Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '07

 
Kategori
Siyaset
 

Koalisyonları hatırlayanlar var mı?

Koalisyonları hatırlayanlar var mı?
 

Koalisyon kelime olarak “ortak yönetim” anlamına gelmektedir. Türkiye’de kurulan koalisyon hükümetlerinin hepsini hatırlayan bir vatandaş olarak koalisyon hükümeti istemiyorum.

Çünkü biz daha milletçe, uzlaşmayı, birlikte iş yapmayı öğrenemedik. Birbirini çok seven kardeşler bile ortak iş yapmaya kalkıştıkları zaman, birbirine düşer bizim memleketimizde…

O yüzden asırlık aile şirketlerimiz yoktur.

Bizde ancak sermaye ortaklığı ile profesyonel yönetici dönemine geçilmesi sayesinde şirketler kurulabilmiş ve çalışmaya başlayabilmiştir.

Yoksa fedakârlık gerektirecek bir durumda kimse burnundan kıl aldırmaz. Müşterek iş yapmanın birinci şartı da uzlaşmadır. Yerine göre arzulara gem vurabilmek, isteklerden vazgeçebilmek, başkasının isteğine boyun eğebilmektir.

Bu olgunluğu bizim toplumumuzdan beklemek için, vakit henüz erkendir.

Tek partili iktidarı, siyasetçiler kendi menfaatleri için istiyor olabilirler. Bense ülkemizin menfaatini düşünerek bunu istiyorum.

Çünkü yaşadığım hiçbir koalisyon döneminde, Türkiye’nin iyi bir durumda olduğunu görmedim. Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Ak Parti’nin tek başına iktidar olduğu dönemler, ülke açısından en verimli dönemler olmuştur.

Deneyimli politikacımız İsmet İnönü’n başkanlığında kurulan ilk koalisyon hükümeti, siyasete yeni giren ortağı AP’ye ve acemi politikacı Demirel’e rağmen 3 kere bozulmuş, sonunda seçimlere ancak Suat Hayri Ürgüplü hükümetiyle gidilebilmiştir.

1965 seçimlerini kazanan Adalet Partisi tek hükümetle seçime giderken 1969 seçimlerini de kazanarak hükümeti devam ettirmiştir.

12 Mart muhtırası ile Türkiye yeniden koalisyonlar dönemine girmiş, seçime kadarki iki yıllık sürede, hükümet iki defa Nihat Erim, bir kere Ferit Melen, bir kere de Naim Talu tarafından kurulmak zorunda kalmıştır.

1973 seçimlerinde çoğunluğun tek parti tarafından sağlanamaması üzerine önce yine Naim Talu kabineyi kurmuş, sonra Bülent Ecevit, sonra Sadi Irmak, daha sonra da Süleyman Demirel başbakanlığa getirilmiştir.

1977 seçimlerinde sadece partilerin milletvekili sayıları değişmiş, ama yine çoğunluk bir parti tarafından sağlanamamıştır.

İkişer defa Bülent Ecevit – Süleyman Demirel arasında gidip gelen başbakanlık 12 Eylül askeri hareketiyle son bulmuştur.

Üç yıllık bürokrat hükümetlerinden sonra 1983 ve 87 seçimlerinde iktidara tek başına Anavatan Partisi gelmiştir.

1991’de koalisyon dönemi yeniden başlamış, Türkiye Demirel ve Çiller hükümetleriyle yönetilmiştir.

1995 seçimleri partilerin oylarını değiştirmesine rağmen, kimseye çoğunluk vermemiş, bu dönemde Çiller, Erbakan, Yılmaz, Ecevit, Yalım Erez ve yeniden Ecevit hükümetleri işbaşına gelmiştir.

1999 seçimlerinde ülke, yine koalisyona mahkum olmuştur. Ecevit’in başkanlığında kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunda ülke, tarihin en ağır ekonomik bunalımını yaşamıştır.

2002 seçimlerinde meclisteki partilerin hepsi baraja takılarak parlamento dışında kalınca, Ak Parti tek başına iktidara gelerek siyasi tarihimizin en uzun süren (4 yıl 8 ay) hükümetini kurmuştur.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. 1995 seçimleri 24 Aralık’ta yapılmış, hükümet ise 12 Mart 1996’da güvenoyu alabilmiştir.

İşte bütün bunları yaşayan biri olarak, seçimlerden bir koalisyon hükümeti çıksın istemiyorum.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..