Kizim üniversiteye başladı :)

Ogretmen okulunu bitirip atamam yapilana kadar bir iki ay yakinimizdaki okulda sonra Ankara'nin bir koyunde bir ay ogretmenlik yapmistim. Yuksek ogrenim gorme istegim nedeniyle istifa etmis ve universite yasamima baslamistim. Ne yasam ama! Ne giris toreni ne mezuniyet toreni ...Siyasi ve sosyal yasantinin en calkantili oldugu donemlerdi.

Simdi ogrenci olmak varmis diye dusunuyorum. Ogrenciler daha sakin bir egitim donemi geciriyorlar gibi. Her ne kadar girmek zor ve bitirdikten sonra is is bulmak zor olsa da. Burada ogrenciler genellikle maddi sikinti cektiklerinden sikayetci olurlar ama en azindan sakin bir ortamda egitim goruyorlar , siyasi catismalardan uzak ve ogrenciligin tadini cikararak.

Kizim universiteli oldu. Ana okuluna basladigi gun daha dun gibi . Sonra ilkokul (alti yil ) ve orta okul ve lise (alti yil ) . Her birinin giris ve mezuniyet torenleri ....Zaman akip gidiyor .

Bugun kizimin gidecegi universitenin yeni yila baslama toreni vardi . Universite ogrencileri siyah ya da koyu renk takim elbise giymek zorundalar. Cantalari ve ayakkabilari da siyahtir . Hem devlet hem ozel universitelerde ayni kurallar gecerlidir . Veliler bahar oldugu icin acik renkli takimlari secerler . Bazi anneler kimono giyip gelirler torene . Eskiden daha cok kisi kimono giyerken gunumuzde parmakla sayilacak kadar az sayida anne kimono giymekte.

Bu tur torenlerde konusmalar uzun ve insani uyutacak kadar bunaltici olur diye dusunmustum ama umdugumdan kisa surdu. Universite rektoru ve ondan sonra konusan rektor yardimcisinin konusmasi beni etkiledi . Genclere , kendilerini bugune kadar getiren kisilere minnet duygusu duymalari gerektigi vurgulandi. Rektor yardimcisi dunyanin iletisim araclari ve Japonyanin disa acilmasi nedeniyle daha da kuculdugunu , uluslararasi yakinlasmanin kacinilmaz oldugunu belirtti . Konusmasinin bir bolumunde once ogrencilerin once kendi ulke degerlerine sahip cikip onlari korumalarindan ve dunya ile de baglantilarini koparmamalari gerektigini soyledi . Bir diger bolumde ise ogrencilerin icki ve sigara konusunda dikkatli olmalari gerektigini soyledi . Burada genclerin 20 yasindan once sigara ve icki icmememleri gerek gelenklere gore . Gozlemlerime gore pek uyduklarini soyleyemem . Cunku hemen her sokakta evlerin bile onunde sigara , bira ve sake (Japon ickisi ) almak olanakli . Anne baba bile cocugunu yollayip makineden istedigi birayi aldirabiliyor . Yasaklanan bu tur seylerin kolayca ele gecmesi beni hep dusundurmustur . Rektor yardimcisi icki ve sigara konusunda konusurken bazi velilerin sessizce gulumseyip birbirlerine baktiklarini gordum . Umarim ogrenciler kendi sagliklarini da dusunerek erken yasta baslamazlar .

Yarindan sonra okula alismalari ve kampusun ve okuldaki kol faaliyetlerinin tanitilmasi icin bir haftalik oryantasyon donemi var . Gelecek hafta pazartesi gununden itibaren dersleri basliyor . Kizim heyecanli gibi . Kendi mezun oldugu liseden o okulda arkadasi yok diye uzuluyordu ama simdiden bir iki arkadaslik kurmus bile birkac ogrenci ile . Tek sorunumuz okulun eve iki bucuk saat uzakta olmasi . Ankara 'dan Konya 'ya gider gibi tren degistirme ve otobus bekleme suresini de ulasim suresine eklersek . Okula yakin yerde oda tutmak istiyor ama bir sure evden gidip gelmesi daha iyi diye dusunuyoruz . Ama bugunku yol beni bir gunde yildirdi ... Bizim kiz ne zaman isyan bayragi cekecek bilmiyorum ... Hadi hayirlisi

Saygilarimla .