Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '20

 
Kategori
Güncel
 

KIZILMASKE VE KORONA

Canım ülkemin her şeye maydanoz o güzel halkı yok mu! Şoför yanına otursa; “ee sizin de işiniz zor be abi, inen binen, zart zurt korana öttüren…” Bakkala gitse; “ veresiye defteri de kabarmış be abi, büyük marketler de önünüzü kesiyor zaten.” Hastaneye gitse “ valla doktor bey o ilaç bağışıklık sistemini baskılıyor, sen en güzeli bize onun şurubundan yaz ” tadında ekâbirlik yapan guguk kuşlarından bahsediyorum.

Aynı şekilde son zamanlarda ekranları ele geçiren Lokman Hekim abilerimiz de virüsle alakalı başımıza durmadan yeni icatlar çıkardılar. Her gün “İki metreydi, on iki metreydi, kelle paçaydı, ikinci dalgaydı” derken, virüsün tükürükler üzerine binip üç minare öteye ulaşabileceğini bile bize düşündürdüler. Eminim sırf bunu test etmek amacıyla İzmir’in sıpaları camilerin minarelerinden “ çav bella çav” şarkısını söylediler. Ama yapılan tüm çalışmalarda tükürükçüklerin bir minare boyu bile gidemediği, kimseyi enfekte edemeden minareden aşağı düşüp öldüğü görüldü! Sonradan duyduğumuza göre, minarelerde aradıklarını bulamayan sıpacıklar kiliselerdeki çanları ele geçiremeye kalkmışlar. Ama kiliseden içeri girince zili-çanı unutup kutsal kâseye sarılmışlar. E kutsal kâse bu fena çarpar adamı, son sahnede papazın vaftiz çanağından şarap içerken oracıkta sızıp kaldıkları söyleniyor. Biz yine de insanlık bizde kalsın dedik, tüm günah çıkarma mekânlarına bir bir dinleme aletleri yerleştirdik. Az kaldı, o cavit-19’u başımıza saran cinli elbet günah çıkarmak için buraya gelecek. Biz de o’nu Ayasofya’nın en tepesinden aşağı atmazsak namerdiz!

Ha unutmadan bir de şu meşhur maske meselesi var! Paşanın dediği gibi ‘tak emrediyor şak yapıyoruz…’ Tak çıkar tak çıkar artema! Tellisi var, maşalısı var, nanolusu var paşalısı var! Ben yakında karamellisi ya da parça çikolatalısı çıkar mı diye beklemiyor değilim. Neymiş nano maske 0,0025 mikron büyüklüğündeki virüsü hemen yakalar ağzını burnunu dümdüz edermiş. On dakika sıcak suda bekletilseymiş koranacık ölümlerden ölüm beğenirmiş. Siz yine de bu hikâyelere itibar etmeyin, maske ile sokaklarda koşmaya kalkmayın, virüsten değil nefes darlığından gideceksiniz.Sonuçta şakası yok hergelenin.

Bana gelince, ben de ekâbir takımının sözcüsü olarak, her ne kadar doktorlarımıza saygım olsa da, şu meşhur Profesör Doktor Ercüment Ovalı abimin “aşıyı bulduk, az kaldı, az sonra, beş çayında, aybaşında…” sözlerine inanıp bekleyecek değilim ya! Açıkçası ben bu konuda başhekimbaşı Kızılmaske abimi referans alıyorum. Kızılmaske abim binlerce yıl önceden çözmüş olayı, giyinmiş ablak surata kızıl ötesi maskeyi, kim takar o dakikadan sonra koronayı, zoronayı. Sonuçta kızıl abimi bilen bilir; bir Kızılmaske (fantom, cem yılmaz, Leman) ormanda tam on kaplan gücündedir! Yani senin anlayacağın o’nu öldürmek için tam on tane korona hayvanı lazım gelir. Örneğin;

“ bir maske bir corona, iki maske iki korona, ta dokuza kadar Kızılmaske hep kor ona…”

 

BİLGEHAN

 

 
Toplam blog
: 35
: 4626
Kayıt tarihi
: 15.01.13
 
 

İzmir doğumluyum, İstanbul'da yaşıyorum. Şirketlere, ' insan kaynakları ve bilişim teknolojileri'..