Kızlar toplanın, Kıvanç ekranlara döndü!

Kaç aydır haberim var bu işten? Rahat 10-12. Kaç aydır 'e hadi artık yayınlansın' modundayım? Rahat 1-2. İçimi şişirdin Kurt Seyit! İçimi şişirdin Şura! Şükür kavuşturana!

Bütün ekip önce ön hazırlık aşamasında, sonra sahada o kadar uzun zamandır ve yoğun bir şekilde çalışıyor ki, her şeyden önce kocaman bir geçmiş olsun sunuyorum hepsine. İlk bölümlerin çekilmesi her zaman çok meşakkatlidir. En iyisi olsun istenir, çoğu zaman 'sinema filmi tadında' olsun istenir, çekimler uzar, sinirler gerilir. Bölüm tamamlanıp da ilk bölüm yemeğinde ekip olarak televizyondan izlerken ise, değmeyin ekibin keyfine.

Bitmeyecek gibi görünen işi gücü bitirir, bir de kahve yaparsın ya kendine, yanına da sigara yakarsın. İşte o an.

Ufak ufak - ilk bölüm notları;

Issız adaya düşsem bu dizi için yanıma alacağım üç sıfatım şunlar olurdu; 1. Kıvanç 2. Rusya 3. Ağır

Kıvanç Tatlıtuğ. Bu adam olmuştur beyler, dağılabiliriz. Kendisinin gözlerini izlerken bir çok şeyi kaçırmış olabilirim, mazur görülsün. Velhasıl kelam kendisine karşı olan hislerimi burada ifşa etmeyeceğim tabii ki. Olay basit; Kıvanç Tatlıtuğ iyi bir oyuncudur, yakışıklı diye adlandırdığımız kelimenin karşılığıdır, ülkemizin jönüdür.

Cast'a değinmişken; Farah Zeynep, bir güzel kadın. Öyle Bir Geçer Zaman ki'den sonra başka bir dizide yer almaması çok isabetli bir karar olmuş. İlk gelen 'X dizisinin' teklifi kabul edip çalışsaydı her halükarda bu dizide izleyemeyecektik kendisini çünkü. X devam etseydi zaten izleyemeyecektik, X tutmayıp kaldırılsaydı çekiciliğini ve başrol cazibesini yitirecekti.
Haa Farah'ı beğenmeyenler size de lafım yok, Kıvanç'la yan yana gelecek her kadın böyle bir algı oluşturabilir izleyicide. Ona yapacak bir şey yok.

Ama maalesef cast genel haliyle, bildiğimiz Ay Yapım kastı olmuş. Çok başarılı olduğunu söylemek mümkün değil benim açımdan.

Bir de şu fazla zap yapıp her oyuncuyu tanıyanlar olarak biz, ilk bölümden kimin 'gidici' olduğunu anlayabiliyoruz. Yetkililer buna çözüm bulsun!

Diğer notlara gelirsek;

İlk bölüm için pek ağır değil miydi? Kitabı okumadım (Nermin Bezmen'in Kurt Seyt & Shura kitabından uyarlandı biliyorsunuz), öykü nasıl ilerleyecek bilmiyorum ama bu bölümde Kurt Seyit ve Şura'nın tanışma hikayelerinin haricinde bir şey izlemedik. İlerleyen bölümlerde dallanıp budaklanıp daha seri ilerleyecekse sıkıntı yok tabii ki ama tüm hikaye böyle ağır ilerleyecekse biz zappingciler çabuk sıkılırız.

Senaristlerimiz Ece-Melek.

Türk dizilerinde en çok takıldığım 'ilk bölüm problemi'; karakterlerin kendilerini-birbirlerini anlatmalarıdır benim için. 'Ya şimdi ben 4 sene önce fakir olduğum içinnnn. Sonra onunla tanıştığımda Üsküdar'da olduğum içinnnn' li diyaloglardan gına gelir bana!

Ece-Melek ikilisi bu anlamda mükemmel bir iş çıkarmışlar. Hem karakterleri az çok tanıdık, dertlerini öğrendik, gelecek bölümlere dair fikir yürütebilir hale geldik hem de bunu parmaklarını gözümüze sokmadan yaptılar. Teşekkürler.

Ve fakat, Ece-Melek. Tecrübenizden sual olunmaz da. Ekip aylardır Rusya'da deliler gibi çalışıyor, yapımın bunu karşılayacak bir bütçesi var ki bir dizi için bulunmaz nimet. E peki neden bu kadar çok iç mekan izledik ilk bölümden? Bu soru yönetmenimiz Hilal Saral'a da gitsin. 'Turistik tur' haricinde St. Petersburg göremedik. O sahnelerin de çok üzerinde durulduğunu düşünmüyorum. Bu kadar üstünkörü geçilmemeliydi dış çekimler. Figüran eksikliği de göze çarptı.

Bu kadar yüksek bir beklenti oluşturduktan sonra (Kurt Seyit ve Şura'ya son 18 gün!! / son 2 gün!! / son 8 saat 16 dakika 3 saniye!!) İlk bölümün ratingleri yüksek gelecektir mutlaka. Ama bakalım ilerleyen zaman bize ne gösterecek.