Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

04 Nisan '21

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kızlara Yazılmış Yazı

Yeni doğduğunuzda, sizin için bir defter tuttum. İlk agular, ilk dişler, ilk oturmalar, ilk emeklemeler, ilk ayağa kalkmalar,... Defter inançla ve samimiyetle yazıldı. İstenerek, beklenerek, her ne olursa olsun pişmanlık içermeyen bir sevgi ve emekle geldiniz dünyaya. Aynı ablalarınız gibi.

 

Dört kızım da sevgi çocukları, en azından ben kendi duygularımdan yüzde yüz eminim. Yetememezlikler yaşadığımda bile varlığınız hayata tutunmama en büyük sebep oldu. Bazen kafamın üzerinde uçak taşıdığımı düşündüğüm bir ağırlık yok değil ama öyle bir cümle kuruyorsunuz ki şükürler ediyorum ardından. Yorgunluklarım hemen dualara dönüşüyor.

 

Yürüyebilmeniz, görebilmeniz, duyabilmeniz, ellerinizi aklınızla kullanabilmeniz, bir şey isterken beni kandırma çabalarınızdaki kıvrak çocuk zekası,... Bakışlarınızda yeniden canlanıyorum. Şimdi bilmiyorsunuz bir havuz problemi var aynı onun gibi hissettiğim zamanlar yaşıyorum. Bir yandan barajları yıkacak kadar enerji dolduruyor içime sevginiz diğer yandan dipsiz bir kuyu bütün enerjiyi yutup yok ediyor kavgalarınız. Hayat da böyle bir şey zaten, her şeyin bir formülü var ama uygulamada hep eksiklikler... Artılara sarılıp yürüme çabaları.

 

Benim ortam yok, ablalarınıza çocuk yaşta sizlere olgun yaşta sahip oldum. Aynı duyguları farklı yaşlarda yaşamama rağmen aynı güzel-yoğun-samimi duygularla beslendim ve beslemeye çalıştım. Bu yüzden de çok dilleniyor dilim ve yüreğim dualara. Hayat ne getirir bilinmez, değişir mi bilemem sizi karnımdan aldıklarında, narkozun etkisiyle "Ben razıyım Allah da ondan razı olsun." dediğim  babanızı çok sevdim. Bir gün neden bu yaşta doğurdun bizi derseniz gözlerime bakın. Anne olmak baba düzgünse daha anlamlı. İnançla sahip olunan her şey çok ama çok kıymetli. Bir kadın mutluysa mutlu etmeyi daha güzel beceriyormuş.

 

Bu dünyada her şey gelip geçici ama anne olmak hayatın özü. Umarım hiç kimseye benzemeyen en iyisinden en düzgününden ve en dürüstünden tamam yakışıklı da olsun insanlarla hayat paylaşırsınız da mutlu anneler olursunuz. Umarım mutlu gözler üzerinizdeyken büyümek nasip olur sizlere ve dünyadaki tüm çocuklara.

 

İkiz olmak da kolay değil görüyorum. Gözünü açtığın anda her şeyi paylaştığın bir varlıkla dip dibe yaşamanın verdiği çaba ama paylaştığın ortadan gidince hissedilen yutucu boşluk. Sizi seyretmek -kavgalarınız dışında- bazen onları bile seviyorum, öyle güzel ki. Kavgalar, doğal kıskançlıklar, kişilik farkları, farklı bakış açıları, hayatı ve insanları anlama şekilleriniz,... Hepsi çok kıymetli. İlk gördüğünüz şeylere gösterdiğiniz tepkiler, yaşananlar, olası yaşanacakların getirdiği mutluluklar. Yarım konuşmalar. Azra'nın o yüzden değil de "O zülden", Elif'in tuvalet yerine "Tulavet" demesi. İkizinizin birden porkatal, Kırbıs demesi. Hiç düzeltmiyorum bilerek nasıl olsa değişecek büyüdüğünüzde ve gerçekten büyümenizi istiyor muyum bilmiyorum be kızlar.

 

Küçücük yaşta olmanıza rağmen teyze kimliğiniz. Bir araya geldiğimiz de, size yemek yedirirken hepinizin birden ağzınızı açma telaşı. Benim bu dünyada bir dikili ağacım yok. Kendi adıma hiç umurumda da değil. Şimdi anlamazsınız hepinize bakarken "Allahım benim değil seninler sana emanetler, onların ve tüm çocukların üzerinden ellerini eksik etme" demenin o inançlı-bilinçli konuşmasını yapabilmenin mutluluğunu anlatmanın imkanı yok.  Dünyalara değişilmez varlıkların, bana yollanmasının mutluluğu.  Öyle zengin hissediyorum kendimi ama kız anası olmak çok da ağır bir yük getiriyor beraberinde. Ömür verirse hepsini anlatacağım sizlere de.

 

Ancak ikiz yetiştirenlerin bileceği bir yetmezlikle güne ve hayata yetişebilme yorgunluklarına rağmen iyi ki doğmuşsunuz. Hani sizi okula bırakırken "Sizi hiç sevmiyorum" diyorum arada ve siz bunun öyle olmadığını bilerek ve inanarak bir ağızdan  "Hayır çok seviyorsun" diyorsunuz ya, teraziye koymadan nasıl sevdiğimi hiç aklınızdan çıkarmayın olur mu? Uzun ve sağlıklı, güçlü bir ömür istiyorum Allahtan bu da kendim için değil. Hepiniz için.  Bir aileye sahip olmanın, o ailenin kıymetinin ne olduğunu bilerek, her ne olursa olsun, anne-kız bağının o güçlü bağını devam ettirmek adına da yaşamak istiyorum. Ben kimse için saçlarımı süpürge etmekten hoşlanmam, ettiğimi de kafaya kakmak istemem ama siz de nasıl sevildiğinizi bilerek hiç şımarmadan büyüyün olur mu? Sizi sevdiğim kadar kendimi de çok seviyorum çünkü, hele saçlarımı.

 

Asla bunlar yaşlanınca bana bakarlar düşüncesiyle değil, sadece birlikte büyümek için yaşayabilmenin keyfini sürebilmek adına da geçerli bu isteğim. Öyle şeyler öğrettiniz ki bana bu dört yıl içinde yeniden şekillenebiliyormuş insan kaç yaşında olursa olsun. Bu gün sizin doğum gününüz, hayır hala topuklu ayakkabı giyemezsiniz ama  bu güne özel ruj sürebilirsiniz. Hayırlı ve sağlıklı ömürleriniz olsun kızlarım (dördünüz içinde geçerli hatta beşiniz), eksiksiz, bedelsiz mutluluklarınız olsun, arifelerinizle bayramlarınız tam ve huzurlu olsun, şen sofralarınız olsun lokmalarınız boğazlarınıza dizilmeden yiyin soğanla ekmeğinizi,... Sağlıklarınız her açıdan -beden, ruh, akıl- tam olsun.  Mutsuz kral karısı olmaktansa mutlu çoban karısı olmak daha önemli sakın unutmayın. Azra, bunu sana söylüyorum kızım, kraliçe olmak güzel bir şey değil bu hevesten vazgeç bak koskoca kız oldun. Elif, can gözlüm yardımsever yüreklim.

 

Ben olurum olmam, hepiniz birbirinize sahip çıkın, kollayın bu hayatta her şey çok güzel çok anlamlı iyi kız arkadaşlarınız da olsun mutlaka ama kız kardeşlerin verdiği güven ve mutluluk da bambaşka bir şey kızlar. İyi ki, yaşı kaç olmuş hala istiyor  demeden vermiş sizleri Yaradan. Doğum günleriniz hep kutlu olsun annem, hep yüreğinizde çocukça kalmış duygularla pişman olmadan yaşamanız içindir dualarım.

 

 

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..