Kobani bahane

Günlerdir IŞID terör örgütü ile PKK’nın Suriye kolu PYD terör örgütü arasındaki çatışmalar başta Kobani olmak üzere devam ediyor. Kürt bölgesi olan ve Türkiye sınırına yakın olan Kobani Işıd tarafından kuşatma altına alınmış, PKK/ PYD güçleri ise Kobani’yi savunmak için Işıd’la mücadeleye girmesine rağmen bu örgütü durduramamıştır.

PYD Kobani’ye bağlı bütün köyleri boşalttırmış bu yöre halkının Türkiye’ye geçmesini istemiş ve zorda kalan bu insanlara da Türkiye kapılarını açarak yardım elini uzatmıştır.

İşid’la mücadle kapsamında Amerika ve İngiltere’nin başını çektiği Koalisyon güçleri IŞID mevzilerini havadan vurmasına rağmen ilerleyişini durduramamış, destek verdiği PYD/PKK güçleri de IŞID’ın Suriye’de ki Kürt bölgelerindeki ilerleyişini durduramamıştır.

Komşularımız Irak ve Suriyede yaşanan terör saldırıları karşısında yurtlarından olan yaklaşık bir bucuk milyonu aşan bu insanlara Türkiye kucağını açmış, yardım elini uzatmıştır.

Türkiye’nin komşularımıza karşı yardım elini uzatmasına, her türlü “insani yardımları” yapmasına rağmen başta Güneydoğu illerimiz olmak üzere tüm Türkiye genelinde İmralı,HDP ve Kandil güdümlü PKK ve PKK sempatizanları “Kobani’yi” bahane ederek isyana kalkışmışlar, sokakları ateşe vermişlerdir.

Dün PKK ve HDP öncülüğünde yürütülen isyan hareketlerinde 16 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi ise yaralanmıştır.

Son günlerde Kobani bahanesiyle Türkiye’de resmen bir “isyan hareketi” başlatılmış, devletin bugüne kadar yaptığı insani yardımlar görmemezlikten gelinerek işi ;

- “Ya Kobaninin düşmesini engellersiniz ya da biz Türkiye’nin altını üstüne getiririz” deme noktasına gelinmiştir.

Güneydoğuyu ve Türkiye’yi “kan gölüne” çevirmeye çalışanlara  buradan bir çift sözümüz olacak, hatırlatmakta yarar vardır;

Dün Saddam saldırdı koşup gelip Türkiye’ye sığındınız!

Esat saldırdı yine Türkiye size kapılarını açtı sığındınız!

Şimdi IŞID saldırıyor, günlerdir PYD/PKK ve koalisyon güçlerinin desteğine rağmen yine kaçıp gelerek Türkiye’ye sığınıyorsunuz.

Sonuçta ister Irakta olsun, ister Suriye’de olsun size saldıran, kanınızı döken kim varsa kaçıyor ve sığınacak son liman olarak Türkiye’ye geliyorsunuz.

Türk devletinin tüm bu iyi niyetine, samimiyetine rağmen, Türkiye’yi karıştırmak, yakıp yıkmak, Türk bayrağını yakmak, askere polise kurşun sıkmak sizin haddinize mi. Biraz akıllı olun, vatanını, bayrağını sevenleri tenzih ederek soruyorum;

Yediğiniz çanağa pislemek sizin etnik özelliğiniz midir?                                

Gerçekten Kobani’yi kurtarmak istiyorsanız, Irak’ta Suriye’de IŞID’ı durdurmak istiyorsanız gidin IŞID’la savaşın. Bu milletin sabrınıda, tahammülünü de denemeye, sınamaya kalkmayın.

Şayet bu millette “yılan banada dokunacak” diye bir kanaat hâsıl olursa herkesin kendi kapısının önünü temizleme kararlılığı sergilemesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu devleti yönetenler bir an önce toparlanmalı, ülkemde kalkışılmaya çalışılan “isyan” provakosyonlarına asla müsaade ve müsamaha göstermemelidir.

Açılıma zarar verir, süreçe engel olur savsatalarından kurtularak devleti yönetenlerin bir an önce gerekli tetbirleri almalı ve PKK ve HDP öncülüğünde yürütülen bu “kirli oyunların” önünü bir an önce almalıdır.

“Kobaniyi kurtarma, IŞID’ı protesto etme” bahanesiyle Türkiye’de olay çıkarıp, kamu malına zarar veren örgütsel zekâya ve buna hala seyirci kalan “açılımcı, Yeni Türkiye” sevdalısı devlet anlayışına hayran kalmamak elde değildir.

Bu devleti yönetenlerin Türkiye’nin sahipsiz olmadığı gerçeğini çok somut bir şekilde ortaya koymalı ve bu milletin yüreğini soğutmalıdır. Aksi takdirde yarınlar çok geç olabilecek, başta Güneydoğu illerimiz olmak üzere Türkiye yangın yerine dönecektir.

Dün IŞID’ın Irakta ve Suriye’de Kürt yöresel bölgelerinde ilerleyişini bahane ederek isyana kalkışan içimizdeki hainlere dur demek için bugün ilan ettiğiniz beş güneydoğu ilimizdeki “sokağa çıkma yasağıda” bu hainleri durduramayacak, bu milletin “sabır taşıda” çatlayacaktır.

Herkes aklını başına toplamalı, hiç kimse yediği çanağa pislememelidir.

Günlerdir MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli uyarmaktadır. “IŞID bahane edilerek Güneydoğuda isyan provaları yapılmaktadır, AKP iktidarı ise açılım sürecine zarar verir, süreç kesintiye uğrar bahanesiyle eli kolu bağlı oturmaktadır, hükümet artık olan biteni görmeli gerekli en sert tetbirleri almalıdır” Bahçeli’nin bu uyarılarında ne kadar haklı olduğu bir kez daha yaşanan son olaylar ortaya koymuştur.

PKK/ HDP öncülüğünde dün kalkışılan isyan hareketlerinde maalesef 16 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, hükümet çareyi “üç günlük sokağa çıkma yasağında” bulmuştur.

 SONSUZLUK (OSMAN ÖZEKER) 08.10.2014