Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kızılelmacı Bekir ve Rus eşi!

Kızılelmacı Bekir ve Rus eşi!
 

Sevgili arkadaşım Bekir, Salı günü Rus vatandaşı olan eşi ile Moskova’da evlendi. Nikahlarının kıyıldığı 4 numaralı Evlendirme Dairesi, Moskova’da yabancı uyruklu kişilerin nikahlarının kıyıldığı tek yer. Eğer eşlerden birisi Rus vatandaşı değil ise, resmi nikah mutlaka burada kıyılıyor. Burası aynı zamanda benim ve Moskova'da evlenen binlerce Türk'ün nikahlarının kıyıldığı mekan. 

Her evlendirme dairesi gibi burada da kargaşa içinde müthiş bir düzen var. Gelinleri, damatları, kaynanaları, kayınbabaları, kardeşleri, arkadaşları, sevinenleri, gücenenleri, gülenleri, ağlayanları, oğluna kız bakanlar, gelenler, gidenleri ile günün her anı bir hareketlilik hali göze çarpar. Bu kargaşada, evrak işlerini düzenleyen görevlisinden, fotoğrafçısına, video çekimcisinden, nikah salonundan çıkarken elinize güvencin tutuşturup daha sonra çirkeflikle sizden müthiş paralar talep edenlerine kadar ve daha bir sürü gönüllü sizi durmadan bir yerlere yönlendirirler ve düzen ister istemez sağlanmış olur. 

Bekir en sevdiğim arkadaşlarımdan birisi. Arkadaşlığımız 1995 yılında Moskova’da aynı işyerinde çalıştığımızda başladı ve bugüne kadar devam etti. Arada çok uzun zamanlar birbirimizi göremediğimiz zamanlar olsa da, bir şekilde hep birbirimizi bulduk, irtibatı kaybetmedik. 

Bekir ile sohbet zevklidir, sıkmaz adamı. Bira ve tekila eşliğinde yaptığımız felsefi-politik sohbetlere doyum olmaz. Bazen tartışmanın şiddetlendiği zamanlarda, hemen taraflardan birisi konuyu değiştirip, mesela etraftaki güzel kızlardan bahsetmeye başlar, tansiyon düstükten sonra sohbet aynı hızında devam eder. 

Yüksek öğrenimin yükseğini yapmış, kültürlü, arkadaş olarak güvenilir, hümanist, karıncayı bile incitemeyecek biridir. Nerede bir gariban varsa, yanındadır. “Hayır”, demesini beceremediği için başına gelmeyen kalmamıştır. Hiç kimseye bir zarar gelsin istemez, ihtiyaç hissettiğinde kendini siper yapmaktan çekinmez. Bu davranışlarının tek istisnası Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’dür. Nedense Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten en üst düzeydeki kişiler ve arkalarındaki düşünce ile yıldızı hiç barışık değildir. Bu kişiler ile ilgili fantazileri, kişiliğine hiç uymaz. Her şeye olduğu gibi, ona taktığım “Kızılelmacı Bekir” ismine de itiraz eder. Ama ben yine de ona bu takma ismi ona çok yakıştırırım. 

Bekir’in yaşı kırkı geçeli çok seneler oldu. Bu yaşa kadar bekar kalmasının tek nedeni hep bir “Türk kızı” ile evlenmeyi hayal etmesiydi. Aslında bu yönden birbirimize çok benzeriz onunla. Bende bir “Türk kızı” ile evleneceğim diye 35 yaşıma kadar bekar kalmıştım. Kısmet değilmiş, çıkmadı o zamanlar karşıma öyle bir kız. Aramakla falan bulunmuyor, bir şekilde karşına çıkmasını bekliyorsun artık. Bir süre sonra kaderine razı oluyorsun. Zamanında, Türkiye’den ve Türk kızlarından umudu kesince, Rusya’daki Tatarların kendi aralarında kurdukları çöpçatanlık sitesine bile üye olmuştum. Hadi Türk olmasa da bari Müslüman olsun diye ! Oradan da sonuç çıkmayınca, artık “ne olursa olsun”, demeye başlamıştım. Bekir’de illa “Türk kızı” diye diye 40’lı yaşlara kadar bekar kaldı. Sonuçta o da benim gibi kaderinden kaçamadı. Kader, geçtiğimiz Salı günü Moskova'da enseledi onu. Sonuç olarak; kadın kadındır. Vatandaşlığı belirlemez kadının namusunu. Ar, namus insanın içinden gelir, ya vardır ya da yoktur. Namus gibi kavramlar kişiseldir, bir milletin mensuplarına mal edilemez. 

Bekir kardeşime ve sevgili eşine ömür boyu mutluluklar diliyorum. “İlla da Türk kızı” diyen gençlere “büyük konuşmayın sakın ha”, diyorum. Kısmetimizin bizi şu anda nerede beklediğini bilemeyiz ! 

 
Toplam blog
: 70
: 2722
Kayıt tarihi
: 28.12.08
 
 

1992 yılından beri yurtdışında yaşıyorum. Moskova Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü mezunuyum. Mosk..