer o kitaplarda çok da makbul kişiler değildiler. Beyazların yolunu kesiyorlar onların canlarını mallarını hatta kafa derilerini alıyorlardı. Biz onları tanımadan, bilmeden onlardan korkmuştuk. Sonra annemin ve babamın sinemaya olan meraklarından sinema ile iç içe büyüdük diyebilirim. Biz memur ailesi olduğumuz için gittiğimiz şehirlerdeki sinemalarda bir çeşit memurların birbirlerini gördükleri, eşlerinin birbirlerine selam ve hava attıkları yerlerdi. Ne giymiş, eşi ile araları nasıl? Bunları net hatırlıyorum. Babamın ise ciddi merakıydı sinema biz sık giderdik. Her filmi izlerdik mutlaka. Babam Türk filmlerinden ziyade yabancı filmleri izlemeyi severdi. Ben de kardeşim de Amerikan sinemasını artistlerini, yönetmenlerini, şehirlerini, adetlerini, erkeklerini kadınlarını, kovboyları ve Kızılderilileri filmlerden de öğrenmiştik. Filmlerde de aynıydı. Bunlar yolcu arabalarının önlerini kesiyorlar, etraflarında daireler çiziyorlar, çığlıklar atıyorlar ve onları öldürüyorlar. Çocukken belki bir iki çok kötü kalpli olmayan Kızılderili filmi izlemişimdir. Birinden çok etkilenmiştim. Beyaz bir çocuğu kaçırmışlar kendi aralarında büyütmüşler evlatları yapmışlardı.

Kızılderililer benim çocukluğumdan itibaren dikkatimi çekmişlerdi. Amerika’da da Kızılderili görmeliyim diyordum. Bu halimle bile onların farklı olduklarını düşünüyordum. Hala da düşünüyorum. Birçok Kızılderili gördüm. Onlar farklılar…

Bir gün bir gazetede küçük bir makale dikkatimi çekti.

Kızılderililer Türk mü?

Nasıl? Dediğimi hatırlıyorum. Benim iki hassas konum. Bana gün doğmuştu. Yeni bir konu yeni bir araştırma. Araştırdım. Tabi ne olduğunu, ne öğrendiğimi, neler bulduğumu sizlere de aktarmalıyım.

·         Kızılderililerin kökenleri Orta Asya'ya yani biz Türkler'e dayanıyormuş.

·         Yapılan araştırmalar ve DNA testleri de bu akrabalık ilişkilerini doğruluyormuş.

Kızılderililerle, Türklerin ortak kültür noktalarına da bakalım.

·         Kilim desenlerimiz,

·         Özgürlüğe olan düşkünlüğümüz,

·         Açık havaya olan tutkumuz,

·         Ailemize olan bağlılığımız,

·         Büyüklere olan saygımız.

Bir de ortak kullandığımız sözcüklerimiz. Birkaç örnek vermem gerek: (Vikipedi)

Kızılderili lehçelerinde
 T
 
Yatkı
 Ev, yatılan yer
 
Dodohişça
 Dudak
 
T-sün
 Uzun
 
Yu
 Su, yu-mak, yıkamak
 
Lı-ık
 Vatan, ili
 
Tete
 Dede
 
Tamazkal
 Hamam, temiz kal
 
Hogan
 Kerpiç ev, Hopan
 
Kuşa
 Kuş
 
Türe
 Türe, Töre
 
Hu
 Hu, Hu hu(Selam)
 
Yanunda
 Yanında
 
Aş-köz
 Yemek, Aş
 
İldiş
 Dişleme
 
Atış-ka
 Atış
 
Tapa
 Tuba
 

Avrupalı kâşiflerAmerika'ya geldiğinde, Amerika'da yüzlerce farklı kabile bulunmaktaydı. Bu kabilelerden birçoğu ortak bir dili ve kültürü paylaşıyorlardı. Önce İspanyol asıllıdenizciler İspanyol Kraliçesiadına bu topraklara ayak basmış daha sonra başta İngiltereolmak üzere diğer Avrupa sömürgeci devletleride aynı rotayı izleyerek Amerika'ya askerlerini, kâşiflerini göndermişlerdir. Avrupalı beyaz adamın şiddet düşkünlüğünden haberdar olmayan yerliler onları sevinçle karşılamış, ellerindeki altın vs. gibi şeyleri onlarla paylaşmak istemişler ancak sömürge güçlerinin baskısı hatta katliamı altında soykırıma uğramışlardır.(Vikipedi)

Bunları okuduktan sonra tekrar araştırmalarımıza dönelim.

Bir başka yerde de şöyle bir yazı dikkatimi çekti. Size aynen alıntı olarak yayınlıyorum.

·         İslam'la tanışmalarının bin yıldan önceye dayanmasına rağmen pek çok kimsenin bunu bilmediğini belirten Kızılderililer, yapılacak araştırmayla bu tanışmanın şahitlerinin ve belgelerinin temin edileceğini bildirdiler.

·         New York'taki Çeroki Kızılderililerinin üst düzey yetkilisi olduğunu belirten Mahir Abdürrezzak, gönderdiği internet mesajında:

"Grubumuzda benim gibi birçok Müslüman var. Birçok insan Amerikan yerlilerinin bin yıldan fazla bir süre önce Müslüman gezginler aracılığıyla İslam'la temasa geçtiğinden habersiz" diyor.

·         Müslüman gezginlerin soyundan gelenlerin belki de kendileriyle birlikte hayatlarını sürdürdüklerine dikkat çeken Abdürrezzak,

"Bu bilgileri tarih kitaplarında bulamazsınız. Ancak Müslüman toplum hayatında çok aktif olduklarını gösteren pek çok belge, yasa ve sair dokümanlar var. Mesela 1787 barış ve dostluk anlaşmalarına imza atanların isimleri Abdülhak ile Muhammed bin Abdullah'dır. 1866'daki son Çeroki liderinin ismi de Ramazan İbni Wati'dir"

Bir başka yerde yine Kızılderili’lerle Türk’lerin ortak bağları ile alakalı yazı (alıntı)

"Türkler ile Kızılderililer Arasında Ortak Bağlar" adlı panelde, iki millet arasında DNA benzerliği çıktı.

·         New York’taki konferansta konuşan bilim adamları Kızılderililerin büyük bölümünün 800 yıl önce Cengiz Han’dan kaçan Türk grupları olduğunda fikir birliğine vardılar.Arizona’daki Havasu kentinin Türkçe’de de aynı anlamı taşıması bir örnek olarak gösterildi.

ABD’nin New York kentinde düzenlenen “Türkler ile Kızılderililer Arasında Ortak Bağlar” adlı panelde, iki millet arasında ilginç benzerliklerin olduğu ortaya çıktı.

·         ABD’de faaliyet gösteren İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (İÜMEZUSA) Türkevi’nde düzenlediği etkinlikte, George Washington Üniversitesi’nden Prof. Türker Özdoğan başkanlığında Türklerle Kızılderililer arasında tarih, kültür, dil, Şamanizm inancı ve el sanatlarında kendini gösteren benzerlikler tartışıldı. Özdoğan, modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün de bu konuyla ilgilendiğini anımsattı.

Özdoğan, Orta Asya’daki Türkler ile Sibirya Türkleri ve Kızılderililerin DNA örneklerinin çakıştığını söyledi.

·         ABD’nin Arizona eyaletinde Kızılderililerin yaşadığı “Havasu” kentinin ne anlama geldiğini yerlilere sorduğunda Türkçe’dekiyle aynı anlama geldiğini öğrenince çok şaşırdığını anlatan Özdoğan, Türk ve Kızılderili kilim motiflerinin birbirinden ayırt edilmesinin zor olduğunu, dil, müzik, heykel, mücevher ve diğer el sanatlarında büyük benzerlikler olduğunu belirtti.

Özdoğan, Kızılderililerin Bering Boğazından Amerika kıtasına göç ettiklerini ifade ederek, en son MS 1233 yıllarında göç edenlerin Cengiz Han’dan kaçan Uygur asıllı Türk grupları olduğunu söyledi. Özdoğan, bu insanların Amerika’da Ata başkan lisanı konuştuklarını ve bu lisanının Türkçe’ye çok benzediğini belirtti.

·         Georgetown Üniversitesi Sosyoloji-Antropoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Marjorie Mandelstam Balzer de Doğu Sibirya’da yaşayan Türk gruplarının Cengizhan’dan kaçarak Bering Boğazından 800 yıl önce Alaska’ya göç ettikleri bilgisini teyit etti.

Balzer, Kızılderililer ile Türkler arasında “ayı, kurt, kartal” gibi totem ve simgelerin aynı şekilde yaygın biçimde kullanıldığını, dil, tarih, biyolojik ve ruhaniyet açısından büyük benzerlikler olduğunu söyledi. Ruhaniyet ve Şamanizm’in Türkler ile Kızılderililer arasında en büyük benzerliklerden biri olduğunu kaydeden Balzer, Şamanların o dönemin doktorları sayıldığını ve Kaliforniya’da halen Şaman teknikleri kullanan “doktorlar” olduğunu belirtti. Michigan Devlet Üniversitesinden Prof. Dr. Timur Kocaoğlu ise Türkçe ile Kızılderili dilleri arasında gramer bağı bulunduğunu da söyledi.

Özdoğan Türkler ile Kızılderililer arasındaki benzerliklerin DNA testleriyle kanıtlandığını ve testlerin artık benzerliğin Orta Asya ve Sibirya’da yaşayan Türkler ile Kızılderililer arasında olduğunu ortaya çıkardığını belirtti.

Kızılderili’lilerle ilgili bu kadar bilgi edindikten sonra sizler de benim gibi mi düşünüyorsunuz? Gerçekten:

·         Türkler Rusya ile Amerika kıtasının bağlantı noktası olan öyle düşünülen Bering Boğazından geçerek Amerika’ya mı gitmişler?

35.000 yıl önce Kızılderililerin Amerika’ya yerleştikleri tahmin ediliyormuş.

Bir alıntı daha yapacağım sizlere:

·         Kızılderililer, Sibirya civarındaki ata yurtlarındaki avlakların (av alanlarının) yetersiz geldiğini düşünerek, bugünkü Asya ile Amerika’yı bağlayan Bering Boğazı çevresinde yeni av alanları aramaya başladılar ve rastlantısal olarak Amerika’ya geçtiler.

·         Oradaki avlakları beğenerek oraya yerleşme kararı aldılar.

·         O günden beri o bölgeyi yurt edilen Kızılderililer, günümüze kadar kültürlerinde pek değişiklik yaratmayarak gelmişlerdir.

·         Günümüzde ABD’de resmen kabul edilen 554 tane Kızılderili kabilesi var.

Kızılderili konusu ciddi bir konu… Sayfalarca üstüne yazılar yazılabilecek kadar çok önemli bir konu. Biz Amerika’yı Kızılderililerin sayesinde tanıdık. Sonradan onlara yapılan katliamları takip ettik. Kendi vatanlarında nasıl sahipsiz kaldıklarını okuduk. Kültürlerinin ellerinden alınışlarını izledik. Filmlere konu olan trajedilerini izledik. Son yıllarda çıkan Kızılderililer Türk müydü soruları karşısında ilgimiz kat be kat arttı. Ben ortak kullandığımız kelimeleri inceledim. Türk devletlerinde kullanılan kelimelerle, bizim kullandığımız ve Kızılderililerin kullandığı kelimeler arasında ne kadar büyük yakınlık var. Sonra yüz yapılarını inceleyince de şaşırıyorsunuz. Çıkık elmacık kemikleri, kısık gözleri ile orta Asya’daki Türklere benzemiyorlar mı? Ben benzetiyorum…

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

http:// https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....