Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '14

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Kobani'den bize ne?

Kobani'den bize ne?
 

etek yangını


"Zaten düştü düşecek"

Uzun süredir güney sınırlarımızın hemen ötesinde yaşanan IŞİD barbarlığına politika bir tarafa, insani bir yönden yaklaşmak önceliğini ele almak varken, kısık gözlerle bakıp nerdeyse görmezden gelmek, (hangi hesapların gereği olduğu şüphe götürmese de) komşu bölgelerimiz ve orayla olan bağları hesap etmeden, Kobani' deki insani sorunun dünyada nasıl tepki yaratacağına bakmadan sessiz kalmak, yanlışlığa açılan büyük bir kapıydı. Cumhuriyetin "yurtta barış, dünyada barış" ilkesini Yeni Osmanlıcılık ile bir tarafa bırakıp, iç bükey bir aynaya yansıyan büyük görüntüyü gerçek sanmak, açılan bu büyük kapıdan dışarıya adım atma yalnışlığını getirdi peşisıra. Ve dış politikayı iç politika sanarak içeride alkış ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarıyla karşılanan esip gürlemelerin havasında, dışarıda tersine oluşan rüzgarı hesap edememek, IŞİD' in tetiklediği dış destekli bir Kürt uluslaşma sürecini de görememeye neden oldu. Bu güney eteklerimizin tutuşmasına neden olan yangının başlangıcıydı. Ben bir politika yazarı ve bir stratejist değilim. Ancak eskisini bir yana bırakıp (bugün olup bitenlerde çok fazla etkisi var) yakın geçmişe belleğimde kalanlarla bir bakmakta fayda var.

Sovyet Bloku' nun yıkılmasıyla ABD' nin önderliğinde dünya siyasal olarak yeniden tanımlanmaya başlandı. Yerel ve bölgesel olarak atılan adımlarla  tanımın gerçekleşme süreci de başlamış oldu. Zincirleme bir reaksiyonla Doğu Bloku ülkeleri birer birer dağıldılar. Bunu Gürcistan, Ukrayna ve Kıgızistan' da yaşananlar izledi. Atılanlar her nekadar Yeni Dünya Düzeninin adımları olsa da, aslında emperyalizmin bildik kanlı adımlarıydı. "Düzen" frenlemesi tutmaz bir hızla Ortadoğu' da siyasal düzenleme yetmemiş olmalı ki, coğrafik düzenleme açgözlülüğü ile girişime başladı. 2003 Martında Irak'a demokrasi adına yapılan saldırı, Büyük Ortadoğu Projesi' nin bölgesel uygulamasının çıkışı ve aslında çoktandır var olan bir Amerikan-Kürt ortaklığı uygulamasının da başlangıcıydı. Şimdi düşünüyorum da, 1 Mart teskeresinin mecliste kabul edilmemesi, bu ortaklığa sessiz kalma adına iç kamuoyuna karşı verilmiş bir ödün gibi geliyor. Kardeş iken kalleş olan Esad yıkıldı yıkılacak derken hala yerinde. Mısır'da Müslüman Kardeşler rejiminin askeri darbeyle yıkılması, bizim siyasilerin kullanmayı pek sevdikleri Rabia işaretindeki açık dört parmağı artık kapattırdı. Kapanma yalnız bununla kalmamış, kendini Ortadoğu'nun sultanı ve Proje'nin eşbaşkanı sananların balonlarını patlatmış, bölge üzerindeki hesaplarını da kapatmıştır.

İç ve dışpolitika birbirlerinin devamıdır, tıpkı iç ve dış barışın birbirinin devamı olduğu gibi. Yapılan yanlışlar, kendi beklentilerinin gerçekleşme olasılığının giderek zayıflaması, dış politika alanında giderek yaklaşmakda olan bir sıkışmanın görülmesi, hükümeti içeride de daha katı bir uygulayıcı yapmıştır. Dışarıdaki stratejik ortaklıklar giderek zayıflarken, içeride iktidarlarının başından beri stratejik ortaklık yaptıkları, paralele alınıp suçlanmıştır. Kürt sorunu içeride ve güney eteklerimizde bir yangını körüklemede, rejimi sıkıntıya sokmaktadır. Birinci Dünya Savaşı' ndan bu yana ilk defa bu kadar uygun olarak oluşan ortam dört ülkedeki Kürtleri Ortadoğu'da dengeleri değiştirecek bir güç haline getirmektedir. Kobani şimdilik yerel bir yangındır. Önümüzdeki günler, Ortadoğu'da emperyal güçler ve İsrail ilişkilerinin ve Kürt sorununun nasıl şekilleneceği belli olan doğum günleridir, yaşananlar da onun sancıları.

Davos'ta "one minut" ile başlayıp, Filistin sorununu sahiplenmek ve İsraile tavır almakla devam eden karizma Bab-ül Faraş' da çizilmiştir. Aslında bir paylaşım projesi olan BOP da masada önder rol oynayacağını ve aslan payını alacağını sanan sultanlar hayal kırıklığı yaşamaktalar şimdi. Magrip' de başlayan Arap baharı, bir Kürt baharına dönmek üzere. Bu konuda IŞİD' in Kobani' de çıkardığı vahşetten medet ummak güney sınırlarımızın tutuşmasına neden oldu. İçeride 35 kişinin ölümü, yakıp yıkılan yerler, tahrip edilen araçlar ve kamu binalarıyla, soygun ve talanlarla çok ağır bir faturayla  ödenen iç kalkışma, şimdilik tüten dumanlar ardında durulmuş görünüyor. Ya dışarıdan yapılacak dayatmalara ödenecek fatura? Çok kısa süre önce ABD' yi ipe un sermekle suçlayanlar, ne yazık ki Kobani' de terörist ilan edilenlere yapılan silah ve malzeme yardımını telefonla öğrenmek durumunda kaldı. Daha düne kadar şiddetle karşı oldukları Peşmerge güçlerine koridor açmayı (içlerinde PKK unsurları olması kaçınılmaz) kabul edip, ilan ettiler.

Asırlardır zengin bir petrol ve doğalgaz kaynağının üzerinde emperyal ağızları sulandırarak oturan Ortadoğu'da barışın suları petrol sızıntısıyla kirlidir zaten. İçimizdeki karmaşanın nereye evrileceği bilinmezliği de korkutucu. Kendi içlerinde barışı sağlayamayanların dış barışta söyleyecekleri olamaz. Deniz, Ortadoğu'da AKP için bitmiştir. Eskiden yanlış hesap Bağdat'tan dönerdi, şimdi Washington' dan dönüyor.

Akın YAZICI

21 Ekim 2014

 
Toplam blog
: 190
: 391
Kayıt tarihi
: 07.05.14
 
 

1965 Ankara Üniversitesi Tıp fakültesinden asker hekim olarak mezun oldum. Gülhane Askeri Tıp Aka..