Koca eğitmenin temel kuralları..!

Milliyet Sağlık Sayfalarını; bugün dolaşırken, gözüme çarpan bir haber..!

'' Kocanızı Nasıl eğitirsiniz..? '' Saygıdeğer; Hanım okuyucularımızın, gayet hoşuna gidecek birtakım ''Temel Kurallar'' Efendim haberin giriş kısmında; ABD'li bayan Gazeteci olan, Amy Sutherland tarafından yazılmış bir kitaptan bahsediliyor. ABD'de satışa sunulmuş olan bu kitabın içeriği; kocasını dize getirmeyi düşünen ve hatta yola getirmeye çalışan bayanlara ipuçları veren bir kılavuz olarak değerlendirilebilirmiş... Kendi Kocası üzerinde uygulamaya başladıktan sonra, bazı değişimlere şahitlik eden bayan yazarımız, bunları bir kitap haline getirerek, hemcinslerine ipuçları vermeyi amaçlamış... Bakınız kısaca haber nasıl;

'' Kitabın yazarı, ABD’li gazeteci Amy Sutherland, ne bir ilişki uzmanı ne de evlilik danışmanı. Kendisinin, “Savsak kocanızı nasıl hayallerinizdeki ideal eşe dönüştürürsünüz?” tarzında, bir çeşit Güzin Abla haline geliş macerası hem komik hem ilginç. Amy’nin 12 yıllık evlilik geçmişlerine rağmen hâlâ âşık olduğu kocası Scott, pek çok hemcinsi gibi unutkan, dalgın, ihmalkâr, her yere geç kalmayı seven, kararsız ve değişken bir mizaca sahipti. Amy de kimi zaman homurdanarak, bağırıp azarlayarak kendince bir yol tutturdu. Ancak bütün bu serzenişleri işe yaramadı. Evlilik danışmanı da derdine çare olmadı.

Tam umudunu kesmişken

Meseleyi çözmekten umudunu kesen Amy’nin hayatı ve erkeklere bakış açısı, konuyla son derece alakasız bir proje sayesinde değişti. O dönemde egzotik hayvan eğitmenleri hakkında yazması gereken bir kitap vardı. Bu nedenle hayvanların yaşadıkları değişimi anlamak amacıyla Kaliforniya’ya gidip gelmeye başladı. Bu eğitimler sonucunda, sırtlanlar bir emirle tek ayakları üzerinde dönüşler yapıyor, pumalar tırnaklarını kestirmek için pençelerini uzatıyor, denizaslanları burunlarının ucunda top oynatıyor, babunlar kaykay kullanıyordu.

Amy uzun eğitim süreçlerini izlerken, kafasında sihirli bir ampul yandı. Yırtıcı, egzotik yaratıklar bütün bu imkânsız hareketleri, davranış biçimlerini yapabiliyorlarsa; bu tekniklerin, evdeki bambaşka bir tür üzerinde de olumlu sonuçlar verebileceğini düşündü. Acı ama gerçek... Bu farklı tür, inatçı ama sevimli kocası Scott’tan başkası değildi...''

Evet sevgili dostlar; gördüğünüz gibi, Hayvan Eğitmenlerinin uygulamış oldukları yöntemlerin, Biz Erkek Milletini Eğitmek.!!! adına yol yordam gösterici olması birazcık üzücü olsa gerek..? Şimdi; bu saygıdeğer ABD'li Gazeteci-yazar hanımefendiye kızalım mı ? yoksa Gülelim mi ? olaya, buradan sonra yorum getiremiyorum maalesef..! Ve bakın, bu kitapta yer alan bazı ipuçları nelermiş..? Veya '' Koca Eğitiminin Temel Kuralları ''...

- Olumlu davranışı takdir ettiğinizi belli edin. Kirli sepetine bir tek çorap bile atsa teşekkür edin.

- Hoşunuza giden bir şey yaptığında bir öpücükle, sevdiği bir yemekle, vs. ödüllendirin.

- Unutmayın! Tepkinin iyisi de kötüsü de davranışı körükler.

- Hoşunuza gitmeyen tavırları sabırla görmezden gelin.

- Sakın boşu boşuna dırdır etmeyin! İşe yaramaz.

- Azarlamak, bağırmak sadece erkeğin sıkıcı huylarını müzminleştirmeye yarar.

- Etrafa atılmış kirli çamaşır sadece kirli çamaşırdır. Kişisel olarak algılamayın!

- Kocanızı sizden çok farklı, bambaşka bir tür gibi kabullenin. Böylece objektif olabilirsiniz.

- Hatayı kendinizde de arayın. İşe yaramayan stratejileri değiştirin.

- İlgisini başka yöne çekin. Örneğin, mutfakta dolaşmaması için salona cips ve bira hazırlayın

Ama; bütün bunların, ABD normlarına göre olduğunu da düşünürsek, Biz Türk Erkeklerini bu usullerle Eğitemezsiniz.!!! Sayın Bayanlar...Neden mi ?

- Size göre olumlu davranışı takdir ederseniz, kirli sepetine atılan her çoraptan sonra teşekkür etseniz de;

( Allahallah, ulan bizim avrata bi haller oldu ? kafasını bi yere mi çarptı acep.? ) diyebiliriz...

- Hoşunuza giden bir şey yaptığımız zaman, öpücükle veya sevdiğimiz yemekle ödüllendirirseniz;

( Biz Erkeklerin, servis dışına çıkmamız an meselesi olabilir..! Hatlar karışır yani... ) olağandışı bi durum...

- Unutun ! Tepkilerinizin iyisi de kötüsü de, davranışlarımızı körükler..! Aksi ve mızmız olmamıza zemin hazırlar;

( Bana bak; böyle davranırsan, kendine eziyet edersin hanım ona göre haa..! ) Aksiyim bilirsin...

- Hoşunuza gitmeyen tavırlarımıza, sabırla görmezden gelmeniz demek, sizi çileden çıkarabilir;

( TV'de maç izlerken etrafı batırmama ses çıkarmaması, benim Maçoluğumun göstergesi Aaabi..!) övünürüz...

- Sizler dırdır etmeye devam edesiniz diye, kulaklarımızın sağır olduğuna inancınız artabilir..!

( Akşama kadar işyerinde dırdıra, sokakta dırdıra alıştım aabi, artık duymazdan geliyorum...) Vurdumduymayız...

- Azarlamaktan, bağırmaktan vazgeçemezsiniz... Ve, hayat size sıkıcı gelmeye başlar..!

( Evlendiğimiz ilk günden beri; avaz avaz bağırmaktan yorulmadın, çocukları azar manyağı yaptın be kadın..! ) deriz...

- Etrafa atılmış kirli çamaşırlar, sadece yıkanmayı bekleyen çamaşırlardır ve sizin pasaklı olduğunuzun delilleridir..!

( Ulan kadın; ayağımıza giyecek, bir çift çorabı bile yıkamaktan acizsin bee, ne pasaklı bi kadınsın sen yaa ? ) Boşanma sebebi olabilir...

- Bizler; sizlerden her daim farklı bir türün, son örnekleriyiz. Bunu, böyle kabul edin ve kadın erkek eşitliği diye bir şeyin olmadığını da kabullenin artık...

( Neymiş, kadın erkek eşitmiş... Peh peh peh... Ulan tek başınıza bi çöp tenekesini bile dökemiyorsunuz bee...) böbürleniriz...

- Hatayı kendinizde kabul edin tabii ki... Herşeyi bilemezsiniz.!

( Mesela; sigorta bağlamayı beceremediğin halde, evin elektrik tesisatını yakmaya ramak kaldı be kadın..! ) ustayız her konuda...

- İlgimizi başka yöne çektiğimiz vakitlerde; Kıskançlık krizlerine girmeyin, bira ve cips ile kandırılamayacak kadar da zekiyiz ayrıca..!

( Ulan, şu sarışın hatunu bırakıp ta, evde maç izlemeye gidip, bira göbeği yapılır mı bee ? ) Zekiyiz dedik ya...!

Evet sevgili bay ve bayan dostlar; burada yazdıklarım, sadece ve sadece şakadan ibaret şeylerdir. Gerçeklerle uzak yakın alakası olmayan hayal mahsulü şeyler... Ama; Arada bazı gerçek paydaları da, yok değil... Bizler Erkek Milleti ve sizler Kadın Milleti; her zaman eşitiz, her zaman anlayışlıyız, her zaman birbirimize Muhtacız... Hayatı daha güzel hale getirmek için, ne gerekiyorsa yapabileceğimize olan inancım daima var...
Herkese sonsuz saygılarımla dostlar...